Öncelikle bu yazıya başlamadan önce Tutku hariç tüm Galatasaraylı oyuncuları, koç Mahmuti'yi tebrik etmek istiyorum. Serinin başından beri kendi güçlerinin farkında olup, rakiplerinin kendilerinden daha güçlü olduğunu kabul edip sadece kendi gerektirdiklerini yaptıkları için tebrik etmek istiyorum. Her ne kadar stresli, sıkıntılı geçsede biz basketbol severler bu ezeli rekabeti bu seviyelerde izlemeyi özlemişiz.
Gelelim Tutku'ya. Kendisini taa Türk Telekom'da oynarken bile sevmezdim. Bilmiyorum ama bana çok soğuk geliyor. Sportmenlik dışı davranışları, saha içinde taraftarı kışkırtmaya yönelik hareketleri tam bir spor katili. Sinan Erdem Spor Salonu'nda oynanan maçta attığı her sayıdan sonra el kol hareketleri yapan ve taraftarı kışkırtan bir oyuncu. Aslında oyuncu demekte istemiyorum. Ulu Önder Atatürk'ün söylediği, "Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim." sözünde geçen fakat kendisinde bulunmayan "Ahlak" yoksunu bir kişiliğe sahip Tutku.
Dün gece seri bitti. Şampiyonluğu Abdi İpekçi'de kazandık ve Galatasaray'ın taraftarı önünde onlara karşı aldık bu şampiyonluğu. Maçtan sonra taraftarlar her ne kadar "O kupa burada verilmeyecek!" diye kendilerini yırtsalarda, O kupa Abdi İpekçi'de verildi! Hemde salon emniyet güçlerince boşaltıldıktan, çıkmamaya inat eden taraftarlar yakapaça dışarı çıkartılarak boşaltıldıktan sonra. Ve sonunda Abdi İpekçi'de sadece "Şampiyon Fener" sesleri inlemeye, oyuncularımızın ve teknik heyetimizin sevinç çığlıkları duyulmaya başlandı. 5'te 5 hedefini tamamlayan son kupada müzemize geldi.
Ama o esnada salonda Galatasaraylı bir tane sporcu yoktu. Çünkü onlar çoktan salonu terk etmişlerdi bile. Şimdi Tutku'ya bir soru sormak istiyorum. Ne oldu Tutku? Aldın mı o kupayı?
Gelelim Tutku'ya. Kendisini taa Türk Telekom'da oynarken bile sevmezdim. Bilmiyorum ama bana çok soğuk geliyor. Sportmenlik dışı davranışları, saha içinde taraftarı kışkırtmaya yönelik hareketleri tam bir spor katili. Sinan Erdem Spor Salonu'nda oynanan maçta attığı her sayıdan sonra el kol hareketleri yapan ve taraftarı kışkırtan bir oyuncu. Aslında oyuncu demekte istemiyorum. Ulu Önder Atatürk'ün söylediği, "Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim." sözünde geçen fakat kendisinde bulunmayan "Ahlak" yoksunu bir kişiliğe sahip Tutku.
Dün gece seri bitti. Şampiyonluğu Abdi İpekçi'de kazandık ve Galatasaray'ın taraftarı önünde onlara karşı aldık bu şampiyonluğu. Maçtan sonra taraftarlar her ne kadar "O kupa burada verilmeyecek!" diye kendilerini yırtsalarda, O kupa Abdi İpekçi'de verildi! Hemde salon emniyet güçlerince boşaltıldıktan, çıkmamaya inat eden taraftarlar yakapaça dışarı çıkartılarak boşaltıldıktan sonra. Ve sonunda Abdi İpekçi'de sadece "Şampiyon Fener" sesleri inlemeye, oyuncularımızın ve teknik heyetimizin sevinç çığlıkları duyulmaya başlandı. 5'te 5 hedefini tamamlayan son kupada müzemize geldi.
Ama o esnada salonda Galatasaraylı bir tane sporcu yoktu. Çünkü onlar çoktan salonu terk etmişlerdi bile. Şimdi Tutku'ya bir soru sormak istiyorum. Ne oldu Tutku? Aldın mı o kupayı?
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder