30 Eylül 2011 Cuma

Türkiye Kupası maçlarının biletleri satışa sunuldu

Spor Toto Türkiye Kupasının son şampiyonu Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız, bu ünvanını korumak için mücadele edeceği Eleme Turu maçlarıyla bu sezonki Kupa maratonuna başlıyor. Geçtiğimiz sezon Kayseri'de oynanan 8'li Final serisi maçlarında ilk önce Banvit ile karşılaşan Sarı-Lacivertli Ekibimiz rakibini 69-68 mağlup ederek yarı finale çıkmış, yarı Finalde de ezeli rakibi Galatasaray Cafe Crown'u 77-70 mağlup ederek adını Finale yazdırmıştı. Finalde de bir başka ezeli rakibi Beşiktaş ile karşılaşan Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız, sahadan 81-72 galip ayrılarak 26. Türkiye Kupasının sahibi olmuştu.

Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın geçtiğimiz sezon Türkiye Kupası'nda oynadığı tüm maçlar ve sonuçları şöyle:

Eleme Grubu Maçları ( C Grubu - Gaziantep)
Fenerbahçe Ülker 80-57 Bornova Belediye
MP Trabzonspor 42-81 Fenerbahçe Ülker
Fenerbahçe Ülker 83-78 Tofaş

8'li Final Maçları (Kayseri)
Çeyrek Final | Fenerbahçe Ülker 69-68 Banvit
Yarı Final | Fenerbahçe Ülker 77-70 Galatasaray CC
FİNAL | Fenerbahçe Ülker 81-72 Beşiktaş CT

Bu sezonda tek hedefi Türkiye Kupasını kazanmak olan takımımız 6-7-8 Ekim 2011 tarihlerinde oynayacağı Eleme turu maçlarıyla kupa marotonuna başlayacak. Bugün TBF'den yapılan açıklamada, Erzurum'da Cemal Gürsel Spor Salonu'nda oynanacak olan Spor Toto Türkiye Kupası eleme turu maçlarının biletlerinin satışa sunulduğu açıklandı. Sarı-Lacivertli Ekibimiz, Erzurum'da üç gün sürecek olan eleme turu maçlarında Mersin Bşb, Tofaşspor ve Olin Edirne ile karşılaşacak. Eleme turu maçlarında, takımımızı desteklemeye gitmek isteyen taraftarlarımız içinde bilet fiyatları gayet uygun tutulmuş.

Eleme Turu maçlarının Bilet Fiyatları şöyle:
1. Kategori: 12.00 TL
2. Kategori: 7.00 TL

Eleme Turu maçlarının programıda şöyle:
06.10.2011 | 20.00 | Mersin Bşb - Fenerbahçe Ülker
07.10.2011 | 20.00 | Fenerbahçe Ülker - Tofaş
08.10.2011 | 18.00 | Fenerbahçe Ülker - Olin Edirne

Takımımızın maçlarına günlük biletlerinizi almak için aşağıdaki Biletix sitesinin linkinden online işlem yapabilir ya da size en yakın Biletix şubesinden biletlerinizi temin edebilirsiniz.

http://web03.biletix.com/etkinlik-grup/13594571/TURKIYE/tr

Yeni salona taraftarın ilgisi büyük


Ülker - Fenerbahçe ortaklığında yapımı devam eden ve Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın yeni sezonda maçlarını oynayacağı Fenerbahçe Ülker Arena'da bu sene takımımızı desteklemek isteyen taraftarlarımız, kombinelere büyük ilgi göstereceğe benziyor. Açılış tarihinin Aralık 2011'e ertelenmesi ve o zamana kadar maçların Sinan Erdem Spor Salonu'nda oynanacak olmasına rağmen Fenerbahçe Taraftarı yine kendisine düşen görevi layığıyla yerine getirecek ve bu karmaşık ortamda bile takımına destek olacak.

İki hafta önce sizlere blogumuz üzerinden yönelttiğimiz anket sorumuz bugün itibariyle sona erdi. Sizlere "Yeni sezon kombinesi almayı düşünüyor musunuz?" diye anket sorumuzu yöneltmiştik. Ankette oy kullanan taraftarlarımızın % 62'si "Evet, Düşünüyorum" seçeneğine oy verdi. "Henüz Karar vermedim" %19, "Hayır, Düşünmüyorum" seçeneğine verilen oy oranı da %19 olarak belirlendi.

Taraftarlarımız bu ankettende anlaşılacağı gibi yeni sezonda takımımıza oldukça fazla inanıyor ve güveniyor. Takımımızı lig, kupa ve Avrupa kulvarlarında yalnız bırakmamak ve her maç 6. Adam'ın desteğini sahada mücadele eden 12 Dev Yürekli oyuncumuza hissettirmek için tribünlerdeki yerini alacaklar. Basketbolda tribünlere en çok seyirci çekmeyi başaran takım olan Fenerbahçe Ülker, bu sezonda yine taraftar konusunda sıkıntı çekmeyecek. Çünkü Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın, iyi gününde kötü gününde onu durmadan destekleyen, Sarı-Lacivert renklere karşılıksız gönül vermiş milyonlarca taraftarı var. 6 Numara, her zaman bu takımın arkasında olacak ve takımımızın yakalayacağı başarılarda en büyük pay sahiplerinden biri olacaktır.

29 Eylül 2011 Perşembe

Cumhurbaşkanlığı Kupası maçı Kayseri'de


Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız, yeni sezonda lig maçları başlamadan önceki ilk resmi maçına Cumhurbaşkanlığı Kupası Finali'yle çıkıyor. Geçtiğimiz yılın Beko Basketbol Ligi Finalisti iki takımı karşı karşıya getirecek olan Cumhurbaşkanlığı Kupası Final maçının oynanacağı yer, Türkiye Basketbol Federasyonu tarafından açıklandı. Federasyonun yaptığı açıklamaya göre final; 12 Ekim'de Kayseri Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi'nde oynanacak.

Geçtiğimiz sezon Beko Basketbol Ligi finalinde karşılaştığımız ezeli rakibimiz Galatasaray ile bu sezona da açılışı yapacağız. Bu final maçı Kayseri'de Galatasaray ile yapacağımız ilk maç değil. Geçtiğimiz sezon Türkiye Kupası yarı final maçında yine Kayseri'de Galatasaray ile karşılaşmış ve sahadan 77-70 galibiyet ile ayrılarak adımızı finale yazdırmıştık. Finalde de Beşiktaş'ı 81-72 mağlup ederek 2011 Türkiye Kupası Şampiyonluğunu kazanmıştık. Kayseri'de geçen sene yaptığımızı tekrarlayıp bu senede sezona kupa kazanarak başlayabiliriz. Çünkü biz hala Galatasaray'dan çok daha iyi bir kadroya sahibiz.

Sezona bir Galatasaray galibiyeti ile başlamamız ve bunun sonucunda kazanacağımız bir kupa bizi yeni sezon için çok daha fazla motive edilecektir. Final maçına kadar Ukic'in de form tutacağını düşünürsek işimizin biraz daha kolaylaşacağını söyleyebilirim. Yeni transferlerimizde o zaman kadar takımladaha fazla kaynaşma fırsatı bulacaklar. Bogdanovic zaten kendisini takım içindeki arkadaşlarına da ispat etmeyi başardı. Gist, Jerrells ve Hakan'da Finale kadarki zamanda kendilerini hem taraftara hem de takım arkadaşlarına kanıtlayıp form tuttuklarında geçtiğimiz sezonki senaryonun aynısıyla karşılaşır ve yine Galatasaray'a bir kupa şoku yaşatabiliriz.

Cumhurbaşkanlığı Kupası Final Maçı
Fenerbahçe Ülker - Galatasaray
12 Ekim 2011 Çarşamba
Kayseri Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi

27 Eylül 2011 Salı

Fenerbahçe Ülker Arena, Aralık'ta açılıyor


Ülker-Fenerbahçe ortaklığında yapımı devam eden ve Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın yeni sezonda maçlarını oynayacağı Fenerbahçe Ülker Arena'nın açılma tarihi ertelendi. Yapımına Ataşehir'de devam edilen ve dış cephesinin hemen hemen tamamının bitmiş olmasına rağmen iç kısımdaki hazırlıkların ve salon çevresinin henüz bitirilememesi sebebiyle Sarı-Lacivertli Ekibimiz maçlarını yeni yıla kadar Sinan Erdem Spor Salonu'nda oynayacak. Ayrıca kulübümüz, sezon içinde salon değişikliği için Euroleague yönetiminden de izin aldı.

Bugüne bu haber damgasını vurdu diyebilirim. Tüm taraftarlarımız planlarını Ataşehir'deki yeni salona göre yapmışken, bugün yapılan bu açıklama biraz şaşırtıcı oldu diyebilirim. Takımımızın 2012 yılı başına kadar yani sezonun ilk döneminin hemen hemen tamamını kapsayan bu süreçte geçtiğimiz sezon büyük başarılar yakaladığımız Sinan Erdem Spor Salonu'nda mücadele edecek olması beni yine de heyecanlandırdı. Bu salonda 2010 Dünya Şampiyonasının ruhunu hala üzerimizde taşıdığımızı düşünüyorum. Yeni salona geçene kadar yine Sinan Erdem'de harika maçlara tanık olacağız. Taraftarlarımız yine salonu hınca hınç dolduracak ve Euroleague'de yine seyirci rekorları kıracak ligde de yavaş yavaş oluşturduğu kemik taraftar portresini arttıracaktır.

Salonun ulaşımıda oldukça elverişli olduğundan yine taraftarlarımız Sinan Erdem'i dolduracaktır. Ama kendi salonumuz olacak olmasından ve Şükrü Saracoğlu Stadı'ndan sonra ikinci mabedimiz olacak olmasından dolayı Ataşehir'in bizde yeri bambaşka olacak. Salon açıldıktan sonra şundan eminimki sadece Euroleague maçlarında değil, ligdeki hemen hemen her maçta taraftarlar salonu en yüksek kapasitede dolduracaktır. Bu nedenle yeni mabedimizi iple çekiyorum.

Şimdi bu durumda, kombine kartlarla ilgili kulüp nasıl bir çalışma yapacak onuda merak ediyorum. Sezonun yarısını Sinan Erdem'de oynadıktan sonra ikinci yarı Fenerbahçe Ülker Arena'ya geçecek olmamız kombine kartların ne şekilde dağıtılacağı konusunda tam bir bilinmezlik yarattı. Umarım kulüpten bu karmaşık durum için en kısa zamanda bir açıklama yapılır.

Bugün ana sponsorumuz Ülker'in sahibi olan Yıldız Holding'ten yeni salon ile ilgili bir açıklama yapıldı. Açıklamada yeni salonumuz şöyle tanıtılmış:

"Türkiye'nin en modern kapalı salonu olarak planlanan Fenerbahçe Ülker Sports Arena sadece spora değil eğlence sektörüne de hizmet edecek. Fenerbahçe Ülker'in yeni evi Ülker Sports Arena, 15 bin koltuk kapasitesi, modern teknik alt yapısı, VIP alanları, locaları ve salonu gören restoranıyla dünya starlarının Türkiye'deki gösteri merkezi olacak."

Bu açıklamadan da anlayabildiğiniz gibi yeni mabedimiz, NBA standartlarına sahip Türkiye'nin en modern, Avrupa'nın ise elit salonlarının başlarında yer alacak. Bu biz Fenerbahçeliler için büyük bir gurur ve mutluluk. Bu salonda nice başarılara beraber tanıklık edeceğiz. Salonu sadece maç günleri değil, haftanın diğer günleri günlük yaşantımızda da kullanabilecek o ihtişamını her gün görebileceğiz.

Bu arada Yıldız Holding'ten yapılan açıklamada birde şu müjde verildi: Aralık ayında faaliyete geçecek olan yeni salonumuz için, Avrupa'nın en büyük arena işletmecisi AEG Europe ile Yıldız Holding işbirliğine giriyormuş. Bu haberde gerçekten sevindirici. Üst düzey şirketlerle çalışmak her zaman kulübümüze ve Ülker Grubu'na büyük fayda sağlayacatır. Bu ortaklık ile gelirlerimiz daha da artacaktır.

26 Eylül 2011 Pazartesi

Two Nations Cup'a Euroleague Hakemleri


1-2 Ekim tarihleri arasında Abdi İpekçi Spor Salonu'nda gerçekleştirilecek olan ve Türk-Yunan dostluğunu daha da pekiştirmeyi hedefleyen Two Nations Cup ile ilgili yeni gelişmeler yaşanıyor. Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın yanı sıra ülkemizden Anadolu Efes, Yunanistan'dan son Euroleague ve Yunan Ligi Şampiyonu Panathinaikos ile Yunanlıların köklü kulübü Olympiacos Piraeus'un yer alacağı turnuvada "Euroleague Hakemleri" düdük çalacak.

Turkish Airlines Euroleague Hakem Direktörü Costas Rigas, turnuva süresince Two Nations Cup Teknik Komite Başkanlığı’nı yapacakmış. Bu sayede Two Nations Cup Basketbol Turnuvası’nı da Euroleague maçlarında görev yapan üst düzey hakemler yönetecek. Yani iki ülke arasındaki dostluğu pekiştirmek için düzenlenen organizasyona bir destek de Euroleague’den gelmiş oldu. Turnuva süresince maçların hakem atamalarını ise başkanlığını yine Costas Rigas’ın yaptığı Two Nations Cup Teknik Komitesi yapacak.

Bu bizlere şunu gösteriyor: Bu turnuva sadece özel bir hazırlık turnuvasından çok daha büyük bir anlam taşıyor. Avrupa Basketbolu'nun en önemli organizasyonu olan Euroleague'de maç yöneten hakemlerin bu turnuvada düdük çalacak olması, bu turnuvaya ne kadar ciddi bir gözle bakıldığının göstergesi. Turnuvada sadece Türk ve Yunan hakemlerin maç yönetecek olmasına rağmen, organizatörler tarafından Euroleague seviyesindeki hakemlerin tercih edilecek olması bizlerin sadece birer hazırlık maçı değil, birer Euroleague mücadelesi izleyeceğimiz anlamına geliyor. Bu turnuva gerek düzenlenme amacı, gerekse de katılan takımlar bakımından çok özel. Bu turnuvayı yerinde izleme şansınız hala varken bir an önce gidip Biletix'ten biletlerinizi alın derim. Yoksa çok şey kaçıracağınızdan eminim.

Turnuvada görev yapacak hakemlerin listeside şöyle:

Christos Christodoulou (Yunanistan) – Euroleague hakemi
Erşan Kartal (Türkiye) – FIBA hakemi
Murat Biricik (Türkiye) – Euroleague hakemi
Panagiotis Anastopoulos (Yunanistan) – Euroleague hakemi
Rüştü Nuran (Türkiye) – Euroleague hakemi
Spiros Gkonts (Yunanistan) – Euroleague hakemi

Ayrıca bu bilgiyide buradan eklemek istiyorum, Two Nations Cup 2011 Basketbol Turnuvasının Basın Toplantısı 30 Eylül Cuma günü Abdi İpekçi Spor Salonu’nda yapılacak. Basın Toplantısına Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız adına, Baş Antrenörümüz Neven Spahija ve bir oyuncumuz katılacak.

Bu büyük heyecanı salondan takip etmek ve bu Euroleague atmosferine en yakından tanıklık etmek isteyenler içinde turnuvanın Günlük ve Kombine bilet fiyatlarıda şöyle:

Günlük

VIP - 125.00 TL
Saha İçi - 70.00 TL
2. Kategori - 40.00 TL
3. Kategori - 30.00 TL
4. Kategori - 20.00 TL
5. Kategori - 10.00 TL

Kombine

VIP - 205.00 TL
Saha İçi - 110.00 TL
2. Kategori - 70.00 TL
3. Kategori - 50.00 TL
4. Kategori - 30.00 TL
5. Kategori - 20.00 TL

25 Eylül 2011 Pazar

Alexander Gomelsky Cup'ın Ardından..


Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız, Rusya'da CSKA Moskova'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen Alexander Gomelsky Cup 2011'de mücadele etti. Turnuvada Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın yanı sıra ev sahibi CSKA Moskova, son Euroleague şampiyonu Panathinaikos ve Zalgiris Kaunas gibi Avrupa'nın üst seviye takımları vardı. Turnuvadaki ilk maçında Sarı-Lacivertli Ekibimiz, Panathinaikos'u 88-85 mağlup ederek adını finale yazdırdı. Finalde de rakibimiz Zalgiris Kaunas'ı 69-61 mağlup eden ev sahibi CSKA Moskova oldu. Final mücadelesinde de takımımız istediği oyunu sahaya yansıtamayınca sahadan 73-57 mağlup olarak ayrıldı ve Alexander Gomelsky Cup 2011'i ikinci sırada tamamladı.

Turnuvada özellikle ilk maçımızda harika bir mücadele ortaya koyduk. Rakip son Euroleague ve Yunanistan Ligi Şampiyonu Panathinaikos'tu. Yunanistan'daki ekonomik krizden dolayı eski gücünden biraz uzaklaşmış olsa da Dimitrios Diamantidis, Konstantinos Tsartsaris ve Michael Batiste gibi tecrübeli ve yıldız isimlerini hala kadrolarında barındırıyorlar. İşte böyle bir takıma karşı 40 dakika boyunca mücadeleden asla geri adım atmadık. Hücumda Bogdanovic, Emir, Ömer ve Curtis'i etkili kullandık. Özellikle Bogdanovic ve Emir, attığımız 88 sayının 40'ına imzalarını attılar. Emir sayı katkısının yanı sıra 7 asist ile de ekstra bir performans gösterdi. Savunmada, özellikle 3 numara savunması dışında gayet başarılı bir 40 dakika oynadık. Panathinaikos'un en önemli hücum silahını yani Diamantidis'i 25 dakika oynadığı maçta sadece 3 sayıda ve 1 asistte tuttuk. İşte bu bizim bu maçta nasıl bir savunma yaptığımızın en güzel kanıtı.

Yukarıda kısada olsa değindiğim gibi Panathinaikos maçında eksik olduğumuzu düşündüğüm tek nokta 3 numara savunmasıydı. Bu eksik noktamızdan David Logan çok fazla sayı buldu. Gelecek olan maçlarda bu eksiğimizi gidermeye çalışmalıyız. Ligde bu sıkıntıyı fazla yaşamayabiliriz fakat Euroleague'deki kurt hocalar bizim bu sıkıntımızı mutlaka kendi adlarına avantaja çevireceklerdir. Koç Spahija'nın da bu eksikliği gördüğünü ve en kısa zamanda da gerekeni yapacağına inanıyorum.

Oyuncularımızın Panathinaikos maçında attığı sayılar şöyle:


Fenerbahçe Ülker 88: Curtis Jerrels 14, Ömer Onan 11, Erbil Eroglu 4, Gasper Vidmar 4, Kaya Peker 6, James Gist 3, Oğuz Savaş 6, Bojan Bogdanovic 22, Emir Preldzic 18

Bu akşam oynadığımız Final maçında ise rakibimiz ev sahibi CSKA Moskova idi. Bu sezon geçtiğimiz yıllara oranla basketbol takımına daha fazla yatırım yapan ve Milos Teodosic, Darjus Lavrinovic ve Nenad Krstic gibi yıldız isimleri kadrosuna katan CSKA Moskova, bu sezona Turkish Airlines Euroleague'e de Final-Four parolasıyla başlayacak. Geçtiğimiz sezonlara oranla çok daha güçlenmiş bir takım CSKA. Bu akşamki final maçında gerçekten etkili bir oyun oynadılar. Panathinaikos maçındaki gibi hücumda Ömer, Bogdanovic ve Emir'i etkili kullanamadık. Curtis'in tek başına hücumda yaptıklarıyla CSKA'yı yenemezdik zaten. Buna birde savunmada istekli olmamamızda eklenince bu mağlubiyet kaçınılmaz oldu.

Bu turnuva bizim için iyi bir deneyim oldu. Çok önemli takımlarla iki hazırlık maçı oynadık. Kendimizi Euroleague seviyesinde sınadık. Bu takıma Ukic ve Mirsad'ın da yakın zamanda katılacağını düşündüğümüzde Euroleague'de ilk grup maçlarında en iyi seviyeden TOP 16'ya kalabilecek güçteyiz. Bunu, bu turnuvada ben hissettim. TOP 16 önceside sakat olan diğer oyuncularımız Marko Tomas ve Engin Atsür'de takıma dahil olacak. İşte o zaman TOP 16'da bizim için çok iyi geçecektir.


Oyuncularımızın CSKA Moskova maçında attığı sayılar şöyle:

Fenerbahçe Ülker 57: Curtis Jerrels 15, Ömer Onan 6, Erbil Eroglu 2, Gasper Vidmar 4, James Gist 10, Oğuz Savaş 8, Bojan Bogdanovic 8, Emir Preldzic 4

Turnuvada dikkat çekenler:
Bojan Bogdanovic, Emir Preldzic, Erbil Eroğlu...

Turnuvadaki hayal kırıklıkları: Hakan Demirel

BİLGİ: Final maçında Milli Oyuncumuz Emir Preldzic maçın son dakikalarında sakatlanarak oyundan alınmıştı. Oyuncumuzun durumunun ciddi olmadığını sizlere buradan müjdelemek istiyorum. Allah tüm oyuncularımızı korusun.

23 Eylül 2011 Cuma

Fenerbahçe Ülker'in Kamp Programı (Güncel)


2010/2011 sezonunu hem Beko Basketbol Ligi hem de Türkiye Kupası Şampiyonluklarıyla tamamlayan Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın 2011/2012 sezonu öncesi yapacağı hazırlık maçları ve kamp programı belli oldu. Sarı-Lacivertli Ekibimiz, yeni sezona hem lig hemde Türkiye Kupası'nda Şampiyonluk hedefinin yanı sıra Turkish Airlines Euroleague'de de Final-Four hedefiyle başlayacak. İşte Takımımızın hazırlık dönemi programının en güncel hali;

Antalya'daki turnuvanın ardından İstanbul'a dönecek olan kafilemiz daha sonra buradan Moskova'ya gidecek. 24-25 Eylül tarihlerinde CSKA Moskova’nın evsahipliğinde yapılacak olan ve CSKA Moskova, Panathinaikos ile Zalgiris Kaunas'ın da yer alacağı Aleksandr Gomelsky Turnuvası'na katılacak. Bu turnuvanın ardından 26 Eylül Pazartesi günü Rusya'dan Zagreb'e geçecek olan Sarı-Lacivertli Ekibimiz, 27 Eylül Salı günü KK Zagreb takımı ile bir hazırlık maçı oynayacak. Takımımız 28 Eylül Çarşamba günü Zagreb'den Münih'e geçecek ve 29 Eylül 2011 tarihinde, geçen sezon Almanya 1. Lig'ine yükselen Bayern Münih ile yenilenme çalışmaları tamamlanan Audi Dome’un açılış maçında karşı karşıya gelecek.

Almanya dönüşünün ardından, 1-2 Ekim tarihlerinde Fenerbahçe Ülker, Anadolu Efes, Olympiacos Piraeus ve Panathinaikos gibi Avrupa'nın üst seviye takımlarının katılımıyla gerçekleştirilecek olan Two Nations Cup 2011'de mücadele edecek olan takımımız bu turnuvanın ardından hazırlık dönemi çalışmalarını tamamlamış olacak.

Bu hazırlık döneminin ardından, Türkiye Basketbol Federasyonu'nun belirleyeceği dört il merkezinde gerçekleştirilecek olan Türkiye Kupası Eleme Grubu maçları 7-9 Ekim 2011 tarihleri arasında oynanacak. Sarı-Lacivertli Ekibimiz bu organizasyonda Türkiye Kupası Final Grubu maçlarına katılmak için mücadele edecek.

Türkiye Kupası Eleme maçlarının ardından, Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız ile Galatasaray arasında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı Kupası maçı ise 12 Ekim 2011 tarihinde oynanacak ve sezonun ilk kupası sahibini bulacak. Bu organizasyonun ardından ise 15-16 Ekim 2011 tarihlerinde Beko Basketbol Ligi 2011/2012 sezonu start alacak.

Kronoloji:
- 24-25 Eylül 2011: Takımımız, CSKA Moskova’nın evsahipliğinde yapılacak olan ve CSKA Moskova, Panathinaikos ile Zalgiris Kaunas'ın da yer alacağı Aleksandr Gomelsky Turnuvası'na katılacak.
- 27 Eylül 2011: Takımımız, Zagreb'te KK Zagreb takımı ile bir hazırlık maçı oynayacak.
- 29 Eylül 2011: Takımımız Almanya'da, Bayern Münih ile yenilenme çalışmaları tamamlanan Audi Dome’un açılış maçında karşı karşıya gelecek.
- 1-2 Ekim 2011: Takımımız, İstanbul'da düzenlenecek olan Two Nations Cup 2011 turnuvasına katılacak.
- 7-9 Ekim 2011: Türkiye Kupası Eleme Grubu maçları oynanacak.
- 12 Ekim 2011: Cumhurbaşkanlığı Kupası Final maçı oynanacak.
- 15-16 Ekim 2011: Beko Basketbol Ligi, ilk hafta maçları oynanacak.

21 Eylül 2011 Çarşamba

Roko Ukic, takımla birlikte Rusya'ya gidecek !


Eurobasket 2011 öncesi Milli Takım kampında bileğindeki kronik sakatlığı nükseden oyuncumuz Roko Ukic, bildiğiniz üzere Eurobasket 2011'i kaçırmış ve ülkesi Hırvatistan ilk turda elenmişti. Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız'ın da yaptığı 5 hazırlık maçında, sakatlığından dolayı oynayamayan Hırvat oyun kurucumuz, ülkesi Hırvatistan'da başladığı tedavisini Türkiye'de tamamlayıp takım ile birlikte Rusya'da katılacağımız Aleksandr Gomelsky turnuvasına gidecek.

Oyuncumuz Roko Leni Ukic'in sakatlığı kroniktir. Tamamen geçti diyemeyiz, tekrardan nüksetme gibi durumları vardır.

20 Eylül 2011 Salı

Takımımızda gidenler ve dönenler


Bildiğiniz gibi Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız yeni sezon hazırlıklarına Milli Takımlarda bulunan ve sakat olan oyuncularımızdan yoksun olarak başlamıştı. Bu eksiklerimizi kapatmak için alt yapıdan ve koç Spahija tarafından ülkesi Hırvatistan'dan iki tane genç oyuncu getirilmişti. Takım çalışmalarına sadece 3 as (Curtis-Vidmar-Kaya) ve birde benç oyuncusu olan Hakan Demirel ile başlamış geri kalan oyuncuların tamamı genç oyunculardan oluşuyordu. Bu kadro ile İstanbul'da Erdemirspor ve Darüşşafaka ile hazırlık maçları oynanmıştı. Daha sonra ülkesinin Milli Takım Kampinda bulunan ve Hırvatistan'ın Eurobasket'ten elenmesinin ardından takıma yeni transferimiz Bojan Bogdanovic'te katılmış ve as oyuncu sayımız 4'e yükselmişti.

Bogdanovic'in de katılımıyla çalışmalar İstanbul'da devam etmiş ve ardından geçtiğimiz hafta Perşembe günü takım Rixos Cup Hazırlık Turnuvasına katılmak için Antalya'ya gitmişti. Bu turnuvada da genç ağırlıklı bir kadroyla mücadele eden takımımız finale kadar gelmiş ve final maçında da Antalya Bşb.'ye son topu iyi değerlendiremeyerek yenilmişti. Dün takımımız İstanbul'a geldi. Bugün ise Milli Takımımızda Eurobaskette mücadele etmiş ve A Milli Basketbol Takımımızın elenmesinin ardından kısa süreli izin verilmiş olan oyuncularımız takıma katılıyor. Ömer Onan, Emir Preldzic ve Oğuz Savaş yeni sezon hazırlıklarını sürdüren Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın kampına bugün katılıyorlar. Ayrıca sakatlıkları nedeniyle Rixos Cup'ta mücadele edemeyen James Gist ve Roko Ukic'te, cuma günü Aleksandr Gomelsky Turnuvası için Rusya'ya gidecek olan takımımızın kadrosunda yer alacak.

Bildiğiniz gibi James Gist'in hafif bir sakatlığı bulunuyordu ve riske edilmemek için Rixos Cup'ta oynatılmamıştı. Başarılı oyun kurucumuz Roko Ukic ise ülkesi Hırvatistan'ın Eurobasket 2011 hazırlık kampında sakatlanmış ve kadrodan çıkartılmıştı. Başarılı oyuncumuzun sakatlığının tamamen geçtiğini öğrendim. Ukic'in sezon başlangıcı yaklaşmışken takıma dönmesi, antrenmanlara ve maçlara çıkacak olması büyük şans. En azından geride kalan zaman içerisinde kondisyon olarak istenilen seviyeye gelecektir. Ukic bu senede bizim en kilit oyuncumuz konumunda olacak.

Hazırlık döneminin başından beri takımımızın kadrosunda bulunan iki Hırvat Oyuncu Poscic ve Luka Drezga ise bugün ülkelerine dönmüş. Drezga için üzüldüm. Gerçekten kendisini çok beğenmiştim. Ligimizde orta sıralarda mücadele eden bir takım için gayet başarılı bir transfer olurdu. Bu arada en flaş haber ise Mahalbasic ile ilgili. Bildiğiniz gibi iki sezon önce uzun vadeli bir kontrat imzalanmış ve her sezon daha fazla süre alacağı ve basketbolunu geliştireceği kulüplere kiralanıyordu. Bu sezon Mahalbasic’in de gelen tekliflere göre ya kiralık, ya da bonservisiyle birlikte takımdan ayrılabileceğini öğrendim. Kiralık olarak neysede bonservisi ile verilmesi gerçekten büyük hata olur. Ben Rixos Cup'ta performansını çok beğendim. Bazı pozisyonlarda acemice hareketler ve top kayıpları yapsada ben bonservisiyle verilmesine karşıyım. En azından kiralık olarak gönderilse daha yararlı olur. Çünkü daha 22 yaşında..

Bir diğer genç oyuncumuz Erbil Eroğlu ile ilgili bir gelişmede var. Geçtiğimiz sezon takımda şans bulmaya başlayan, taraftarlarımızın ve basketbol yorumcularının gelecek vaad eden oyun kurucu olarak baktığı Erbil, bu sezona harika bir giriş yaptı. Rixos Cup'ta gayet uzun süreler aldı. Fiziğinide epey geliştirmiş. Geçtiğimiz sezon Jasikevicius gibi bir basketbol efsanesiyle aynı sahada antrenman yapmak onun basketboluna çok şey katmış. Jasikevicius'tan birçok şey öğrenmiş. Koç Spahija'nın üzerinde çok durduğu ve güvendiği bir genç. Erbil bu sene daha fazla süre bulmak ve tecrübe kazanmak için büyük ihtimalle sezonu İTÜ'de kiralık olarak geçirecek. Bu Erbil için büyük bir şans. İnşallah sakatlıkla karşılaşmaz ve iyi bir sezon geçirir. Uzun zamandır ülkemizde oyun kurucu yetişmiyor diye dert yandığımız bir ortamda Erbil'in gelişmesi için ne gerekiyorsa yapmalıyız.

Rixos Cup 2011'in Ardından...


4. Uluslararası Rixos Cup Basketbol Turnuvası dün gece oynanan Fenerbahçe Ülker-Antalya Büyükşehir Belediye Finali ile son buldu. Sarı-Lacivertli Ekibimiz maçın büyük bölümünde önde götürdüğü skoru, son dakikalarda Antalya Büyükşehir Belediye'ye kaptırınca ve son hücumda da yanlış bir hamleyle top kaybı yapınca sahadan 83-79 mağlubiyet ile ayrıldı. Bu sonucun ardından Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız, Rixos Cup Basketbol Turnuvasını 2. sırada tamamlamış oldu.

Turnuva geneline bakacak olursak, çok verimli bir turnuva geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Takımda birçok genç oyuncu vardı ve bu genç kadroda parlayan tecrübelilere, bu gençlerden de 1-2 kişi eklendi. Turnuva genelinde ana kadronun önemli isimleri olan Vidmar-Kaya ikilisi muazzam bir turnuva geçirdi. Savunmada ve hücumda çok başarılı oynadılar. Ayrıca kendilerinde basketbol yorumcuları tarafından görülen eksikleride gidermeyi başarmışlar. Bu iki oyuncudan bu sene büyük katkı beklediğimizde bir gerçek. O nedenle sezona iyi başlamaları bizim için büyük bir artı değer. Bojan Bogdanovic yeni transfer olmasına rağmen takıma çok kısa sürede uyum sağlamış. Turnuvadaki en skorer oyuncumuz oldu. Üç sayı çizgisi gerisinden çok rahat atış yapabiliyor. Kendine güveni yüksek olan bir oyuncu. Bu sene Euroleague'de Final-Four hedefimiz doğrultusunda büyük katkısı olacak. Curtis Jerrells nedense bende iyi izlenim uyandıramadı. Fenerbahçe Ülker'in guardı gibi oynamıyor.Büyük hedefleri olan bir takımda final maçı hariç bu kadar sönük kalması beni şaşırttı. Çok top kaybı yapıyor. Bir guard için en büyük dez avantajlardan biridir bu. Umarım sezon açılmadan önce kendini toparlar. Çünkü Avrupa hedefimiz için tek Ukic'in performansı yetmez!

Gençlerden parlayan iki isim vardı turnuva boyunca: Erbil Eroğlu ve Luka Drezga. Erbil geçtiğimiz sezonun üstüne koyarak inanılmaz bir değişim göstermiş. Fiziksel olarakta güçlenmiş. Sahada Jerrells'tan daha yapılı duruyor. Bu sene kendine güvenide tam. Koç Spahija'da ona çok güveniyor ve ilgileniyor. Final maçının kritik son dakikalarınıda Erbil ile oynaması koçun oyuncusuna duyduğu güvenin en büyük göstergesi. En büyük dezavantajı Ukic-Jerrells-Hakan üçlüsüne Engin'in de ekleneceğini düşündüğümüzde süre almakta zorluk yaşayacağı. Kariyeri ve gelişimi açısından bir takıma kiralanması belkide önümüzdeki sezonlarda onu takımın önemli isimlerinden biri haline getirir. Çünkü bu ışığı bizlere yansıtıyor. Ülkemizde oyun kurucuların az yetiştiği bir ortamda Erbil gibi gelecek vaad eden bir oyuncuyu en iyi şekilde geleceğe hazırlamalıyız.

Luka Drezga, turnuva boyunca ışık saçan gençlerden biriydi. Hücumda çok etkili. Soğuk kanlı bir şekilde mücadele ediyor. Atışlarda eli titremiyor ve kendine güveni sayesinde en karanlık pota altına bile korkusuzca girebiliyor. 24 yaşında olması en büyük dezavantajı. Şu açıdan dezavantaj; takımla kontrat imzalamaya kalksa eğer kiralanacak olsa ve en az 2 sene kiralık olarak gönderilse 26-27 yaşında A takımda oynamaya başlayacak. Burada o yaştaki bir oyuncuya Spahija'nın bakış açısının ne olacağı önemli. Dün öğrendiğim kadarıyla Drezga-Poscic ve Uluğ takımdan gönderileceklermiş. Yani Luka ile de sözleşme yapılmayacak. Ama şunu söylemekte fayda var. Ülkemizde orta sıralardaki bir basketbol takımında çok rahat oynayabilecek ve katkı sağlayabilecek bir oyuncu.

Hakan Demirel'de yeni transferlerimizden birisi. Daha önce de formamızı giymiş ve bu sezon başında transfer edilmişti. Henüz Hakan'la ilgili bir düşünce kafamda oluşmadı. Çünkü kendini gösterecek bir hamle yapmadı. Sorumluluk almadı, topu etkili kullanmadı ve en önemlisi ise çok zaman almadı. Erbil, Hakan'dan çok daha fazla süre aldı turnuva boyunca! O nedenle Hakan ile ilgili şimdiden olumlu veya olumsuz bir yorum yapmak istemiyorum. Mahalbasic, turnuvada etkili olan oyuncularımızdandı. Şutunu çok geliştirmiş. Turnuva boyunca çok yüzdeli atışlar kullandı. Bunların çoğu daha öncesinde yaptığı faul veya stepsler nedeniyle basket olarak sayılmasada hücumda etkiliydi. Oyununun savunma yönünüde epey bir geliştirmiş. Bana göre bu sezon ligde ve Türkiye Kupası'nda takıma katkı sağlayacak bir kapasiteye gelmiş fakat dün yine öğrendiğime göre bu sezonda başka bir takıma kiralanacakmış. Umarım bu sezonda basketbolunun üstüne koyar ve Fenerbahçe Ülker, Emir-Vidmar örneklerinde olduğu gibi genç yaşta takıma kattığı bir ismi daha parlatır. Üstelik daha 22 yaşında.

Uluğ ve Poscic'i turnuva boyunca pek beğenmedim. Poscic çok güvenilir bir şutör değil. Pota altında da yüzdeli oynayan bir oyuncu değil. Bire bir adam savunmasında çok kolay geçiliyor ve buda onun erken faul almasına neden oluyor. Uluğ ise denenmek üzere takıma dahil edilen oyuncular arasında en az süreyi alan isimdi. Çok fazla oynamadı. Oynadığı sürelerde de çok verimli işler yapamadı. Bu oyuncularlada bu hafta içi yollar ayrılacak.

Genel olarak turnuvada oyuncularımızın performansları bu şekildeydi. Yarın Milli Takımdan dönmüş olan Ömer Onan, Emir Preldzic ve Oğuz Savaş'ın da takıma katılmasıyla ana kadromuza biraz daha yakın bir şekilde antrenmalara devam edeceğiz. 24-25 Eylül tarihlerinde de, Takımımız, CSKA Moskova’nın evsahipliğinde yapılacak olan ve CSKA Moskova, Panathinaikos ile Zalgiris Kaunas'ın da yer alacağı Aleksandr Gomelsky Turnuvası'na katılacak. Bu turnuvada Emir, Ömer ve Oğuz'da mücadele edecek. Onların Milli Takım dönüşü sonrasındaki performanslarını görmek içinde önemli bir turnuva olacak. En azından Rixos Cup tecrübeli oyuncularımızın yeni sezona oldukça hazır olduğunun sinyallerini verdi.

19 Eylül 2011 Pazartesi

Muhteşem üçlü iş başında


4. Uluslararası Rixos Cup Basketbol Turnuvasında dün Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız, Antalya Atatürk Spor Salonu'nda Union Olimpija ile karşılaştı. Sloven Ekibi karşısında maçın büyük bölümünü önde getiren takımımız sahadan 82-78 galibiyet ile ayrıldı. Sarı-Lacivertli Ekibimiz almış olduğu bu galibiyet ile adını Rixos Cup Finali'ne yazdırdı. Final'de bugün saat 19:30 Antalya Büyükşehir Belediyesi ile karşılaşacağız.

İlk maçta olduğu gibi bu maçtada genç ağrılıklı bir kadroyla sahaya çıktık. Kadromuzda, normal ilk beşte oynayabilecek düzeyde sadece Curtis, Bogdanovic, Kaya ve Vidmar vardı. Geri kalan sekiz oyuncu henüz ilk beş seviyesinden uzakta. Alt yapımızdan yetişen Erbil, Metecan ve Berkay, yaz dönemi antrenmanlarında denenmek üzere takıma dahil edilen Luka Drezga, Uluğ ve Poscic, 2 senedir takımımızın oyuncu olan fakat gelişmesi için her sene kiralanan Rashid Mahalbasic, daha öncede formamızı giymiş olan ve sezon başı transfer ettiğimiz Hakan Demirel bu turnuvada kadromuzu oluşturan isimler.

Dünkü maçta ilk beşte oynama potansiyaline sahip oyuncularımızdan Kaya-Vidmar-Bogdanovic üçlüsü muazzam bir performans gösterdi. Pota altında Kaya-Vidmar uyumu gerçekten harikaydı. Birbirlerine savunmada yaptıkları yardımlar, rakip oyuncuyu sıkıştırmalar savunmamızın ne kadar sert olacağının bir göstergesiydi. Hücumda da gayet başarılı olan bu ikiliden Kaya geçtiğimiz sezonki performansından sıyrılmış bu sene adeta gümbür gümbür geliyor hissiyatı uyandırıyor. Vidmar ise geçtiğimiz sezon yaşadığı talihsiz sakatlığın etkilerini üstünden atmış ve yeni sezona yeniden doğmuş gibi giriyor. Daha önceki sezonlarda pota altında kendisine atılan topları elinden çok kaçıran Vidmar, şimdi ise bunu tamamen ortadan kaldırmış. Pota altında kendi yer açtığında teke tek hücumda gayet başarılı oluyor. Atışlarının yüzdesi oldukça arttmış. Sert bir takım olan Union Olimpija karışında bizimde savunma sertliğimiz Kaya-Vidmar önderliğinde hiç azalmadı.

Bogdanovic'e ayrı bir paragraf açmak istiyorum. Henüz 22 yaşında olan bir oyuncunun bu kadar kendine güvenip ve kullandığı atışlarda aşrı soğukkanlı olması beni çok şaşırtıyor. Maçın ilk çeyreğinde attığı iki tane üçlük var. Her ikisinde de önünde el gösteren ve neredeyse temas mesafesinde olan oyuncuya karşı iğne deliğinden topu geçirerek attığı üçlükler tek bir şeyi ifade eder: Kendine olan güveni! Ayrıca birçok hücumda da topu kendisi rakip sahaya getirdi. Özellikle topu savunmada alıp, rakip potaya kadar taşıyıp, önündeki oyuncunun adeta başını döndürerek bastığı smaç ise tamamen korkusuzca yapılmış bir hamle. Savunmadali iki uzunun blog tehtidine karşı o smaça gitmesi ayakta alkışlanacak bir durum. Maçı 21 sayıyla tamamlayarak hem takımımızın hemde maçın en skorer ismi oldu. Bogdanovic'in maç istatistikleride şu şekilde:

21 sayı (2s: 2/5, 3s: 2/6, SA: 11/12, 5 rib, 1 as, 3 tk, 1 blk)

Bu üç önemli oyuncumuzun performanslarını gördükten sonra Milli Takımdan dönen ve sakat olan oyuncularımızında takıma katılacağını düşünürsek sezon başında biraz karamsarlığı kapıldığımız Turkish Airlines Euroleague Final Four'unun en büyük adaylarından biri konumuna geliriz. Ki bana göre, bu gerçekleşemeyecek bir hayal değil, bu sene Euroleague'in favorisi olan 5-6 takımdan biride Fenerbahçe Ülker!!

Takımdaki genç oyuncuların performanslarına geçtiğimizde benim hazırlık dönemi boyunca hayranlıkla izlediğim genç oyuncuların başında gelen Luka Drezga'nın bu maçtada iyi bir mücadele ortaya koyduğunu söyleyebilirim. İlk yarı pekbi varlık gösteremesede ikinci yarıda çok kritik noktalarda bulduğu iki üçlük ve turnike ile maçınkontrolünün tekrardan bize geçmesini sağladı. Maçı 13 sayıyla tamamladı. Hala ben Drezga ile kontrat yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bakalım koç benimle aynı görüştemi olacak onu önümüzdeki hafta içi göreceğiz. Erbil, geçtiğimiz sezonun üstüne çok iyi koymuş. Jasikevicius gibi bir tecrübeden birçok şey kapmış. Sahada geçtiğimiz sezona oranla çok daha sakin ve rahat oynuyor. Jasikevicius vari asistleride gözümden kaçmadı. :) Bu sene pek şans bulacağını düşünmüyorum. O nedenle bir seneliğine bir takıma kiralansa Erbil için çok yararlı olacağını düşünüyorum.

Rashid Mahalbasic ise 2 sezondan beri takımımızın oyuncusu. Genç yaşta takıma kazandırıldı. Geçtiğimiz iki sezon boyunca daha fazla süre bulabileceği ve oyununu geliştirebileceği kulüplere kiralandı. Her sene kendine güvenenleride mahçup etmedi aslında. Her gittiği takımda basketbolunun üstüne koydu. Çalışmaktan hoşlanan ve atış yüzdesi gayet iyi olan bir oyuncu. Bu sene kiralanmasına ben gerek görmüyorum. Bu haliyle özellikle ligde ve Türkiye Kupası'nda 12 kişilik kadroyu zorlayacak kapasitede. Oynadığı süreler içerisinde de gayet etkili olacaktır. Tabiki son karar Spahija'nın olacak. Hakan Demirel'le ilgili açıkçası henüz ne olumlu nede olumsuz bir izlenim oluşmadı bende. Basketbolunda gelişme var. Ama bir guard olarak bazen yapmaması gereken yanlış tercihlerde de çok bulunuyor. Önümüzde maçlarda biraz daha ön plana çıkarsa daha rahat bir değerlendirme yapabiliriz. Uluğ ve Poscic'in ise takımda kalabileceklerini sanmıyorum. Drezga'nın bende yaşattığı heyecanı ne yazıkki bu iki oyuncu yaşatamadı. Milli Takımdan dönen oyuncuların takıma dahil olmasıyla bu iki oyuncu takımdan ayrılacaklardır.

Genel olarak oyuncu ve takım performanslarımız böyleydi. Genç bir takımla mücadele etmemize rağmen, her oyuncunun takımın kurulu olan sisteminde mücade ettiğini görmek sevindirici. Önceki senelerde oyuncuya göre sistem yapılırdi ama artık son 4-5 yılda oyuncular takımın sistemine ayak uyduruyor. Bu da son 5 yılda kazandığımız 4 şampiyonluğun arkasında yatan en büyük neden. Bu akşam Antalya Bşb ile Rixos Cup Final maçına çıkacağız. Umarım sakatlık sorunu yaşamadan, son maçımızda da iyi bir mücadele ile bu turnuvayı tamamlarız.

Rixos Cup Final Maçı Detayları:
Başlama Saati: 19:30 | Antalya Atatürk Spor Salonu | Yayın: Kanal 24

16 Eylül 2011 Cuma

Gençlik ruhu bambaşka!


Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız yeni sezon hazırlıkları kapsamında katıldığı, 4. Uluslararası Rixos Cup Basketbol Turnuvası'ndaki ilk maçına dün çıktı. Sarı-Lacivertli Ekibimizde sakatlar ve Milli Takımdan gelen oyunculardan oluşan 8 kişilik eksik kadrosu bu turnuvada yer almıyor. Mirsad, Ukic, Gist, Tomas, Engin sakatlıkları sebebiyle, Emir, Ömer Onan ve Oğuz ise Milli Takım dönüşü henüz takıma dahil olmamaları nedeniyle turnuvada yer almıyor. Genç ağırlıklı bir kadroyla turnuvada mücadele ediyoruz. Bu kadar eksiğe rağmen takımımız sahadan 82-65 gibi ezici bir skorla galip ayrılmasını bildi ve turnuvaya galibiyet ile başladı.

KK Zagreb geçtiğimiz yılın Hırvatistan Ligi şampiyonu.. Son yıllarda Cibona Zagreb'in arkasında kalmış olsada geçmişte çok önemli basketbolcuları Hırvat basketboluna kazandırmış, İsmet Badem'in deyişiyle Hırvat basketbolunun arka bahçesi olan bir takım. Ancak bugün sahaya çıktıkları antrenman formaları bu köklü kulübe yakışmadı. Tamam, bu bir hazırlık turnuvası olabilir ama Zagreb'in bu kadar ciddiyetsiz bir şekilde önemli takımların katıldığı bir turnuvaya çıkmasıda kabul edilemez!!

Neyse, maçı değerlendirmeye geçelim. Maça genel olarak baktığımızda KK Zagreb'ten çok daha üstün oynadık. Oyunu, baştan sona domine etmeyi başardık. Maçın başındaki ilk beş dakikanın ardından ele geçirdiğimiz skor üstünlüğünü maçın sonuna kadar koruduk. Savunmada çok istekliydik. Bugün top kapmada inanılmaz işler yaptık. Hücumda da gayet başarılıydık. Oyuncularımız biraz fazla steps ve top taşıma yapsada genel olarak hücum performansı takımın iyiydi. Sahada genç oyuncuların çokluğundan kaynaklansa gerek çok büyük bir enerji vardı. Savunmada her oyuncu pes etmiyor, hücuma üç oyuncu birden depar atarak çıkıyor, savunmada alınan bir ribaundun ardından rakip pota altına en hızlı şekilde koşma yarışı başlıyor... Genç ve dinamik bir takımın nasıl olması gerektiğini, tecrübeli isimlerle de yoğrulunca tam bir takım oyunu halinde çok iyi gösterdik.

Oyuncu değerlendirmelerine geçecek olursak, ilk önce Gasper Vidmar'dan başlamam lazım. Çok riskli bir sakatlık yaşadı. Geçen sezonun ortasından bu yana hiç oynamadı ama döünüşü muhteşem oldu. Savunmada geçen sezon bıraktığı yerden devam ediyor. Rakibine göz açtırmıyor. Hücumda ise daha skorer bir kimlik kazanmış. Pota altını inanılmaz deliyor. Bu sene Euroleague'de ve Beko Basketbol Ligi'nde vazgeçilmez oyuncumuz olacak.

Kaya Peker.. Kaya geçtiğimiz sezona oranla bu sene daha faydalı olacağının sinyallerini verdi. Yaz tatilini çok iyi geçirmiş. Savunmada Efes'teki yıllarına dönmüş. Çok daha sert ve istekli. Hücumda ise daha bilerek oynuyor. O tuhaf atış şeklini de değiştirmiş. Şimdi potaya çok daha yumuşak bırakıyor topları. Bu sezon gerçek Kaya'ya yakın bir Kaya izleyeceğimizi düşünüyorum.

Curtis Jerrells.. Oyunda kaldığı süre içerisinde oldukça istekliydi. Öncelikle çok süratli bir oyuncu. Topla beraber içeriye çok hızlı drive edebiliyor. Ağır uzunlara karşı pota altından turnikelerde çok başarılı olacaktır. Maçta dış atış fazla denemedi. Sayı atmaktan çok asist yapmayı denedi. Diğer iki maçı izleyip çok daha net ve mantıklı düşünceler edinebiliriz. Henüz tam olarak değerlendirmemiz için erken.

Bojan Bogdanovic.. Takıma çok kısa bir zaman önce dahil oldu. Çok yetenekli bir oyuncu. Maça biraz durgun başladı. Pota altı hücumları tercih etti. Maçın ikinci yarısında o çok sevdiği dış atış bölgesine geçince kalitesini konuşturdu. İnanılmaz yetenekli bir şutör. Eli çok sıcak kendisi ise bir o kadar soğukkanlı. Eli titremeden top kullanıyo. Ardarda attığı üç üçlük ne kadar düzgün bir bileği olduğunun ispatı. Savunmada da çok akıllı bir oyuncu. İkiye tek savunmada aklını kullanıp, çok şahane bir blok yaptı. Savunma yönüde hücumu kadar kuvvetli bir oyuncu. Bu sene takıma büyük katkı vereceği kesin.

Rasid Mahalbasic.. Oyununu çok geliştirmiş. Hücumda çok yüzdeli bir oyun oynadı. Sadece dıştan pota altına girdiği bir pozisyonda ters turnikeyi kaçırdı. Diğer denediği tüm şutlar isabetli oldu. Çok fazla sayı hanesine yazılmadı. Çünkü ya steps yaptı yada top taşıma. Sayı hanesi çok dolu değil ama isabet hanesi gerçekten muazzam. Bence artık kiralanmasına gerek yok. Bu sene kadroyu zorlayacak bir oyuncu. Ligde oynatılırsa çokta faydalı olur. Rotasyonda denenmesi gereken bir isim. Savunmasınıda Spahija gözetiminde daha da geliştirecektir.

Luka Drezga.. Denenmek üzere getirilen genç Hırvat oyuncu. Hücum yönü çok etkili olan Drezga şu ana kadarki hazırlık döneminde en çok göze batan isim oldu. Hücumda çok yönlü özelliği sayesinde kolay sayılar bulabiliyor. Savunması, genç olmasından dolayı oldukça hareketli ve rakibini bunaltan bir savunma. Topa baskıyı çok iyi yapabiliyor. Top kapma konusunda da yaşına rağmen gayet iyi. Bence kesinlikle Mahalbasic'te olduğu gibi Drezga ile de uzun süreli bir kontrat yapılmalı. Ardından oyuncuyu gelişimi için bir başka takıma kiralamalı ve Fenerbahçe Ülker'de ilk beş oynayacak seviyeye gelmesi sağlanmalı. Geleceğinin çok parlak olduğunu düşünüyorum. İnşallah Aydın Hoca ve koç Spahija bu genç yeteneği göz ardı etmezler ve takıma kazandırırlar. Çünkü istatistikleri inanılmaz!!

15 Eylül 2011 Perşembe

Rixos Cup'ın da tüm detayları belli oldu


Yarın başlayacak olan ve Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın yanı sıra ülkemizden Türk Telekom ve Antalya Büyükşehir Belediye, Yunanistan'dan PAOK, Hırvatistan'dan KK Zagreb ve Slovenya'dan Union Olimpija'nın da mücadele edeceği 4. Uluslararası Rixos Cup Basketbol turnuvasının tüm detayları bugün netlik kazandı. Antalya'da düzenlenecek olan hazırlık turnuvası Antalya Atatürk Spor Salonu'nda oynanacak.

Turnuvada maçların yayınlanacağı kanallarda belli oldu. CNN Türk, turnuvanın tüm maçlarını, FB TV ise sadece Sarı-Lacivertli Ekibimizin maçlarını canlı olarak ekranlara taşıyacak. Turnuva maçlarını kulübümüzün kendi kanalından izlemenizi sizlere tavsiye ederim. Bir başka kuruluşa reyting kazandıracağımıza kendi kulübümüzün resmi kanalına bu reytingleri kazandıralım. Bu sıkıntılı günlerde tepkimizi koymaya devam edelim. Fenerbahçe TV'nin yayını almasında da büyük ölçüde taraftarlarımızın bu görüşü yatıyordur.

Maç programıda açıklandı. Turnuvanın maç programı şöyle:

16 Eylül Cuma
17:00 TT-PAOK
19:15 KK Zagreb-Fenerbahçe Ülker

17 Eylül Cumartesi
17:00 TT-Antalya BB
19:15 KK Zagreb-Union Olimpija

18 Eylül Pazar
17:00 PAOK-Antalya BB
19:15 Fenerbahçe Ülker-Union Olimpija

19 Eylül Pazartesi
Klasman ve final maçları (15:00, 17:15 ve 19:30)

Turnuvayla ilgili birkaç ufak notta vermek istiyorum. Hırvat Milli Takımı ile Eurobasket 2011'de mücadele eden yeni transferimiz Bojan Bogdanovic, turnuvadan elenmelerinin ardından takımımıza katılmıştı. Bogdanovic bu turnuvada kadroda yer alıyor ve Fenerbahçe forması altında ilk maçlarına çıkacak. Ayrıca ufak saktlığı bulunan yeni transferlerimizden James Gist ise bu turnuvada oynamayacak.

A Milli Basketbol Takımımız ile Eurobasket 2011'de mücadele eden, Milli Oyuncularımız ise takımımızın Antalya dönüşü yani 20 Eylül Salı günü takıma katılacaklar.

13 Eylül 2011 Salı

Nations Cup'ın tüm detayları belli oldu


Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın da katılacağı ve 1-2 Ekim tarihlerinde İstanbul'da Abdi İpekçi Spor Salonu'nda gerçekleştirilecek olan Two Nations Cup'ın tüm detayları açıklandı. Turnuvanın düzenlenme amacı; "Sportif misyonunun yanı sıra, sporun birleştirici gücü ve temsil ettiği ortak değerler sayesinde Türk ve Yunan ulusları arasındaki dostluk bağlarını daha da güçlendirmeyi amaçlayan turnuvada olimpizm ruhuna da vurgu" olacak. Ayrıca bu turnuva, katılımcılarının Euroleague maçları başlamadan önce mücadele edeceği son önemli turnuva olarakta dikkat çekiyor. Two Nations Cup, Mayıs 2012’de İstanbul’da, Sinan Erdem Spor Salonu’nda yapılacak olan Turkish Airlines Euroleague Final Four’u için de bir ön hazırlık ve test turnuvası olacak. Bu nedenle Türkiye Basketbol Federasyonu da turnuvaya ayrı bir önem veriyor.

Bunların yanı sıra turnuvanın bilet fiyatları ve satış tarihleride belli oldu. Turnuvanın biletleri 15 Eylül tarihinde satışa çıkacak. Biletix gişelerinden ve internet sitesinden satışa sunulacak biletler, maç günleri de salon gişelerinden alınabilecek. 10 TL ile 40 TL arasında satışa çıkarılacak biletlere, 2 günlük kombine bilet alan sporseverler için % 20 indirim uygulanacak. Avrupa'nın en önemli takımlarının yer alacağı bu turnuvada, kombine biletlerin tek biletten daha avantajlı olacağını hesap edersek, turnuvanın tüm maçlarını izlemek için çok yüksek bir maddi kayıpta yaşamayacağız. :)

Daha önce sizlere duyurduğum turnuvanın maç programını bir kez daha yazayım, Bu sefer maç saatleriyle birlikte:

1 Ekim 2011 Cumartesi
18:30 | Anadolu Efes – Panathinaikos
21:00 | Fenerbahçe Ülker – Olympiacos Piraeus

2 Ekim 2011 Pazar
13:00 | Junior Team All Star Game
16:30 | Anadolu Efes – Olympiacos Piraeus
18:30 | Fenerbahçe Ülker – Panathinaikos

Bu turnuva A Takımların yanı sıra, Genç Takımlarında mücadelesine sahne olacak. Turnuvaya katılacak olan takımların Genç Takımlarıda Two Nations Cup Genç Takımlar Turnuvası’nda buluşacak. Genç takım maçları 30 Eylül ve 1 Ekim tarihlerinde Haldun Alagaş Spor Salonu’nda oynanacak. Genç Takımların Maç Fikstürü ve maç saatleri de şu şekilde:

30 Eylül 2011 Cuma
17:00 | Anadolu Efes – Fenerbahçe Ülker
19:30 | Olimpiakos Piraeus – Panathinaikos

1 Ekim 2011 Cumartesi
10:30 | Anadolu Efes – Panathinaikos
12:30 | Fenerbahçe Ülker – Olimpiakos Piraeus
18:30 | Anadolu Efes – Olimpiakos Piraeus
20:30 | Fenerbahçe Ülker – Panathinaikos

2 Ekim 2011 Pazar
13:00 | Genç Takımlar All-Star Maçı (Abdi İpekçi Spor Salonu)

Ayrıca, iki ulus arasındaki barışın ve dostluğun desteklenmesi için spor aracılığıyla insanları bir araya getirmek ana hedefiyle yola çıkan Two Nations Cup, önümüzdeki yılla birlikte diğer spor dallarını ve kadın sporcuları da çatısı altına alarak genişletilecekmiş. Bu çok sevindirici bir haber. Sporun birleştirici etkisini, her iki ülke insanınında yaşaması çok yararlı olacaktır. Türk-Yunan dostluğuna büyük katkı sağlayacaktır.

12 Eylül 2011 Pazartesi

Turnuvaların fikstürleri belli oldu


Yeni sezon hazırlıkları kapsamında üç önemli hazırlık turnuvası oynayacak olan Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızda hazırlıklar yüksek tempoda devam ediyor. Eurobasket 2011'de mücadele eden oyuncumuzun kalmaması ile takımımızın önümüzdeki hafta içinde tam kadro olarak çalışmalara başlaması bekleniyor.

Ayrıca Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın, yeni sezon hazırlıkları kapsamında katılacağı 3 önemli turnuvanın ikisinin fikstürü belirlendi. 24-25 Eylül 2011 tarihlerinde CSKA Moskova’nın ev sahipliğinde yapılacak olan ve Fenerbahçe Ülker, CSKA Moskova, Panathinaikos ile Zalgiris Kaunas'ın yer alacağı Aleksandr Gomelsky Turnuvası ile 1-2 Ekim 2011 tarihlerinde İstanbul'da düzenlenecek olan Fenerbahçe Ülker, Anadolu Efes, Panathinaikos ve Olympiacos Piraeus 'un katılacağı Two Nations Cup 2011 turnuvasının fikstürleri bugün açıklandı. Açıklanan fikstürlere göre, takımımızın maç programı şu şekilde olacak:

Aleksandr Gomelsky Turnuvası
24 Eylül: Fenerbahçe Ülker - Panathinaikos
25 Eylül: Final ya da 3.'lük Maçı (Zalgiris ya da CSKA Moskova)

Two Nations Cup Turnuvası
1 Ekim: Fenerbahçe Ülker - Olympiacos Piraeus
2 Ekim: Fenerbahçe Ülker - Panathinaikos

Ayrıca, Takımımızın önümüzdeki haftasonu (16-19 Eylül 2011) Antalya'da katılacağı Rixos Cup Uluslararası Basketbol Turnuvası'nın da fikstürü 15 Eylül 2011 Perşembe günü yapılacak kurada belirlenecek.

11 Eylül 2011 Pazar

Nations Cup, Abdi İpekçi'ye alındı!

1-2 Ekim tarihlerinde Fenerbahçe Ülker, Anadolu Efes, Olympiacos Piraeus ve Panathinaikos gibi Avrupa'nın üst seviye takımlarının katılımıyla gerçekleştirilecek olan Two Nations Cup 2011'in maçlarının oynanacağı salon daha önce Sinan Erdem Spor Salonu olarak açıklanmıştı. Yapılan yeni açıklamaya göre Ekim'de yapılacak olan Tenis Turnuvası sebebiyle turnuvanın Abdi İpekçi Spor Salonu'na alındığı belirtildi.

Abdi İpekçi Spor Salonu, 12.500 seyirci kapasitesine sahip, İstanbul'daki en büyük basketbol salonlarından biri. Bu salon, 2001 Avrupa Basketbol Şampiyonası ile 2010 FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası'nda kullanılan salonlardan biriydi. 2009 Avrupa Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası gibi basketbol dışındaki spor branşlarından organizayonlara da evsahipliği yapmıştı.

Ayrıca Organizasyonda A takımlarının yanı sıra, bu kulüplerin genç takımları da karşı karşıya gelecek. Genç takımların oynayacağı maçlar 30 Eylül'de başlayacak. Anadolu Efes ve Fenerbahçe Ülker genç takımlarının, Panathinaikos ve Olympiakos ile yapacağı maçların ardından 2 Ekim'de All Star maçı oynanacak. All Star maçında Anadolu Efes-Fenerbahçe Ülker karmasıyla Panathinaikos-Olympiakos karması karşı karşıya gelecek.

Turnuvanın maç programı ve biletleriyle ilgili bilgiler daha sonra açıklanacak. Yeni bilgiler açıklandıkça bende sizlere buradan duyuracağım.

Fenerbahçe Ülker'in Kamp Programı (Güncel)


2010/2011 sezonunu hem Beko Basketbol Ligi hem de Türkiye Kupası Şampiyonluklarıyla tamamlayan Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın 2011/2012 sezonu öncesi yapacağı hazırlık maçları ve kamp programı belli oldu. Sarı-Lacivertli Ekibimiz, yeni sezona hem lig hemde Türkiye Kupası'nda Şampiyonluk hedefinin yanı sıra Turkish Airlines Euroleague'de de Final-Four hedefiyle başlayacak. İşte Takımımızın hazırlık dönemi programı;

Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız, bu yıl dördüncüsü düzenlenecek olan Uluslararası Rixos Cup Basketbol Turnuvası'na katılacak. 16-19 Eylül tarihleri arasında Antalya Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirilecek 4. Uluslararası Rixos Cup Uluslararası Basketbol Turnuvası'nda 4 farklı ülkeden 6 takım yarışacak. Turnuvada Euroleague seviyesinde 4 takımda yer alacak. Turnuvaya Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın yanı sıra, Yunanistan'dan PAOK, Hırvatistan'dan KK Zagrep, Slovenya'dan Union Olimpija, ülkemizden de Türk Telekom ve Antalya BŞB katılacak. Turnuvada takım eşleşmeleri 15 Eylül 2011 Perşembe günü yapılacak kurada belirlenecek. Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız ise 16 Eylül Cuma günü Antalya'ya gidecek.

Antalya'daki turnuvanın ardından İstanbul'a dönecek olan kafilemiz daha sonra buradan Moskova'ya gidecek. 24-25 Eylül tarihlerinde CSKA Moskova’nın evsahipliğinde yapılacak olan ve CSKA Moskova, Panathinaikos ile Zalgiris Kaunas'ın da yer alacağı Aleksandr Gomelsky Turnuvası'na katılacak. Bu turnuva dönüşünde 29 Eylül 2011 tarihinde, geçen sezon Almanya 1. Lig'ine yükselen Bayern Münih ile yenilenme çalışmaları tamamlanan Audi Dome’un açılış maçında karşı karşıya gelmek üzere, Almanya'ya gidecek.

Almanya dönüşünün ardından, 1-2 Ekim tarihlerinde Fenerbahçe Ülker, Anadolu Efes, Olympiacos Piraeus ve Panathinaikos gibi Avrupa'nın üst seviye takımlarının katılımıyla gerçekleştirilecek olan Two Nations Cup 2011'de mücadele edecek olan takımımız bu turnuvanın ardından hazırlık dönemi çalışmalarını tamamlamış olacak.

Bu hazırlık döneminin ardından, Türkiye Basketbol Federasyonu'nun belirleyeceği dört il merkezinde gerçekleştirilecek olan Türkiye Kupası Eleme Grubu maçları 7-9 Ekim 2011 tarihleri arasında oynanacak. Sarı-Lacivertli Ekibimiz bu organizasyonda Türkiye Kupası Final Grubu maçlarına katılmak için mücadele edecek.

Türkiye Kupası Eleme maçlarının ardından, Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız ile Galatasaray arasında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı Kupası maçı ise 12 Ekim 2011 tarihinde oynanacak ve sezonun ilk kupası sahibini bulacak. Bu organizasyonun ardından ise 15-16 Ekim 2011 tarihlerinde Beko Basketbol Ligi 2011/2012 sezonu start alacak.

Kronoloji:
- 16-19 Eylül 2011: Takımımız, Antalya'da düzenlenecek olan ve PAOK, KK Zagrep, Union Olimpija, Türk Telekom ve Antalya Bş. Bld.'nin de yer alacağı 4. Uluslararası Rixos Cup Basketbol Turnuvası'na katılacak.
- 24-25 Eylül 2011: Takımımız, CSKA Moskova’nın evsahipliğinde yapılacak olan ve CSKA Moskova, Panathinaikos ile Zalgiris Kaunas'ın da yer alacağı Aleksandr Gomelsky Turnuvası'na katılacak.
- 29 Eylül 2011: Takımımız Almanya'da, Bayern Münih ile yenilenme çalışmaları tamamlanan Audi Dome’un açılış maçında karşı karşıya gelecek.
- 1-2 Ekim 2011: Takımımız, İstanbul'da düzenlenecek olan Two Nations Cup 2011 turnuvasına katılacak.
- 7-9 Ekim 2011: Türkiye Kupası Eleme Grubu maçları oynanacak.
- 12 Ekim 2011: Cumhurbaşkanlığı Kupası Final maçı oynanacak.
- 15-16 Ekim 2011: Beko Basketbol Ligi, ilk hafta maçları oynanacak.

Eurobasket 2011 değerlendirmesi


Büyük umutların ve beklentilerin yanı sıra son Dünya İkincisi apoleti ile gittiğimiz Eurobasket 2011'den hayal kırıklıklarıyla ayrılıyoruz. Turnuva boyunca basketbolun bir çok ilkesine aykırı oynadık. Basketbolu, basketbol yapan değerlerden uzak, onları karşımıza alarak oynadık. Biz turnuvada sadece rakiplere karşı değil, basketbola karşıda oynadık. Basketbol gibi iyi strateji ve taktik sayesinde "kolay oyun" imkanı sağlayan bir spor dalında biz hep zoru başarmak istedik. Tecrübeli oyuncularımıza güvendik. Onların bizi ileriye taşıyacağına inandık. Teknik ve taktik açıdan bençimizin nasıl yüksek meblağlarda kumar oynadığına şahit olduk. Oyuncularımızın saha içerisinde sürelerini hiç ayarlayamadık. Kısacası bir çok açıdan çok ama çok kötü bir turnuva oynadık.

Gelin ilk önce iyi yaptıklarımızdan başlayalım.. Çünkü bu yazının en kısa paragrafı bu olacak. Turnuva boyunca yaptığımız en iyi şey, maçın hiçbir anında fark kaç sayı olursa olsun oyundan kopmadık, hep mücadele ettik. Fransa gibi, İspanya gibi, Almanya gibi takımlara karşı 10 sayıdan fazla farkları kapatıp geri geldik. Maçlara tekrardan ortak olduk. Bir diğer iyi yaptğımız şey ise savunmamızdı. Turnuvanın en sert savunmasını yapan takımdık. Bu sayede yüksek farklardan geri gelip, maçlara ortak olmasını bildik. Pota altımızda Ömer Aşık ve Enes'i çok iyi kullandık. Bu iki oyuncumuzun oyunda olduğu sürelerde hücum ve savunma ribaundlarında hep karşı takımdan üstün olduk. Ayrıca bu ikili sayesinde ve bazı maçlarda Oğuz'unda nadir gelen katkılarıyla turnuvanın en çok blok yapan takımlarından biri olduk. Sertliğimizi rakip oyunculara her maçta hissettirdik. Genel olarak turnuva boyunca iyi yaptıklarımız bu kadardı.

Gelelim o uzun paragrafa.. Yani neleri kötü yaptığımıza. Bu yazıyı konu başlıkları halinde yazmak istiyorum. Çünkü daha açıklayıcı olacaktır o şekilde.

1- Serbest Atışlar
Turnuva istatistikleri henüz açıklanmadı ama bu kulvarda ilk iki içerisinde olduğumuz kanaatindeyim. Son Dünya İkincisi olmuş bir takım bu kadar kötü serbest atış atamaz, atmamalı!! Bu kadar kötü serbest atış atarak maç ka-za-na-ma-yız! Turnuva başından beri kötü olan bu atışlarımız için teknik heyet hiç ekstra çalışma yaptırmadı mı? Oyuncular bu kadar kötü atış yaptıklarının farkında değiller miydi? Turnuva boyunca 115/178 - %64.6 serbest atış yüzdesiyle oynamışız. Bu yüzde iyi gibi görünsede taraftar avantajından yoksun oynayan bir takım için düşük bir yüzde.. Geçtiğimiz Dünya Şampiyonası'nda %60.1 ile oynamıştık. Ama o turnuvada ev sahibi avantajımız vardı. Seyirci avantajımızın olmadığı turnuvalarda bir takımın en büyük silahı serbest atışlardır. Bugünkü Sırbistan maçında kaçırdığımız 13 atıştan 2 tanesi basket olsaydı maçı biz bir sayıyla kazanıyor olacaktık. İşte serbest atışlar bu nedenle çok önemli. Hiçbir efor sarfetmeden, zorlamaya mağruz kalmadan futboldaki penaltı misali yapılan bu atışlar çok değerli. Ama biz ne yazıkki bu değeri bilemedik.

2- Üç Sayılık Atışlar
Bir diğer önemli eksikliğimizde üç sayı çizgisinin gerisinden yapığımız atışlardaki düşük isabetimiz Turnuva boyunca 153 denemeden sadece 42'sinde isabet bulmuşuz. Yani turnuva boyunca %27.5'lik bir oranla üçlük atmışız. Geçtiğimiz Dünya Şampiyonası'nda bu oran %42.9'du. Aradaki uçurumu görebiliyorsunuz. Bu oranla bizim çeyrek finale çıkma şansımızda oldukça düşüktü. Çünkü zaten hücumda kolay sayı üretemedik bir de özellikle boş üçlükleri kaçırmamız bizim belimizi büktü.

3- Asistler
Bu turnuva boyunca asist sayımızda çok düşüktü. Turnuva boyunca sadece 96 asist yapmışız. Bu oranımızı diğer takımlarla bir karşılaştıralım: İspanya 134, Litvanya 135, Almanya 86. Bakın asistlerde bizden düşük durumdaki tek takım Almanya ve onlarda bu akşam büyük olasılıkla elenecekler. İşte bu tablo asist sayısının maç kazandırmada ne kadar önemli olduğunun bir göstergesi.

4- Oyun Kurucu Katkısı
Turnuva boyunca oyun kurucu katkısında da çok yetersizdik. Kerem bu turnuvada artık miladının dolduğunun sinyallerini verdi. Ender ise elde olan bomba misali ne zaman ne yapacağı belli olmayan ve istikrarsız bir görüntü içerisindeydi. Ender 23 Kerem 17 asist katkısı yapmış olsada Ender %33.3 ile şut sokarken, Kerem %22.7 ile şut sokmuş. Oyun kurucularımızdan alamadığımız skor katkısı ve birçok hücumda hatalı top kullandılar ve 5'er top kaybı yaptılar. Oysa 2010'da Ender %48.7 ile Kerem ise %40.5 ile şut sokuyordu. Kısacası bu turnuvada oyun kurucularımız yokları oynadı.

5- Tecrübeli oyuncularımıza aşırı tolerans
Takımımızdaki tecrübeli oyunculara koç çok fazla tolerans gösterdi. Hidayet ve Kerem sahada dozu kaçırdıkları zaman bile bir kurtarıcı umuduyla oyunda kalmaya devam ettiler. Hidayet arka arkaya şutlar kaçırdığında bile kenara hep çeyrek sonlarında geldi. Kerem, eli soğukken bile hep hücumları kendi üzerinden oynamaya çalıştı, boş üçlüleri kaçırdı ama ne yazıkki oyunda kalmaya devam etti. Ancak yorulduklarında koç "Dur ben sizi biraz dinlendireyim" mantığıyla onları dışarı aldı. Tecrübe her zaman yararlıdır ama dozunuda ayarlamak lazım. Fransa'nın hücumdaki en büyük silahı olan Tony Parker bile arka arkaya 2 şut kaçırdıktan sonra kenara geçip dinlendiriliyorsa bizde Hidayet arka arkaya kaçırdığı sayılardan sonra neden hala oyunda tutuldu anlamadım..

6- Son Topları İyi Oynayamadık
Turnuva boyunca 4 maçımız son topa kaldı ve dördünüde kaybettik. Polonya maçında farkı kapatıp geldik, son saniyelerde maçı verdik. Fransa maçında 12 sayı geriden geldik, son saniyelerde kenardan topu oyuna sokamadık ve maçı verdik, Almanya maçında maçı son topa bıraktık, ama yine başarılı bir hücum gerçekleştiremeyip kaybettik. Ve bugün Sırbistan maçında Son 11 sn'ye 1 sayı geride girdik, oyunu yanlış oyuncu üzerinden kurmayı denedik, topumuza müdahale ettiler ve top dışarı çıktı. Bitime 4 sn kala pota altından şans topumuzu oyuna soktuk. Ama ne yazıkki yine son topu Ersan'la değerlendiremedik ve turnuvanın dışında kalmış olduk.!

7- Kenar yönetimimiz takımı iyi yönetemedi
Kenarda koç Orhun Ene ve teknik heyet turnuva boyunca oyunu iyi okuyamadılar. Takıma gerekli taktik düzeni anlatamadılar, oyuncuların saha içindeki süre dağılımlarını iyi ayarlayamadılar. Son toplarda, oyunu iyi çizemediler. Rakibin hamlelerine, iyi cevap veremediler.. Kısaca bu kötü geçen turnuvada Teknik Heyetinde hiç parlak olmadığını, gelecek için hiçte umut vermediğini gördük.

İyisiyle kötüsüyle bir turnuva daha bitti. Hedeflediğimiz yerde bitiremedik. Çok erken elendik. Şimdi oyuncular bu yorgunluğun ardından kısa süreli bir tatil yapıp, önümüzdeki sezon için takımlarının hazırlık kamplarına katılacaklar. Milli Takım'ın teknik ekibi ise bu turnuvayı iyi bir analiz edip, neyi kötü yaptığımızı, nerelerde hata yaptığımızı belirlemeye çalışmalı. Şimdi yeni Milli Takım'ı oluşturacak parçalar düşünülmeli. Yeni ve gençleşecek olan kadro Emir, Enes, Ömer Aşık ve Ersan'ın çevresinde oluşturulmalı. Yeni Milli Takımın çekirdeğini bu dört oyuncudan kurulmalı. Çalışmalara da şimdiden başlanmalı...

Takımımız, Rixos Cup'a katılacak


Bu sezona, ligde, Türkiye Kupası'nda ve Euroleague'de başarı parolasıyla başlayacak olan Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız, bu bağlamda yeni sezon hazırlıklarına yüksek tempoda devam ediyor. Yeni sezon hazırlıklarına 22 Ağustos Pazartesi günü başlayan ve bu süre boyunca antrenmanlarını Fenerbahçe Spor Kulübü Lefter Küçükandonyadis Tesisleri'nde sürdüren Sarı-Lacivertli oyuncularımız, bu süre içerisinde iki hazırlık maçı yapmıştı.

İlk hazırlık maçında Fenerbahçe Spor Kulübü Lefter Küçükandonyadis Tesisleri'ndeki salonda Erdemirspor'u ağırlayan Sarı-Lacivertli Ekimiz son periyoduna yaklaşık 15 sayı geride girmesine rağmen son periyottaki sert savunması ve istekli oyunuyla mücadeleden 64-61 galip ayrılmıştı. İkinci hazırlık maçında ise Ayhan Şahenk Spor Salonu'nda 2. Lig Ekiplerinden Darüşşafaka ile karşılaşan takımımız maç boyunca üstün oyunuyla sahadan 80-52'lik galibiyetle ayrılmıştı.

Hazırlık dönemi çalışmaları devam ederken, takımımızın sezona en iyi şekilde girmesi için oynayacağı hazırlık maçları ve ara turnuvalarda netlik kazanmaya başlıyor. Bu bağlamda da sıradaki ara hazırlık turnuvamız dün netleşti. Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız, bu yıl dördüncüsü düzenlenecek olan Uluslararası Rixos Cup Basketbol Turnuvası'na katılacak. 16-19 Eylül tarihleri arasında Antalya Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirilecek 4. Uluslararası Rixos Cup Uluslararası Basketbol Turnuvası'nda 4 farklı ülkeden 6 takım yarışacak. Turnuvada Euroleague seviyesinde 4 takımda yer alacak.

Turnuvaya Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın yanı sıra, Yunanistan'dan PAOK, Hırvatistan'dan KK Zagrep, Slovenya'dan Union Olimpija, ülkemizden de Türk Telekom ve Antalya BŞB katılacak. Turnuvada takım eşleşmeleri 15 Eylül 2011 Perşembe günü yapılacak kurada belirlenecek. Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız ise 16 Eylül Cuma günü Antalya'ya gidecek.

Bizim için iyi bir turnuva olacak. Bu zamana kadar ülke içindeki takımlarla hazırlık maçı yapmıştık. Şimdi Euroleague seviyesindeki 3 takımla maç yapma fırsatımız olacak. Kadromuz her ne kadar eksik olsada sonuçta bu kadroda yer alan oyuncularımızda sezon içerisinde sahada yer alacak. Kadro her ne kadar gerçek kadromuz olmayacak olsada, kadroda yer alan oyuncularımızın kazanma alışkanlığı kazanmaları için önemli bir turnuva olacak. En büyük temennim, başımızdaki sakatlık belasının bu turnuvada yakamızı bırakması ve sakatlık sorunu yaşamadan oyuncularımızın iyi bir turnuva geçirmeleri. Bu turnuva Antalya'daki basketbolseverler içinde büyük bir şans.. Salonun her maç dolu olacağını tahmin ediyorum.

Eski Dosttan, duygulandıran sözler


Sarunas Jasikevicius.! Takım arkadaşlarının ona taktığı isimle "Saras" O, Avrupa Basketbolunun Efsane isimlerinden biri. Geçtiğimiz sezonun ikinci yarısından itibaren ülkemizde, Sarı-Lacivertli forma altında mücadele etmiş bir dost. Kariyeri boyunca oynadığı her takımda olduğu gibi, Fenerbahçe formasınıda gururla taşıdı, hırsla terletti. Taraftarlarımız attığı üçlüklerle, verdiği akıl dolu asistlerle tribünlerde coştu. Ülkemizde kaldığı yarım sezonda bir Türkiye Kupası Şampiyonluğu ve bir de Beko Basketbol Ligi Şampiyonluğu ekledi o başarılarla dolu kariyerine.. Önümüzdeki sezon bizimle olmayacak. Ama Türkiye'de kaldığı süre içerisinde, Türk insanının misafirperverliğini, İstanbul'un güzelliğini hiçbir zaman unutmayacak.

Şu anda ülkesi Litvanya'nın ev sahipliğinde devam eden Eurobasket 2011'de bu akşam bizim adımıza çok önemli olan bir maça çıkacak Saras ve arkadaşları. 12 Dev Adam Sırbistan'ı yense bile, Litvanya'nın Almanya'yı yenmesini bekleyecek çeyrek finale kalabilmek için. İşte bu kritik maçlar öncesi eski dosttan sevindirici bir o kadarda duygulandıran sözler geldi.

Almanya maçı hazırlıklarını sürdüren Litvanya'nın antrenmanı sonrası Habertürk gazetesi muhabirine kısa bir röportaj veen Saras, "Ben de Türkiye’de oynamış bir oyuncu olarak, hem galibiyete olan ihtiyacımızdan dolayı Litvanya için, hemde Türkiye için elimden geleni yapacağım. Çift kişilik oynayacağım." açıklamasını yaptı. İşte bu sözler Saras'ın kalplerimizdeki ayrı olan yerini, daha da başka boyutlara taşıdı. Dünkü yazımda Litvanya'nın asla sahaya "nasıl olsa çeyrek finale çıkmayı garantiledik" anlayışıyla çıkmayacağını yazmıştım.

Saras'ın açıklamalarının tamamı şu şekilde:

"Turnuvanın en zor maçlarından birini Türkiye’ye karşı oynadık. Bize kaybettikleri maçtan bu yana toparlanamadılar. Ama çok güçlü bir takım olduğunu düşündüğüm Türkiye’nin Sırbistan’ı yenerek ilk 8’e kalacağına inanıyorum. Ben de Türkiye’de oynamış bir oyunu olarak, hem galibiyete olan ihtiyacımızdan dolayı Litvanya için, hemde Türkiye için elimden geleni yapacağım. Çift kişilik oynayacağım.

12 Dev Adam’ın ortaya koyduğu mücadelenin herkesin takdirini kazandığını da belirten Saras konuşmasına şöyle devam etti: Burada Türkler’e karşı büyük bir sempati var. Herkes basketbolunuzu takdir ediyor. Belki de turnuvanın en iyi kadrosu Türkiye’de. Kötü gidişinizin bir yerde duracağını düşünüyorum. Bu nokta da Sırbistan maçı olabilir. Çünkü bu kadar iyi bir takımın üst üste bu kadar kötü maçlar çıkarabileceğine inanmıyorum. İyi bir takımın elenmesini istemem.Türkiye ile birlikte gruptan çeyrek finale yükseleceğiz."

Şimdi sıra 12 Dev Adamda.. Sırpları devirmeli ve ondan sonra Saras ile arkadaşlarının galibiyetini beklemeliyiz. Kazanacağınıza bizlerin inancı tam.. Sizde inanın ve Sırplara bir 11 Eylül sendromu daha yaşatın! Bu akşam potaya attığınız her top, basket olsun.. Allah yardımcınız olsun..

Taraftar, James Gist'in kalmasından memnun


Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımıza, bu sezon başında Partizan'dan transfer olan ve Partizan forması giyerken keyif verici madde kullandığı belirlenen James Gist, FIBA'dan hak mağrumiyeti cezası almıştı. Cezası geçtiğimiz cuma günü (09.09.2011) son bulan James Gist'in, bu olaylar açığa çıktığında sözleşmesinin fesh edileceği vekulübümüzden gönderileceği ifade edilmişti. Fakat FIBA'nın verdiği cezanın kısa süreli olması ve oyuncunun maç kaçırmayacak olması nedeniyle Şube yönetimimiz ve Teknik Heyetimiz oyuncunun takımda kalmasına karar verdiler.

Bizde Şube Yöneticilerimizin ve Teknik heyetimizin almış olduğu bu kararı taraftarlarımıza bir anket şeklinde sorduk. "James Gist'in takımda kalmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu yönelttiğimiz anket bugün itibari ile son buldu. Anket sonuçlarında oy kullanan taraftarlarımızın büyük bir kesimi teknik heyetimizin ve yöneticilerimizin almış olduğu bu kararı doğru olarak değerlendirdiklerini verdikleri oylarla belirlediler.

Anketimizdeki Oy dağılımı şu şekilde oldu:

Doğru buluyorum 74%
Kararsızım 6%
Yanlış buluyorum 20%

10 Eylül 2011 Cumartesi

Hey sen; Başını öne eğme sakın!!


Eurobasket 2011'de çok başarılı mıyız? Hayır!
Son Dünya 2. gibi mi oynuyoruz? Hayır!
Şampiyonluk favorilerinden biri konumunda mıyız? Hayır!
Peki gelecek için umut veriyormuyuz? Hayır!
...

Bunlara benzer, cevabı "Hayır" olan birçok soru daha sorabiliriz. Ama şu anda bu soruları sorma zamanı değil. Şu anda karamsarlığa kapılma zamanı HİÇ değil.. Önümüzde çok kritik bir Sırbistan maçı varken ve kazandığımız taktirde bana göre kesinlikle çeyrek finale çıkacağımız bir maç bu. Önce bu kesin konuşmamın sebebini açıklayayım: Litvanya ev sahibi, grubu bitirebileceği en iyi seviyede bitirmek isteyecekler. Onların şu anda en iyi bitireceği derece üçüncülük.. Biz garantiledik, çıkma sorunumuz yok diğer turları düşünelim, fazla efor sarfetmeyelim gibi bir düşünce Litvanya'dan asla beklenmez. Onlar basketbola bir DİN gibi bakıyorlar.. Onlar için basketbol demek, kazanmak demek, başarı demek.. İşte bu yüzden Litvanya, pazar akşamı Almanya'yı devirecek.. Olması gerekende bu.. Çünkü Litvanya'nın Almanya'dan çok daha fazla skoreri var.

Gelelim bizim takımın ve halkımızın ruh haline...

Dün akşamki maçtan sonra yine millet olarak karamsarlığa kapıldık. Pazar akşamı valizleri toplayıp ülkeye döneceğimizi, asla Sırbistan'ı yenemeyeceğimizi düşünmeye başladık. Bu olumsuz ortama başka bir pencereden bakmak istiyorum: Biz Milli Takımlar düzeyinde hangi şampiyonada şöyle koltuğa oturup, elimizde kolamız, önümüzde çerezlerimiz keyifli keyifli maç izledik? Futbolda mı, Voleybolda mı? Basketbolda mı? A Milli Futbol Takımımızın, Avusturya ile 0-0 berabere kaldığı maçın sonunda Teknik Direktörümüz Guus Hiddink şöyle bir söz söylemişti; "Türkler zoru seviyor". Evet gerçektende bizler branş ayırt etmeksizin zoru seviyoruz. Bakın 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası, 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası... Demek istediğim şey şu; Biz zaten bu stresleri yaşamaya alıştık.. Ama hala bazılarının prim yapması için ortaya felaket senaryoları atılıyor.

Bu ilk önce, iyi oynar yada oynayamaz ama sahada Ay-Yıldızlı forma için ter akıtan 12 oyuncumuza, yetersiz gördüğümüz ama başarı için geceli gündüzlü çalışan teknik ekimize çok olumsuz yansır.. İlk önce ülke olarak inanmalıyız, üzerimizdeki bu kötü havayı atmalıyız. Çünkü şu anda Millilere köstek değil destek olmalıyız. Onlara hergün ülkemizden haberler gidiyordur. Sırbistan maçı için onları, milletimizin desteğinin hep onlarla olduğu mu yoksa herkesin umudunu kestiği mi motive edecektir? İlk önce bizler başarıya inanmalıyız ki yakalayacağımız sinerji ile bu hava sahayada yansısın? Bkz: 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası!

Son sözümde Millilere; gün başını öne eğme ve kaderine razı olma günü değil, Başını Dik tutup, ülken için savaşma, halkın için kazanma günüdür. İşte o yüzden; Hey sen, 12 Dev.. Başını öne Eğme Sakın!! Çık ve 2010'da yaptığını pazar akşamı tekrarla.. Allah yar ve yardımcınız olsun...