A Milli Erkek Basketbol Takımımız, İspanya'da düzenlenecek 2014 Dünya Kupası hazırlıklarını sürdürüyor. A Milliler ülkemizdeki son hazırlık maçını Fenerbahçe Ülker Sports Arena'da Yunanistan ile oynadı. Maça iyi başlayan ve ilk yarının sonuna kadar önde olan Milliler, Yunanistan'ın geri gelme çabalarına engel olamadı. İkinci yarının başlaması ile senaryo tersine dönerken maçı önde götüren Yunanistan, takip eden Türkiye oldu. Maçın son bölümü de dahil olmak olmak üzere çok fazla top kaybı yapan Milliler sahadan 72-76'lık skorla mağlup ayrıldı.
Ay-Yıldızlı Ekip hazırlık döneminde oynadığı 8 hazırlık maçında sadece 1 galibiyet alabildi. 70 sayı barajını sadece bir kez geçmeyi başaran Milliler o maçta da Porto Riko'yu 77-66 mağlup etmeyi başarmıştı. Milli Takım, önümüzdeki hafta içerisinde Dünya Kupası'na ev sahipliği yapacak şehirlerden biri olan Madrid'de Porto Riko ile son hazırlık maçını oynayacak.
A Milli Takım adına işlerin iyi gittiğini söylemek Polyannacılıktan başka bir şey olmaz. Takımda iyi giden şeylerin sayısı bir elin parmaklarını dahi geçmiyor. Öncelikle oyun kurucu pozisyonumuzdan hiç katkı alamıyoruz. Kerem Tunçeri ve Barış Ermiş'in sahada varlıkları takıma faydadan çok zarar veriyor. Doğuş Balbay için asla bir oyun kurucu tanımlaması yapılamaz ki zaten sahada rakibe baskı dışında yaptığı olumlu bir şey de yok. Bu nedenle bir numarada tüm yük Ender Arslan'ın üzerine binmiş durumda. Emir Preldzic'de olmasa takım tamamen bire bir hücuma kalmış olacak. Emir, daha önceki yazımda da belirttiğim gibi, Milli Takımın Dünya Kupası'ndaki en büyük silahı olacak. 3 mü oynatsam 4 mü oynatsam diye ikilemde kalan Ergin Ataman'ın bu konu üzerinde çok fazla düşünecek alternatifi de kalmadı. Hücumda top mutlaka Emir'in eline değmek zorunda. Yunanistan karşısında 29:21 dakika sahada kalan Emir, 18 sayı, 5 ribaund, 6 asist ve 3 top çalmalık katkı vererek Millilerin en skorer ismi oldu.
Yunanistan karşısında da gördüğümüz gibi Emir'in kenarda olduğu dakikalar takımın hücum düzeni tamamen bozuluyor. Hücum opsiyonlarımız azalmıyor, direkt tıkanıyor. Herkesin eli ayağına dolaşıyor. Hazırlık döneminin Emir ile birlikte en faydalı oyuncularından biri olan Cenk'in Emir kenardayken iyi niyetle almaya çalıştığı sorumluluk Milli Takım için yeterli değil. Çünkü Cenk kariyeri boyunca bu tarz bir sorumluluk almadığı için oldukça fazla sırıtıyor ve kendi hücum potansiyelini de aşağı çekiyor. Cenk yerine bu sorumluluğu alabilecek en faydalı oyuncumuz Serhat Çetin olabilirdi. Hem tecrübesi hem de Tofaş'ta geçirdiği son sezonda takımın sorumluluk alan tek ismi olması onu bu konuda önemli bir oyuncu konumuna getiriyor. Ayrıca ekstra şutları ve savunmada yapacağı katkı da Milli Takıma katkı sağlayabilirdi.
2 numara rotasyonunda Cedi ile Sinan'ın süre aldığını görüyoruz. Cedi genç yaşı ve patlama yapabilecek bir oyuncu olması nedeniyle Milli Takıma uzun vadede çok faydalı bir oyuncu olacak. Şu anda bile aldığı süre içerisinde maksimum verimi vermeye çalışıyor. Sinan konusunda ise aklımda birçok soru işareti var. Hazırlık maçlarında ortaya koyduğu performans hayal kırıklığı. Özellikle topu rakip sahaya getirdiği bir çok pozisyonda top kaybı yapması takımın kolay basket yemesine ve savunmasının düşmesine neden oluyor. Savunması ile bilinen Sinan'ın bu turnuvada vereceği katkı bizim için çok değerliyken onu bu halde görmek beni karamsarlığa düşürüyor. Melih ise, Ataman tarafından süre dahi verilmeden kenarda havlu sallıyor.
Uzunlar konusunda da durum oldukça vahim. Oğuz çok formsuz. Pota altındaki en büyük silahımız olan Ömer çember altında bitiremiyor. Furkan ise süre dahi bulamıyor. Forvet pozisyonunda ise 37 yaşındaki Kerem Gönlüm ile yeteneğini asla küçümsemek istemem ama Milli Takım seviyesi için yetersiz olan Barış Hersek'in bulunuyor olması Milli Takımın içinde bulunduğu içler acısı halin en büyük göstergesi.
Uzun lafın kısası Dünya Kupasının başlamasına 1 hafta kalmışken Milli Takımın sıkıntı yaşamadığı tek bir pozisyon bile yok. Hazırlık döneminin en faydalı oyuncuları olan Emir Preldzic, Cenk Akyol, Ender Arslan ve Cedi Osman dışında turnuvaya tam olarak hazır oyuncumuz yok. Sahada hücum düzeni adına tek bir olumlu gelişme yok. Hücumda tamamen Emir'e bağımlı durumdayız. Durum böyle olunca, Allah Emir'e güç, kuvvet versin demekten başka bir şey gelmiyor elden..
Millilerin en büyük avantajı Dünya Kupasında mücadele edeceğimiz grubun, diğer gruplarla karşılaştırıldığında kısmen daha kolay olması.. Şu anki görüntü Millilerin ilk tur gruplarından çıkmasının bile büyük başarı olarak kabul edilebileceği yönünde...
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder