A Milli Erkek Basketbol Takımımız, bu yaz İspanya'da düzenlenecek olan Dünya Kupası hazırlıklarına devam ediyor. Son Dünya Kupası finalisti unvanıyla turnuvada boy gösterecek olan Milliler oynadıkları hazırlık maçları ile çalışmalarının hangi seviyede olduğunu test etme fırsatı buluyorlar. Geçtiğimiz günlerde turnuvanın düzenleneceği İspanya'da hem Kanada hem de ev sahibi İspanya ile hazırlık maçları yapıldı. Ay-Yıldızlılar oynadıkları iki hazırlık maçında da sahadan mağlubiyetle ayrıldı.
10 Ağustos'da Kanada ile karşılaşan A Milliler sahadan 72-66'lık skorla mağlup ayrıldı. Millilerde en skorer isim 14 sayıyla oynayan Oğuz Savaş olurken, Ömer Aşık 12 sayı ile çift haneli skor katkısı veren bir diğer isim oldu. 12 Ağustos günü oynanan karşılaşmada ise rakip kupanın ev sahibi İspanya idi. Oturmuş kadrosu ve birbirinden değerli oyuncularıyla turnuvanın en büyük favorilerinden biri olarak görülen İspanya karşısında Milliler potaya gitmekte zorlanınca karşılaşmadan 77-55'lik farklı bir skorla mağlup ayrıldı. Bu karşılaşmada takımımızın en skorer ismi 12 sayıyla oynayan Emir Preldzic (4 ribaund, 2 asist) oldu. Ömer Aşık, Kanada maçında olduğu gibi bu karşılaşmada da 11 sayı ile çift haneli skor katkısı veren diğer oyuncumuz oldu.
Hazırlık maçlarının doğası gereği alınan sonuçlar çok fazla değer taşımaz antrenörlerin gözünde. Takımın sahadaki görüntüsü, çalışılan setlerin sahaya yansıtılması ve koçun kafasındaki oyun planının oyuncular arasında yerleşip yerleşmediği önemlidir. Takımın hedefler doğrultusunda aldığı seviyeye bakılır. Her ne kadar bireysel olarak kendisini A Mili Takım Teknik Direktörlüğüne yakıştırmasam da mevcut antrenör olduğu için Ergin Ataman'ın oyun sisteminden yola çıkarak Milli Takımın ne seviyede olduğunu irdeleyelim.
Ergin Ataman'ın takımlarında sıkça gördüğümüz bir durum var; o da dış atışlarda istikrar sağlamış bir rotasyon grubu. Genellikle çizgi gerisinden skor üretmeyi seven ve oyun planını bu doğrultuda yapan bir koç Ataman. Ancak şu ana kadar oynanan maçlarda bu sisteminin sahaya çok fazla yansıdığına şahit olmadık. Bundaki en büyük etken ise Milli Takımdaki kısaların çok ciddi bir şut tehdidi olan isimler olmamaları. Kerem Tunçeri, Doğuş Balbay, Sinan Güler ve hatta Barış Ermiş'in bile istikrarlı bir şut tehdidi yok. Bu nedenle hücumda sorumluluk Cenk Akyol, Emir Preldzic, Ender Arslan ve Serhat Çetin'e kalmış durumda. Ancak bu dörtlüden Serhat ve Ender henüz beklenen düzeye ulaşabilmiş değil. Hazırlık maçlarında süre alamayan Melih Mahmutoğlu'nun kadroda düşünülmediğini öngörürsek -ki bence büyük bir hata olacak- Millilerin şu görüntüsü çizgi gerisinden skor gücümüzün sadece 2-3 oyuncunun elinde olacağı yönünde. Bu da hücum çeşitliliğine büyük sekte vuracak bir gelişme.
İlk tur grup maçlarında çok fazla sıkıntı yaşamasak bile kafaya oynayan rakiplerle karşılaşmaya başladığımızda pota altını aktif kullanamamamız bizim için büyük bir yıkım olabilir. Zaten arkası dönük topla oynayabilen tek bir oyuncuya sahip olduğumuz (Oğuz Savaş) boyalı alanda Ömer ve Furkan'dan katkı alamazsak hücum gücümüz oldukça aşağı düşer. Bunu önlemek için oyun kurucuların pick and roll hücumunu oynamaları ve ve uzunları potaya yakın bölgede topla buluşturmaları çok önemli olacak. Kısa ve uzunlarımızın uyumu burada kritik bir konu.
Takım savunması olarakta hala istenilen seviyede değiliz. Kondisyon açısından hala eksiğimiz olduğunu düşünüyorum. İyi bir savunma iyi bir uyumla yapılır. Bunun en güzel örneğini İspanya bizlere gösterdi. Takımın kupaya kadar saha içi uyumunu da arttırması gerekiyor. Yardımları doğru yerde getirmeye önem vermemiz gerek. Kısaların ribaunta daha fazla destek olması gerek. Ve daha da önemlisi rakip oyun kuruculara daha iyi baskı yapmamız gerek.
Genel olarak Ergin Ataman'ın kafasındaki sistemin henüz sahaya yansımadığını söyleyebiliriz. Emir Preldzic'in hazırlık maçlarındaki olumlu performansı Milliler adına çok önemli bir gelişme. Şunu net olarak söyleyebiliriz ki Emir, Milli Takımın kupadaki en kritik oyuncusu olacak. Emir dışında Cenk'in ve Ömer'in de hazır seviyeye gelmiş olmaları sevindirici bir diğer gelişme.
Ancak şunu unutmamalıyız; dünya kupasının başlamasını daha 15 günlük bir süre var. Takımın 12 kişilik kadrosu henüz kesinleşmedi. Her şey 12 kişilik kadronun belirlenip, bu kadronun yapacağı hazırlık sürecine bağlı. Kupada bu zamana kadar olmadığımız kadar şanslı bir kura çekmiş durumdayız. İlk tur grubumuz ve çarpraz grubumuz 1-2 takım hariç kendi ayarımızda olan rakipler. Bu şansı iyi kullanıp, son Dünya Kupası finalisti unvanımıza yakışır bir basketbol oynamalıyız. Yapabilirmiyiz derseniz; tek şansımızın grup avantajlarımız olduğunu düşünüyorum.
A Milli Takım bu akşam saat 21:00'de İspanya ile Abdi İpekçi Spor Salonu'nda bir kez daha karşı karşıya gelecek. Karşılaşma NTVspor'dan canlı olarak yayınlanacak. İlgilenenlere duyurulur...
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder