20 Eylül 2011 Salı

Rixos Cup 2011'in Ardından...


4. Uluslararası Rixos Cup Basketbol Turnuvası dün gece oynanan Fenerbahçe Ülker-Antalya Büyükşehir Belediye Finali ile son buldu. Sarı-Lacivertli Ekibimiz maçın büyük bölümünde önde götürdüğü skoru, son dakikalarda Antalya Büyükşehir Belediye'ye kaptırınca ve son hücumda da yanlış bir hamleyle top kaybı yapınca sahadan 83-79 mağlubiyet ile ayrıldı. Bu sonucun ardından Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız, Rixos Cup Basketbol Turnuvasını 2. sırada tamamlamış oldu.

Turnuva geneline bakacak olursak, çok verimli bir turnuva geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Takımda birçok genç oyuncu vardı ve bu genç kadroda parlayan tecrübelilere, bu gençlerden de 1-2 kişi eklendi. Turnuva genelinde ana kadronun önemli isimleri olan Vidmar-Kaya ikilisi muazzam bir turnuva geçirdi. Savunmada ve hücumda çok başarılı oynadılar. Ayrıca kendilerinde basketbol yorumcuları tarafından görülen eksikleride gidermeyi başarmışlar. Bu iki oyuncudan bu sene büyük katkı beklediğimizde bir gerçek. O nedenle sezona iyi başlamaları bizim için büyük bir artı değer. Bojan Bogdanovic yeni transfer olmasına rağmen takıma çok kısa sürede uyum sağlamış. Turnuvadaki en skorer oyuncumuz oldu. Üç sayı çizgisi gerisinden çok rahat atış yapabiliyor. Kendine güveni yüksek olan bir oyuncu. Bu sene Euroleague'de Final-Four hedefimiz doğrultusunda büyük katkısı olacak. Curtis Jerrells nedense bende iyi izlenim uyandıramadı. Fenerbahçe Ülker'in guardı gibi oynamıyor.Büyük hedefleri olan bir takımda final maçı hariç bu kadar sönük kalması beni şaşırttı. Çok top kaybı yapıyor. Bir guard için en büyük dez avantajlardan biridir bu. Umarım sezon açılmadan önce kendini toparlar. Çünkü Avrupa hedefimiz için tek Ukic'in performansı yetmez!

Gençlerden parlayan iki isim vardı turnuva boyunca: Erbil Eroğlu ve Luka Drezga. Erbil geçtiğimiz sezonun üstüne koyarak inanılmaz bir değişim göstermiş. Fiziksel olarakta güçlenmiş. Sahada Jerrells'tan daha yapılı duruyor. Bu sene kendine güvenide tam. Koç Spahija'da ona çok güveniyor ve ilgileniyor. Final maçının kritik son dakikalarınıda Erbil ile oynaması koçun oyuncusuna duyduğu güvenin en büyük göstergesi. En büyük dezavantajı Ukic-Jerrells-Hakan üçlüsüne Engin'in de ekleneceğini düşündüğümüzde süre almakta zorluk yaşayacağı. Kariyeri ve gelişimi açısından bir takıma kiralanması belkide önümüzdeki sezonlarda onu takımın önemli isimlerinden biri haline getirir. Çünkü bu ışığı bizlere yansıtıyor. Ülkemizde oyun kurucuların az yetiştiği bir ortamda Erbil gibi gelecek vaad eden bir oyuncuyu en iyi şekilde geleceğe hazırlamalıyız.

Luka Drezga, turnuva boyunca ışık saçan gençlerden biriydi. Hücumda çok etkili. Soğuk kanlı bir şekilde mücadele ediyor. Atışlarda eli titremiyor ve kendine güveni sayesinde en karanlık pota altına bile korkusuzca girebiliyor. 24 yaşında olması en büyük dezavantajı. Şu açıdan dezavantaj; takımla kontrat imzalamaya kalksa eğer kiralanacak olsa ve en az 2 sene kiralık olarak gönderilse 26-27 yaşında A takımda oynamaya başlayacak. Burada o yaştaki bir oyuncuya Spahija'nın bakış açısının ne olacağı önemli. Dün öğrendiğim kadarıyla Drezga-Poscic ve Uluğ takımdan gönderileceklermiş. Yani Luka ile de sözleşme yapılmayacak. Ama şunu söylemekte fayda var. Ülkemizde orta sıralardaki bir basketbol takımında çok rahat oynayabilecek ve katkı sağlayabilecek bir oyuncu.

Hakan Demirel'de yeni transferlerimizden birisi. Daha önce de formamızı giymiş ve bu sezon başında transfer edilmişti. Henüz Hakan'la ilgili bir düşünce kafamda oluşmadı. Çünkü kendini gösterecek bir hamle yapmadı. Sorumluluk almadı, topu etkili kullanmadı ve en önemlisi ise çok zaman almadı. Erbil, Hakan'dan çok daha fazla süre aldı turnuva boyunca! O nedenle Hakan ile ilgili şimdiden olumlu veya olumsuz bir yorum yapmak istemiyorum. Mahalbasic, turnuvada etkili olan oyuncularımızdandı. Şutunu çok geliştirmiş. Turnuva boyunca çok yüzdeli atışlar kullandı. Bunların çoğu daha öncesinde yaptığı faul veya stepsler nedeniyle basket olarak sayılmasada hücumda etkiliydi. Oyununun savunma yönünüde epey bir geliştirmiş. Bana göre bu sezon ligde ve Türkiye Kupası'nda takıma katkı sağlayacak bir kapasiteye gelmiş fakat dün yine öğrendiğime göre bu sezonda başka bir takıma kiralanacakmış. Umarım bu sezonda basketbolunun üstüne koyar ve Fenerbahçe Ülker, Emir-Vidmar örneklerinde olduğu gibi genç yaşta takıma kattığı bir ismi daha parlatır. Üstelik daha 22 yaşında.

Uluğ ve Poscic'i turnuva boyunca pek beğenmedim. Poscic çok güvenilir bir şutör değil. Pota altında da yüzdeli oynayan bir oyuncu değil. Bire bir adam savunmasında çok kolay geçiliyor ve buda onun erken faul almasına neden oluyor. Uluğ ise denenmek üzere takıma dahil edilen oyuncular arasında en az süreyi alan isimdi. Çok fazla oynamadı. Oynadığı sürelerde de çok verimli işler yapamadı. Bu oyuncularlada bu hafta içi yollar ayrılacak.

Genel olarak turnuvada oyuncularımızın performansları bu şekildeydi. Yarın Milli Takımdan dönmüş olan Ömer Onan, Emir Preldzic ve Oğuz Savaş'ın da takıma katılmasıyla ana kadromuza biraz daha yakın bir şekilde antrenmalara devam edeceğiz. 24-25 Eylül tarihlerinde de, Takımımız, CSKA Moskova’nın evsahipliğinde yapılacak olan ve CSKA Moskova, Panathinaikos ile Zalgiris Kaunas'ın da yer alacağı Aleksandr Gomelsky Turnuvası'na katılacak. Bu turnuvada Emir, Ömer ve Oğuz'da mücadele edecek. Onların Milli Takım dönüşü sonrasındaki performanslarını görmek içinde önemli bir turnuva olacak. En azından Rixos Cup tecrübeli oyuncularımızın yeni sezona oldukça hazır olduğunun sinyallerini verdi.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder