19 Eylül 2011 Pazartesi

Muhteşem üçlü iş başında


4. Uluslararası Rixos Cup Basketbol Turnuvasında dün Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız, Antalya Atatürk Spor Salonu'nda Union Olimpija ile karşılaştı. Sloven Ekibi karşısında maçın büyük bölümünü önde getiren takımımız sahadan 82-78 galibiyet ile ayrıldı. Sarı-Lacivertli Ekibimiz almış olduğu bu galibiyet ile adını Rixos Cup Finali'ne yazdırdı. Final'de bugün saat 19:30 Antalya Büyükşehir Belediyesi ile karşılaşacağız.

İlk maçta olduğu gibi bu maçtada genç ağrılıklı bir kadroyla sahaya çıktık. Kadromuzda, normal ilk beşte oynayabilecek düzeyde sadece Curtis, Bogdanovic, Kaya ve Vidmar vardı. Geri kalan sekiz oyuncu henüz ilk beş seviyesinden uzakta. Alt yapımızdan yetişen Erbil, Metecan ve Berkay, yaz dönemi antrenmanlarında denenmek üzere takıma dahil edilen Luka Drezga, Uluğ ve Poscic, 2 senedir takımımızın oyuncu olan fakat gelişmesi için her sene kiralanan Rashid Mahalbasic, daha öncede formamızı giymiş olan ve sezon başı transfer ettiğimiz Hakan Demirel bu turnuvada kadromuzu oluşturan isimler.

Dünkü maçta ilk beşte oynama potansiyaline sahip oyuncularımızdan Kaya-Vidmar-Bogdanovic üçlüsü muazzam bir performans gösterdi. Pota altında Kaya-Vidmar uyumu gerçekten harikaydı. Birbirlerine savunmada yaptıkları yardımlar, rakip oyuncuyu sıkıştırmalar savunmamızın ne kadar sert olacağının bir göstergesiydi. Hücumda da gayet başarılı olan bu ikiliden Kaya geçtiğimiz sezonki performansından sıyrılmış bu sene adeta gümbür gümbür geliyor hissiyatı uyandırıyor. Vidmar ise geçtiğimiz sezon yaşadığı talihsiz sakatlığın etkilerini üstünden atmış ve yeni sezona yeniden doğmuş gibi giriyor. Daha önceki sezonlarda pota altında kendisine atılan topları elinden çok kaçıran Vidmar, şimdi ise bunu tamamen ortadan kaldırmış. Pota altında kendi yer açtığında teke tek hücumda gayet başarılı oluyor. Atışlarının yüzdesi oldukça arttmış. Sert bir takım olan Union Olimpija karışında bizimde savunma sertliğimiz Kaya-Vidmar önderliğinde hiç azalmadı.

Bogdanovic'e ayrı bir paragraf açmak istiyorum. Henüz 22 yaşında olan bir oyuncunun bu kadar kendine güvenip ve kullandığı atışlarda aşrı soğukkanlı olması beni çok şaşırtıyor. Maçın ilk çeyreğinde attığı iki tane üçlük var. Her ikisinde de önünde el gösteren ve neredeyse temas mesafesinde olan oyuncuya karşı iğne deliğinden topu geçirerek attığı üçlükler tek bir şeyi ifade eder: Kendine olan güveni! Ayrıca birçok hücumda da topu kendisi rakip sahaya getirdi. Özellikle topu savunmada alıp, rakip potaya kadar taşıyıp, önündeki oyuncunun adeta başını döndürerek bastığı smaç ise tamamen korkusuzca yapılmış bir hamle. Savunmadali iki uzunun blog tehtidine karşı o smaça gitmesi ayakta alkışlanacak bir durum. Maçı 21 sayıyla tamamlayarak hem takımımızın hemde maçın en skorer ismi oldu. Bogdanovic'in maç istatistikleride şu şekilde:

21 sayı (2s: 2/5, 3s: 2/6, SA: 11/12, 5 rib, 1 as, 3 tk, 1 blk)

Bu üç önemli oyuncumuzun performanslarını gördükten sonra Milli Takımdan dönen ve sakat olan oyuncularımızında takıma katılacağını düşünürsek sezon başında biraz karamsarlığı kapıldığımız Turkish Airlines Euroleague Final Four'unun en büyük adaylarından biri konumuna geliriz. Ki bana göre, bu gerçekleşemeyecek bir hayal değil, bu sene Euroleague'in favorisi olan 5-6 takımdan biride Fenerbahçe Ülker!!

Takımdaki genç oyuncuların performanslarına geçtiğimizde benim hazırlık dönemi boyunca hayranlıkla izlediğim genç oyuncuların başında gelen Luka Drezga'nın bu maçtada iyi bir mücadele ortaya koyduğunu söyleyebilirim. İlk yarı pekbi varlık gösteremesede ikinci yarıda çok kritik noktalarda bulduğu iki üçlük ve turnike ile maçınkontrolünün tekrardan bize geçmesini sağladı. Maçı 13 sayıyla tamamladı. Hala ben Drezga ile kontrat yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bakalım koç benimle aynı görüştemi olacak onu önümüzdeki hafta içi göreceğiz. Erbil, geçtiğimiz sezonun üstüne çok iyi koymuş. Jasikevicius gibi bir tecrübeden birçok şey kapmış. Sahada geçtiğimiz sezona oranla çok daha sakin ve rahat oynuyor. Jasikevicius vari asistleride gözümden kaçmadı. :) Bu sene pek şans bulacağını düşünmüyorum. O nedenle bir seneliğine bir takıma kiralansa Erbil için çok yararlı olacağını düşünüyorum.

Rashid Mahalbasic ise 2 sezondan beri takımımızın oyuncusu. Genç yaşta takıma kazandırıldı. Geçtiğimiz iki sezon boyunca daha fazla süre bulabileceği ve oyununu geliştirebileceği kulüplere kiralandı. Her sene kendine güvenenleride mahçup etmedi aslında. Her gittiği takımda basketbolunun üstüne koydu. Çalışmaktan hoşlanan ve atış yüzdesi gayet iyi olan bir oyuncu. Bu sene kiralanmasına ben gerek görmüyorum. Bu haliyle özellikle ligde ve Türkiye Kupası'nda 12 kişilik kadroyu zorlayacak kapasitede. Oynadığı süreler içerisinde de gayet etkili olacaktır. Tabiki son karar Spahija'nın olacak. Hakan Demirel'le ilgili açıkçası henüz ne olumlu nede olumsuz bir izlenim oluşmadı bende. Basketbolunda gelişme var. Ama bir guard olarak bazen yapmaması gereken yanlış tercihlerde de çok bulunuyor. Önümüzde maçlarda biraz daha ön plana çıkarsa daha rahat bir değerlendirme yapabiliriz. Uluğ ve Poscic'in ise takımda kalabileceklerini sanmıyorum. Drezga'nın bende yaşattığı heyecanı ne yazıkki bu iki oyuncu yaşatamadı. Milli Takımdan dönen oyuncuların takıma dahil olmasıyla bu iki oyuncu takımdan ayrılacaklardır.

Genel olarak oyuncu ve takım performanslarımız böyleydi. Genç bir takımla mücadele etmemize rağmen, her oyuncunun takımın kurulu olan sisteminde mücade ettiğini görmek sevindirici. Önceki senelerde oyuncuya göre sistem yapılırdi ama artık son 4-5 yılda oyuncular takımın sistemine ayak uyduruyor. Bu da son 5 yılda kazandığımız 4 şampiyonluğun arkasında yatan en büyük neden. Bu akşam Antalya Bşb ile Rixos Cup Final maçına çıkacağız. Umarım sakatlık sorunu yaşamadan, son maçımızda da iyi bir mücadele ile bu turnuvayı tamamlarız.

Rixos Cup Final Maçı Detayları:
Başlama Saati: 19:30 | Antalya Atatürk Spor Salonu | Yayın: Kanal 24

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder