29 Eylül 2012 Cumartesi

Son bileti Cantu kaptı


Fenerbahçe Ülker'in de bulunduğu Turkish Airlines Euroleague A Grubu'na gelecek son takımın belli olacağı Euroleague Eleme Turu dün gece oynanan Cantu-Le Mans finaliyle sona erdi. Karşılaşmada baştan sona üstünlüğü elinde bulunduran Cantu, evsahibi avantajını da iyi kullanıp Le Mans'ı 80-66'lık skorla yenerek adını Turkish Airlines Euroleague A Grubu'na yazdırdı. Bu sonuç ile A Grubu'nda mücadele edecek 6 takımda belirlenmiş oldu.

Eleme Turunun favorilerinden biri olan Unics Kazan'ı yenerek büyük bir sürprize imza atan ve finale kadar gelen Le Mans son karşılaşmada rakibinin saha ve seyirci avantajını iyi kullanması üzerine maçta fazla varlık gösteremedi. Maç boyunca üstünlüğü elinde tutan Cantu, mücadelenin mutlak hakimi olarak son bileti cebine koydu.

Cantu'da; Maarten Leunen 15, Pietro Aradori 12, Marco Cusin 11, Manuchar Markoishvili 10 sayı, Le Mans'ta ise; Paulo Batista 15 ve Cuthbert Victor 11 sayı ile karşılaşmayı tamamladılar.

Cantu'nun da katılımıyla Turkish Airlines Euroleague'de A Grubu şöyle oluştu:

Panathinaikos Athens
Real Madrid
BC Khimki Moskow
FENERBAHÇE ÜLKER
Union Olimpija
Mapooro Cantu

28 Eylül 2012 Cuma

Bo McCalebb: "Euroleague'de şampiyon olabilecek kadromuz var"


Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın bu sezon kadrosuna kattığı yıldız oyun kurucu Lester Bo McCalebb, geçtiğimiz günlerde yapılan Euroleague medya gününde AA muhabirinin sorularını yanıtladı. ABD asıllı Makedonya Milli Takımı oyuncusu McCalebb, takımımızın hedefinin Turkish Airlines Euroleague'de başarı elde etmek olduğunu bildiğini belirterek, “Kesinlikle Euroleague'de şampiyon olabilecek bir kadromuz var” dedi.

Turkish Airlines Euroleague'de şampiyonluğun kolay olmadığını vurgulayan McCalebb, “Çok güçlü bir kadromuz var diye şampiyon olacağımız anlamına gelmiyor. Önemli olan doğru parçaları doğru bir şekilde birleştirerek takım kimyasını oluşturmak. Bunu yaptığımız zaman da başarılı olmamamız için hiçbir sebep yok” ifadelerini kullandı.

Bo McCalebb, Fenerbahçe taraftarının Ülker Sports Arena'da müthiş bir atmosfer oluşturduğunu kaydederek, “Arena'da oynadım, taraftar müthiş yardımcı oluyor. Yeni sezonda da bize çok büyük destek olacaklar. 10 bin kişinin bir anda sizin için çığlık çığlığa bağırması, müthiş bir motivasyon olacak” şeklinde konuştu.

Bo McCalebb, takımda yeni transferlerin çoğunun Başantrenörümüz Simone Pianigiani ile daha önce birlikte çalışmasının uyum süreci için avantaj olduğunu da söyledi. Montepaschi Siena'da kendisinin de Pianigiani ile birlikte çalıştığını hatırlatan yıldız oyun kurucumuz, “Tabii ki Pianigiani'yi tanıyor olmamız avantaj. Sistemini çok iyi biliyoruz. Takımın yarısı da bir şekilde onunla oynamış olduğu için diğer oyunculara da yardımcı olabiliyoruz” diye konuştu.

2008-2009 sezonunda Türkiye'de Mersin Büyükşehir Belediyespor'da forma giyen McCalebb, o dönemde kendisine Türkiye'den transfer teklifi gelmediğini söylemiş. Sırbistan'ın Partizan ve İtalya'nın Montepaschi Siena takımlarında başarılı bir şekilde forma giydikten sonra Fenerbahçe Ülker'e transfer olarak yeniden Türkiye'ye dönen Bo McCalebb, “Türkiye Ligi özellikle son iki senede Avrupa'nın en güçlü liglerinden biri haline geldi. Avrupa Ligi'nde oynayan 3 takım var. Diğer Avrupa kupalarında oynayan takımlar var. Türkiye Ligi, Avrupa ile rekabet edecek bir güce sahip” şeklinde konuştu.

Litvanya'daki Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda sürpriz yaparak 4. olan Makedonya Milli Takımı'nın başarısında büyük pay sahibi olan Bo McCalebb, takımda çok büyük isimler olmamasına rağmen başarıyı yakaladıklarını dile getirdi.

“Avrupa Şampiyonası'nda çok büyük sürpriz yaptık” diyen Bo McCalebb, “Takımda çok büyük isimler olmamasına rağmen şampiyonada çok başarılı olduk. Herhalde daha rahat oynadık, o yüzden başarı geldi. Çok büyük beklentiler olmadan oynayınca bazen daha rahat oluyor. Olympiacos'da geçen sezon Euroleague'de çok genç bir takımla şampiyon oldu” diyerek sözlerini tamamladı.

Spor Toto Türkiye Kupası'nda maç saatleri açıklandı

Basketbol Erkekler Spor Toto Türkiye Kupası'nda maç programının yanı sıra maçların oynanacağı saatlerde açıklandı. 2-3-4 Ekim tarihlerinde, D Grubu'nda Galatasaray Medical Park, Erdemir ve Olin Edirne ile mücadele edecek olan Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın oynayacağı karşılaşmaların saatleri belli oldu. Daha önce Adana'da oynanacağı duyurulan D Grubu maçları İzmir'e alınmıştı.

İzmir Halkapınar Spor Salonu'nda oynanacak grup maçlarında Fenerbahçe Ülker'in maç programı şöyle:

2 Ekim Salı
18:00 | Fenerbahçe Ülker-Erdemir

3 Ekim Çarşamba
20:15 | Olin Edirne-Fenerbahçe Ülker

4 Ekim Perşembe
19:15 | Galatasaray Medical Park-Fenerbahçe Ülker


Dört grupta ilk 2 sırayı alacak takımlar, Şubat 2013'te organize edilecek sekizli finallere katılmaya hak kazanacak. Sekizli finaller sonunda 28. Türkiye Kupası sahibini bulacak.

Ya Cantu ya Le Mans


Turkish Airlines Euroleague'de son bilet bu akşam sahibini bulacak. Fenerbahçe Ülker'i de yakından ilgilendiren bu karşılaşma sonucunda, kazanan takım Euroleague'de A Grubu'na adını yazdıracak. Bu takım ya Cantu ya da Le Mans olacak. 

Cantu eleme turu ilk maçında Lukoil Sofia'yı 87-79 yenerek adını yarı finale yazdırdı. Yarı Finalde ise Telenet Osstende'yi 83-65 ile geçen CEZ Nymburk ile eşleşti. Dün gece oynanan karşılaşmada ise Cantu sahadan 89-83'lük skorla galip ayrıldı ve son bileti kazanma şansını yakalayıp adını eleme turu finaline yazdırdı.

Le Mans ise Cantu'ya oranla çok daha ciddi bir eşleşmeden galip gelip adını finale yazdırdı. Eleme turundaki ilk maçında BC Donetsk'i 61-55 yenerek Unics Kazan'ın rakibi oldu. Eleme turundaki iki favori takımdan biri olarak gösterilen Unics Kazan ile dün gece çok kritik bir maça çıktılar. Başabaş giden ilk üç çeyreğin ardından son çeyrekte vites arttıran Le Mans rakibine karşı yaptığı iyi savunma ile maçta yeterli skor üstünlüğünü ele geçirdi. Bu skor üstünlüğünü koruyan ve karşılaşmadan da 86-78'lik skorla galip ayrılan Le Mans eleme turundaki en büyük sürprizi yaparak adını finale yazdırdı.

Kazananın Fenerbahçe Ülker'in de yer aldığı A Grubu'na adını yazdıracağı Mapooro Cantu - Le Mans Sarthe karşılaşması bu akşam saat 21:30'da başlayacak. Karşılaşma, Euroleague'in internet üzerinden resmi yayın organı olan euroleague.tv'den de canlı olarak yayınlanacak.

Blogumuzda yaklaşık üç hafta süren oylamada sizlere; Euroleague Eleme Turu'ndan grubumuza hangi takımın gelmesini istediğinizi sormuştuk. Oylamada toplam 414 oy kullanıldı. Bu akşam final oynayacak olan iki takımın sizlerden aldığı oy oranları ise şöyle:

Mapooro Cantu: 42 oy (%11)
Le Mans Sarthe: 95 oy (%23)

26 Eylül 2012 Çarşamba

Pianigiani: "Avrupa'da saygı duyulacak bir takım olacağız"


Fenerbahçe Ülker Başantrenörü Simone Pianigiani, Fenerbahçe Ülker Sports Arena'daki Turkish Airlines Euroleague'in ''medya günü'' etkinliğinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Milli takımlardaki oyuncular ve yeni transferler nedeniyle tam kadro olarak çalışmaya yeni başladıklarını vurgulayarak, ''O yüzden şu an bizim için çok önemli. Herkes her şeyiyle çalışıyor. Bir sistem oturtmaya çalışıyoruz. Tabii ki sistem hemen oturmuyor. Bunun oturması için biraz zamana ihtiyaç var'' dedi.

''Çalışarak, sistemi oturtarak çok başarılı bir takım olacağız. İlkan ve Bogdanovic gibi genç oyuncularımız, Türkiye Ligi'nden Kaya, Ömer ve Oğuz gibi çok iyi oyuncularımız var. Yeni transferler de Avrupa'da birçok takımda başarı elde etmiş oyuncular. Bunların hepsini harmanlayıp, sistemi oturttuğumuz zaman kesinlikle kadronun çok iyi olacağına inanıyorum. Avrupa'da mutlaka saygı duyulacak bir takım olacağız. Sistemin oturması 1 ayı bulabilir. Şu andaki tek hedefimiz zengin kadroyu takım haline getirmek.''

Pianigiani, Türkiye Kupası eleme maçlarına çok kısa bir zaman kaldığını belirterek, ''Bu tür durumlara 'acil durum' gibi bakıp, iyi takım olduğumuzu ve isteğimizi gösterip, o şekilde sahaya çıkmamız gerekiyor. Bazı takımlar hazır olmasalar bile en iyi performanslarını sahaya yansıtarak çıktıklarında başarılı olabilirler'' ifadelerini kullandı.

Fenerbahçe Ülker Sports Arena'daki atmosferin çok etkileyici olduğunu anlatan Pianigiani, sözlerini şöyle tamamladı:

''Kesinlikle arenanın çok çok büyük etkisi var. Özellikle benim transfer dönemimde, buraya gelip salonu gördükten sonra karar vermemde çok büyük etkisi oldu. Çünkü müthiş bir atmosfer var. Ne isterseniz elinizin altında. Fenerbahçe'nin ne kadar büyük yatırım yaptığını da gördüm. Bu da içimi rahatlattı. Çok büyük destek var. Bu salonda oynayıp da kazanmamak mümkün değil. Mirsad'ın jübilesinde de çok doğru bir karar verdiğimi gördüm. Taraftar baskı yaratırken biz de çok duygusal anlar yaşıyoruz. Benim için duygular çok önemlidir.''

23 Eylül 2012 Pazar

Pianigiani: “Çalışma ve kondisyonumuz için çok verimli geçti”


Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın Baş antrenörü Simone Pianigiani, Takımımızın Ankara’da katıldığı hazırlık turnuvasının, oynanan maç ve alınan sonuçlardan ziyade; çalışma ve kondisyon için çok verimli geçtiğini söyledi.

Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın Baş antrenörü Simone Pianigiani, Resmi İnternet Sitemize yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"Takımı daha da iyi tanımak için güzel bir fırsat oldu. Kendimizi görebildik. Tam bir takım olarak üst üste 3 maç oynadık. Her antrenman ve her maç bir tecrübedir.  Hem birbirimizi daha iyi tanımak ve takımın durumunu görmek, hem de yeni bir adım atmak için. Çok yeniyiz ve henüz sistemin tam anlamıyla oturması için zaman var. Güzel olan şey ise, her gün her oyuncu bir adım atarak bu sistem için kendini geliştiriyor. Elimizdeki zamanı verimli kullanarak her şeyi oturtmamız gerek. Turnuva bizim için ekstra bir antrenman ve hazırlık oldu. Sonuç ve maçlardan çok bizim çalışma ve kondisyonumuz adına çok verimliydi. Bir oyuncumuz eksik, Batiste ve Oğuz’un da hafif sakatlıkları var. Herkes bir araya gelince çok güçlü olacağız."

Serdar Apaydın: “Hazırlık turnuvası çok verimli geçti”


Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın menajeri Serdar Apaydın, yeni sezon hazırlıkları kapsamında Ankara’da düzenlenen Tansev Mıhçıoğlu Basketbol Turnuvası’nın, Fenerbahçe Ülker adına çok verimli geçtiğini söyledi.

Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın menajeri Serdar Apaydın, Resmi İnternet Sitemize yaptığı açıklamada; "Ankara’da oynadığımız hazırlık turnuvasındaki 3 maçta antrenörümüz Simone Pianigiani’nin sistemine adapte olmak ve aynı zamanda da antrenörümüzün oyuncuları tanıması adına hazırlık maçlarının takımımız için verimli geçtiğini söyleyebilirim. Turnuvanın 2. günü bacağından sakatlığı olan Batiste’nin yanına Oğuz Savaş’ta eklenince uzun boylu oyuncu sıkıntısı çektik. Ancak Kaya Peker ve İlkan Karaman 2 uzman oyuncu olarak birbirleri ile değişerek oynadılar. Son gün TED Kolejliler maçında ise 5 kısa olarak uzun süre oyunu devam ettirdik" ifadelerini kullandı.

Takımızın yeni sezon hazırlıklarına, İstanbul’da yapacağı antrenmanlarla devan edeceğini de belirten Serdar Apaydın; "Bu hafta antrenmanlarımıza İstanbul’da devam ettikten sonra, 2-4 Ekim tarihlerinde İzmir’de Türkiye Kupası elemelerini oynayıp, 5 Ekim’de de Ülker Sport’s Arena’da NBA takımlarından Boston Celtics ile karşılaşacağız. İzmir’de oynayacağımız Türkiye Kupası maçlarında ve Ülker Sport’s Arena’da oynayacağımız maçlarda her zamanki gibi Takımımızı asla yalnız bırakmayan Fenerbahçe taraftarının, yine takımımızın yanında olmasını istiyorum" şeklinde konuştu.

Tansev Mıhçıoğlu Turnuvasında ikinci olduk


Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız, Ankara'da katıldığı Tansev Mıhçıoğlu Basketbol Turnuvasını ikinci sırada tamamladı. 20-22 Eylül tarihlerinde Ankara Spor Salonu'nda gerçekleştirilen ve Pınar Karşıyaka, KK Buducnost Voli ve TED Ankara Kolejlilerin katıldığı turnuvada, sarı-lacivertli ekibimiz iki galibiyet bir mağlubiyet aldı. Fenerbahçe Ülker'in turnuvada oynadığı maçları değerlendirdik;

Fenerbahçe Ülker 88 - 70 Pınar Karşıyaka

Turnuvadaki ilk maçımızı Pınar Karşıyaka ile oynadık. Maçın başında ele geçirdiğimiz skor üstünlüğünü maçın genelinde de tutmayı başardık. Maç genelinde rakibe karşı 10 sayılık avantajımızı korumayı başardık. Özellikle ilk yarıda Pınar Karşıyaka hücumdayken yaptığımız tam saha baskı ile rakibi adeta bunalttık ve onları çok sayıda top kaybına zorladık. Maç genelinde pota altını çok fazla kullandık. Bundaki en büyük nedende dış atış yüzdemizin berbat olmasıydı. Ayrıca bu karşılaşmada Emir'in uzun süre 4 numarada oynadığını da hatırlatmakta fayda var. Bu turnuva boyunca Emir çok fazla 4 numarada gördük. Bojan Bogdanovic ise bu karşılaşmada bize bu sene yeniden doğacağının sinyallerini verdi. Serbest atış yüzdesinin yüksek olması ve pota altı hücumlardan bulduğu sayılarla "Ben bu sezona hazırım" imajı yarattı. 
1.Periyod: 24-15 
2.Periyod: 46-32
3.Periyod: 66-56
4.Periyod: 88-70

Lester Mccalebb (16 sayı, 2 rib, 7 as), Ömer Onan (2 sayı, 2 rib), Barış Ermiş (3 as), Romain Sato (10 sayı, 5 rib, 1 as) , Kaya Peker (16 sayı, 3 rib, 2 as), Oğuz Savaş (2 sayı, 3 rib), Can Maxim Mutaf (2 sayı, 3 rib, 1 as), İlkan Karaman (8 sayı, 5 rib), Bojan Bogdanovic (26 sayı, 2 as), Emir Preldzic (6 sayı, 6 rib, 6 as)

Karşılaşmada forma giymeyenler; Mike Batiste, David Andersen, Oğuz Savaş (3. periyotta sakatlandı)

Fenerbahçe Ülker 64 - 68 KK Buducnost Voli

Turnuvadaki ikinci günümüzde ise rakibimiz Eurocup'ta mücadele eden KK Buducnost Voli idi. Bu karşılaşmada Oğuz-Batiste ikilinin oynamaması nedeniyle uzun rotasyonda sadece İlkan-Kaya ikilisiyle oynadık. Maçın ilk üç periyodunda da tek uzunla mücadele etmemiz, rakibin skor ve ribaund üstünlüğünü eline geçirmesine neden oldu. Buducnost'ta maçın en skorer oyuncularının uzunlar olmasının nedeniyde buydu. Maçın başında skor üstünlüğünü ele geçiren Buducnost Voli ilk üç periyotta farkı hep 10 sayı üzerinde tutmayı başardı. Ta ki son periyoda kadar.. Coach'un son periyoda Kaya-İlkan ikilisini sahaya sürüp çift uzunla başlaması ve Barış-Can-Bogdanovic üçlüsünü de bu ikiliye eklemesi herşeyi tersine çevirdi. Özellikle Can'ın savunmaya getirdiği hareketlilik ve direnç rakibin oyun kurmada sıkıntıya düşmesine neden olurken,, Kaya-İlkan ikiliside pota altını kararttı. Maçın son 1.30 dakikasında beraberliği yakalama fırsatınıda yakaladık ancak İlkan'ın hücumdan boş dönmesi bu fırsatı tepmemize neden oldu. Ekstradan 1 dakikalık daha süremiz olsaydı bu maçı 17 sayı geriden gelip çevirebilirdikte ama olmadı.

1.Periyod: 11-17
2.Periyod: 28-40
3.Periyod: 42-59
4.Periyod: 64-68

Lester Mccalebb (17 sayı, 2 as), Barış Ermiş (8 sayı, 2 rib, 3 as), Romain Sato (8 sayı, 5 rib), Kaya Peker (8 sayı, 9 rib), İlkan Karaman (6 sayı, 5 rib), Bojan Bogdanovic (13 sayı, 2 rib), Emir Preldzic (4 sayı, 5 rib, 1 as)

Karşılaşmada forma giymeyenler; Mike Batiste, David Andersen, Oğuz Savaş

Fenerbahçe Ülker 89 - 74 TED Ankara Kolejliler

Turnuvadaki son maçımızda ise ev sahibi TED Ankara Kolejliler ile karşılaştık. Maç boyunca skor üstünlüğünü elimizde bulundurduk. Bo, arka arkaya oynanan maçlarda uzun süreler aldığı için üzerinde bir yorgunluk vardı. Maç içerisinde de ufak bir sakatlık geçirip kenara gelmişti. Ancak daha sonra tekrardan oyuna döndü. Bu karşılaşmada da uzun rotasyonumuzda Kaya-İlkan ikilisiyle oynamak mecburiyetinde kaldık. Tek uzunla oynadığımız dakikalarda Romain Sato rakibin uzunlarını tutmaya çalıştı. Bunda da oldukça başarılı olduğunu söylemek gerek. Savunması zaten rakip kısaları bezdiren bir oyuncu ama uzunlara karşı bu savunmasını gösterebilmesi gerçekten inanılmaz birşeydi. Birde Kaya ve İlkan'ın 5 faul ile kenara gediği dakikalarda Sato 4 numarayı, takımın jokeri dediğimiz Emir ise 5 numarayı savundu. Emir bu maç ile basketbol kariyerinde oynamadığı tek pozisyon olan 5 numarada da tecrübe kazanmış oldu!! Bojan Bogdanovic bu karşılaşmayada çok iyi başlamıştı ancak şanssızlık sonucu bir pozisyonda beline darbe aldı ve kenara geldi. O dakikadan sonrada sahaya giremedi. Umarım ciddi bir şeyi yoktur. Bu karşılaşmada Ömer'in 18 sayıyla oynaması gerçekten sevindirici. Çünkü Ömer şu maça kadar oynanan hazırlık maçlarında hiçbir varlık gösterememişti. Kendini bulması önemliydi. Can bu maçtada aldığı kısa sürelere rağmen iyi bir performans gösterdi. Oyuna girdiğinde arka arkaya attığı iki üçlük ve savunmadaki diirenci gelecek için umut verdi.

1.Periyod: 25-14
2.Periyod: 45-43
3.Periyod: 63-55
4.Periyod: 89-74

Lester Mccalebb (2 sayı, 1 as), Ömer Onan (18 sayı, 1 as), Barış Ermiş (7 sayı, 4 rib, 4 as), Romain Sato (17 sayı, 7 rib, 3 as), Kaya Peker (12 sayı, 3 rib), Can Maxim Mutaf (6 sayı, 1 rib, 1 as), İlkan Karaman (2 sayı, 4 rib), Bojan Bogdanovic (17 sayı, 2 rib, 1 as), Emir Preldzic (8 sayı, 6 rib, 3 as)

Karşılaşmada forma giymeyenler; Mike Batiste, David Andersen, Oğuz Savaş

22 Eylül 2012 Cumartesi

Berkay Edirne'ye, Erbil Erdemir'e kiralandı


Fenerbahçe Ülker yeni sezon hazırlıklarını sürdürürken altyapıdan yetişen genç oyuncularını da tecrübe kazanmaları için kiralamaya başladı. Geçtiğimiz sezon Can Maxim Mutaf'ı Mersin Büyükşehir Belediyesi'ne, Erbil Eroğlu'nu İTÜ'ye, Kerem Hotiç'i de Darüşşafaka'ya kiralayan sarı-lacivertli ekibimiz bu sezon Can Maxim'i tekrardan kadroya almış ve rotasyona dahil etmişti.

Altyapımızdan yetişen Berkay Candan bu sezon daha fazla süre alması ve tecrübe kazanması için Beko Basketbol Ligi takımlarından Olin Edirne'ye bir sezon boyunca kiralandı. Ayak çabukluğu ve pota altındaki etkili oyunuyla dikkatleri üzerine çeken Berkay bir sezon boyunca Olin Edirne'de tecrübe kazanacak. Bulacağı sürelerle de oyununu geliştirme ve üst düzey liglerde oynama kapasitesine ulaşmış olacaktır. Şahsen Berkan'dan büyük katkılar bekleyen bir basketbolseverim. Kendisinin altyapı maçlarını da canlı izlemiş biri olarak Berkay'ın Fenerbahçe Ülker'e ve Türk Basketboluna çok fazla değer katacağına inanıyorum. Şu an için tek eksiği tecrübe. Bu tecrübeyi de en iyi kazanacağı takıma gittiği kanaatindeyim.

Geçtiğimiz sezonu İTÜ'de kiralık olarak geçiren Erbil Eroğlu, bu sezonu da Beko Basketbol Ligi ekiplerinden Erdemirspor'da kiralık olarak geçirecek. Bu sezon başında takımımızın hazırlık kampına da katılan ancak istenilen seviyeye gelmediğine karar verilen Erbil, önümüzdeki sezonuda kiralık olarak geçirecek. Kendi jenerasyonu içerisinde önemli bir potansiyele sahip olan ancak özellikle skorer anlamda biraz eksikleri bulunan Erbil'in kendisi için bu şansı çok daha iyi değerlendirmesi lazım. Çünkü kulübün ve Türk Basketbolunun kendisinden beklentileri büyük. Umuyorum ki bu sezon skor üretme zaafını da giderip, birinci lig tecrübeside kazandıktan sonra gelecek sezon rotasyona girecek kapasiteye ulaşır.

Bir başka altyapıdan çıkan oyuncumuz Kerem Hotiç'in bu sezonuda Darüşşafaka'da geçireceğini söyleyelim. Kerem'de özellikle genç takımdaki liderlik vasıflarıyla gelecek vaad eden bir oyuncu. Bir sezon daha kiralık olarak Darüşşafaka forması giyecek.

Her üç genç oyuncumuzada kiralık oynayacakları sezon boyunca sakatlıktan uzak, başarılı bir sezon diliyorum. Bu bir sezonun sonunda kendilerini geliştirmiş ve ispatlamış olarak tekrardan takıma geri dönmeleri ümidiyle..

21 Eylül 2012 Cuma

Euroleague'e katılacak son takım belli olacak


Turkish Airlines Euroleague'e katılacak son takımın belirleneceği Eleme Turu maçları önümüzdeki hafta içi oynanacak. Eleme turunu kazanarak son Euroleague biletini alacak olan takım Fenerbahçe Ülker'in de yer aldığı A Grubu'na gelecek. Fenerbahçe Ülker'i de yakından ilgilendiren eleme turu maçları 25-28 Eylül 2012 tarihlerinde İtalya'daki Paladesio Arena'da oynanacak.

Eleme Turunda; Çek Cumhuriyeti'nden CEZ Basketball Nymburk, Belçika'dan Telenet Oostende, İtalya'dan Pallacanestro Cantu, Bulgaristan'dan PBC Lukoil Academic Sofia, Rusya'dan Unics Kazan, Almanya'dan Ratiopharm Ulm, Fransa'dan Le Mans Sarthe Basket ve Ukrayna'dan BC Donetsk takımları son Euroleague bileti için mücadele edecek.

Turkish Airlines Euroleague Eleme Turu Maç Programı şöyle:

25 Eylül Salı
QR1C - CEZ Basketball Nymburk vs. Telenet Oostende
QR1D - Pallacanestro Cantu vs. PBC Lukoil Academic Sofia
26 Eylül Çarşamba
QR1A - Unics Kazan vs. Ratiopharm Ulm
QR1B - Le Mans Sarthe Basket vs. BC Donetsk
27 Eylül Perşembe
QR2B - Winner Quarterfinal 1C vs. Winner Quarterfinal 1D
QR2A - Winner Quarterfinal 1A vs. Winner Quarterfinal 1B
28 Eylül Cuma
FİNAL: Winner Semifinal QR2B vs. Winner Semifinal QR2A

Eleme turunda yapılacak olan müsabakalar; -tek maç eleme usulüyle- oynanacak. Müsabakalar Euroleague'in internet üzerinden resmi yayın kanalı olan www.euroleague.tv'den de -ücretsiz- olarak yayınlanacak.

Eleme turu ile ilgili bizi de yakından ilgilendiren bir konuda da açıklama yapalım. Bildiğiniz üzere takımımızın yer aldığı A Grubu'nda bir Rus takımı (BC Khimki) bulunuyor. Eleme turunda mücadele edecek olan bir Rus takımı daha (Unics Kazan) var. Eğer Unics Kazan eleme turunu kazanıp Euroleague'e kalmayı başarırsa bizim grubumuza gelecek. Euroleague kuralları gereğince normal sezonda aynı ülkeden iki takım aynı grupta yer alamıyor. Ancak bu eşleşme durumu çekilen kurada geçerli olduğu için eleme turundan Unics Kazan'ın gelmesi durumunda başka bir gruba geçme şansı yok. Yani Unics Kazan, Euroleague gruplarına kaldığı taktirde BC Khimki'nin de yer aldığı A Grubu'nda mücadele edecek. Diğer gruplardan bir başka takımla değişme söz konusu olmayacak.

19 Eylül 2012 Çarşamba

Fenerbahçe Ülker, Ankara'da turnuvaya katılıyor


Fenerbahçe Ülker, yeni sezon hazırlıkları kapsamındaki ikinci hazırlık turnuvasına Ankara'da çıkıyor. TED Ankara Kolejliler tarafından bu yıl ikincisi düzenlenecek olan "Tansev Mıhçıoğlu Basketbol Turnuvası" 20-21-22 Eylül tarihlerinde Ankara Spor Salonu'nda gerçekleştirilecek. 

Turnuvaya; Fenerbahçe Ülker'in yanı sıra Beko Basketbol Ligi takımlarından Pınar Karşıyaka ile ev sahibi TED Ankara Kolejliler ve Eurocup’ta mücadele eden KK Buducnost Voli takımları katılacak.

3 gün sürecek olan turnuvanın programı şöyle:
 
20.09.2012 Perşembe
17:00 KK BUDUCNOST VOLI-TED ANKARA KOLEJLİLER
19:00 FENERBAHÇE ÜLKER-PINAR KARŞIYAKA 
 
21.09.2012 Cuma
17:00 TED ANKARA KOLEJLİLER-PINAR KARŞIYAKA
19:00 FENERBAHÇE ÜLKER-KK BUDUCNOST VOLI 
 
22.09.2012 Cumartesi    
15:00 PINAR KARŞIYAKA-KK BUDUCNOST VOLI
17:00 FENERBAHÇE ÜLKER-TED ANKARA KOLEJLİLER
 
Turnuvanın biletleri ise günlük olarak; http://www.mybilet.com/ adresinden satışa sunuldu.
 
Turnuvanın Günlük Bilet Fiyatları:
Ev Sahibi Tribünü: 10.00 TL
Misafir Tribünü: 10.00 TL
VIP: 15.00 TL

Ankara'daki Fenerbahçelilere, yeni kurulan ve bu sezon Euroleague'in favorilerinden biri olarak gösterilen takımımızı canlı bir şekilde salonda izlemelerini tavsiye ediyorum. Bu fırsatı iyi değerlendirin ;)

15 Eylül 2012 Cumartesi

Cagliari Hazırlık Turnuvası Değerlendirmesi


Yeni sezon hazırlıklarını coach Simone Pianigiani'nin de katılımıyla İtalya'da sürdüren Fenerbahçe Ülker, Sardunya adasında Cagliari Hazırlık Turnuvasına katıldı. Sarı-Lacivertli ekip turnuvadaki ilk maçında İtalyan temsilcisi Dinamo Sassari ile ikinci ve son maçında ise Rus temsilcisi CSKA Moskova ile karşılaştı. Fenerbahçe Ülker turnuvayı bir galibiyet ve bir mağlubiyet ile tamamladı.

Fenerbahçe Ülker'de milli takımlardan dönen sporcular Emir Preldzic, İlkan Karaman, Bojan Bogdanovic ve Can Maxim Mutaf ile özel izinli olan yeni transfer David Andersen, takımın İtalya kampına katılmadılar. Bu oyuncuların yerine genç takımdan Erbil Eroğlu, Metecan Birsen, Mehmet Alemdaroğlu, Mehmet Şanlı ve Berk Uğurlu dahil edildi.

Dinamo Sassari 85-69 Fenerbahçe Ülker

Turnuvadaki ilk maçında takımımız, turnuvanın evsahibi olan Dinamo Sassari ile karşılaştı. Maç boyunca özellikle oyunun savunma kısmında istediğimiz seviyede olamamamız bizim hücum gücümüzüde sınırlandırdı.Yerli oyuncularımızında henüz form tutamamış olması ve bu karşılaşmada etkisiz kalmaları bu sonucun alınmasındaki en büyük etkendi.

Turnuvada 7 as oyuncuyla oynadığımızı ve bu 7 oyuncunun 3 tanesinin yeni transfer olduğunu göz önüne aldığımızda henüz uyum süresini tam anlamıyla tamamlayamadığımızı görebiliyoruz. Bu zaten olması gereken bir durum. Takım tam olarak çalışmalara başlamadan uyum sorununun ortadan kalkması imkansız. Ancak şu da bir gerçek ki maçlar oynandıkça ve antrenmanlar yapıldıkça oyuncuların birbirine olan uyumuda artıyor.

Simone Pianigiani, takımın başında daha 1 haftayı bile doldurmadı. O da takıma ve oyunculara alışma sürecinde. Ancak maçlarda izlediğimiz kadarıyla takımı çabuk kavramış ve kafasındaki sistemi oyunculara ezberletmek için çabalıyor. Milli takımlardan dönen oyuncularda takıma dahil olduğunda herşey daha da yoluna girecek.

1.PERİYOT: 20-18
2.PERİYOT: 38-33
3.PERİYOT: 62-53
4.PERİYOT: 85-69
Lester McCalebb (20 sayı, 4 ribaund), Ömer Onan (9 sayı, 1 ribaund), Barış Ermiş (3 sayı, 1 ribaund), Romain Sato (15 sayı, 8 ribaund), Kaya Peker (6 sayı, 2 ribaund), Oğuz Savaş (5 sayı) Michael Batiste (11 sayı, 3 ribaund)

Fenerbahçe Ülker 70-65 CSKA Moskova

Bugün oynanan turnuvanın son maçında takımımız özellikle savunmada dün akşama oranla daha toplu bir görüntü verdi. Bu da hücumumuza olumlu bir şekilde yansıdı. Pianigiani'nin sistemini oluşturan sert ve doğru savunmayı bu maçta seyrekte olsa görme fırsatımız oldu. Bu da açıkçası gelecek günler için, taraftar olarak daha da umutlanmamızı sağladı. Şu bir gerçek ki coach kafasındaki oyun sistemini takıma monte ettiğinde bu sezon çok sert bir savunma takımı olacağız. CSKA maçıda bunun için ciddi bir test maçı oldu diyebiliriz.

Her ne kadar bizde de önemli eksikler olmasına rağmen CSKA'da da milli takımlarından dönen Krstic, Teodosic ve Ergec bu maçta forma giymediler.

1.PERİYOT: 16-16
2.PERİYOT: 38-33
3.PERİYOT: 46-53
4.PERİYOT: 70-65
Lester McCalebb (21 sayı, 2 ribaund), Barış Ermiş (7 sayı), Romain Sato (14 sayı, 6 ribaund), Kaya Peker (12 sayı, 6 ribaund), Oğuz Savaş (10 sayı, 6 ribaund), Michael Batiste (4 sayı, 3 ribaund), Ömer Onan (2 sayı, 6 ribaund)

Turnuvanın En'leri:
Takımın sayı lideri: 20.5 sayı ortalaması ile Lester Bo McCalebb
Takımın ribaund lideri: 7 ribaund ortalaması ile Romain Sato
En Uzun süre sahada kalan oyuncu: 36.42 dakika ile Lester Bo McCalebb

Mirsad'ın jübile maçı FB TV'de!


16 Eylül 2012 Pazar günü (yarın) Fenerbahçe Ülker ile CSKA Moskova arasında oynanacak özel maç ile jübilesini yapacak olan Mirsad Türkcan'ın bu özel gününde sadece salonu dolduran taraftarların değil, milyonların bu özel geceye tanık olabilmesi için Fenerbahçe Televizyonu'ndan sevindirici bir haber geldi. Bu sabah yapılan açıklamayla; 16 Eylül Pazar günü saat 19:00'da Fenerbahçe Uluslararası Spor Kompleksi Ülker Sports Arena'da oynanacak Fenerbahçe Ülker - CSKA Moskova maçının -canlı- olarak Fenerbahçe Televizyonu'ndan yayınlanacağı duyuruldu.

Bu zamana kadar Fenerbahçe Ülker'in hazırlık maçlarını yayınlamıyor diye sürekli eleştirdiğimiz Fenerbahçe TV'yi bu kez kutlamak gerekiyor. Mirsad'ın jübilesini milyonlara canlı yayınlayacak olmaları yerinde bir karar.

Fenerbahçe Televizyonu yayın platformları:


Digitürk 76. Kanal
Dsmart 83. Kanal
Kablolu TV C39

Fenerbahçe Televizyonu yeni uydu frekansları:

Türksat 2A 42 Derece Doğu Uydusu
Alış Frekans: 11.957 MHZ
Alış Polarizasyonu: Vertica (Dikey)
Symbol Rate: 27.500 Ksym/s
Fec: 5/6

Mirsad Türkcan: "Ben Fenerbahçeli Mirsad'ım"


Jübile yapmaya hazırlanan Mirsad Türkcan'a medyadan ve taraftar gruplarından röportaj için büyük bir ilgi var. Mirsad son olarak Fenerbahçe taraftar gruplarımızdan 1907 ÜNİFEB'e verdiği röportajında basketbolu bırakma kararını nasıl aldığından, taraftarla arasındaki bağa; seyircinin maça etkisinden, jübile maçına kadar yine birçok farklı konuda samimi açıklamalarda bulundu.

Mirsad'ın 1907 ÜNİFEB ile yaptığı röportaj şöyle:

1907 ÜNİFEB: İlk sorumuz şöyle, siz her zaman taraftarın çok sevdiği oyunculardan biri oldunuz gerek sahadaki savaşmanızla gerek mücadelenizle. Tabi bu formanın ve bu renklerin de bu mücadelede sizin için bir anlamı olmalı. Fenerbahçe sizin için ne ifade ediyor?

Mirsad Türkcan: Tabi, ben Türkiye’de doğmadım. Sırbistan’da Novi Pazar’da doğdum. Zaten siz Novi Pazar’ı çok iyi biliyorsunuz. Türkiye’ye ilk geldiğim zaman 1992’de birçok Boşnak oyuncu Fenerbahçe futbol takımında forma giyiyordu. Tabi gurbette olduğumuz için topraklara hasret var, bu sebeple Fenerbahçe renklerine olan sevdam başladı. O zamanlar Efes Pilsen’de forma giyiyordum. O zamanlar Fenerbahçe’yi takip etmeye çalıştım fakat basketbolda Fenerbahçe bir türlü başarılı olamadı. Sponsor desteği de yoktu. Ben de futbol takımını takip ediyordum çünkü futbolu seven bir adamım. Ayrıca Efes Pilsen yıllarında koçumuz olan Aydın Örs de hasta Fenerbahçeli idi. Fenerbahçe’ye olan aşkım o zamanlar başladı diyebilirim özetle. Allah’a şükür Allah da bize nasip etti ki bu camia altında, Fenerbahçe forması ile 6 sene basketbol oynadım ve şimdi bu camiada emekli oluyorum. Bu camianın içinde bulunmak, bu camiada emekli olmak benim için ayrı bir şereftir. 1992 yılından beri bu güne kadar, ben hiçbir zaman rüyamda göremezdim; Fenerbahçe bana böyle bir jest yapacak, benim 6 sene boyunca terlettiğim 6 numarayı emekliye ayıracak ve aile içinde kalmayı teklif edecek. Tabi ki başkanımız Sayın Aziz Yıldırım ve yöneticilerimize teşekkür ediyorum. Bu paradan, kariyerden her şeyden önemlidir. Yarın öbür gün benim oğlum Fenerbahçe Ülker Arena’ya geldiğinde benim 6 numaralı formamı orada asılı olarak görecek. Yani bu dediğim gibi paradan, kariyerden her şeyden daha önemli. Bundan sonra sahanın dışında Fenerbahçe için elimden geleni yapacağım. İnşallah basketboldaki gibi başarılı olurum.

“BEN FENERBAHÇELİ MİRSAD’IM”

1907 ÜNİFEB: Efsanelerin basketbolu, futbolu bırakması hep sancılı olmuştur dünya üzerinde, bunun örneklerini Fenerbahçe’de de gördük. O formayı bırakmak zor olur ve genelde yönetimlerle problemler yaşanır. Sizin basketbola vedanız gerçekten çok güzel oldu. Taraftar olarak bizim de çok içimize sindi. Siz basketbola veda sürecinde neler düşündünüz?

Mirsad Türkcan: Oyuncuların egoları acayip derecede güçlüdür. Her insanın egosu var ama yıldız oyuncuların egoları çok daha büyük oluyor. Çünkü sürekli ilgi görüyorsunuz, nereye gitseniz ilgi çekiyorsunuz. Yemek için bir yere gidiyorsunuz, garsonlar bile bir başka ilgileniyor sizinle. Ben de şöyle düşündüm; 36 yaşındayım, kazanamadığım tek şey bir Euroleague kupası. Final Four’a gittim, Avrupa Kupası kazandım, Rusya ve İtalya liglerinde en iyi ribaunt alan oyuncu seçildim. Top16 MVP ödülüm, normal sezon MVP ödülüm var. Rusya, İtalya ve Türkiye liglerinde ribaunt kralıyım, hatta Euroleague ribaunt kralıyım. Avrupa’da en iyi genç oyuncu seçildim. Kendi kendime sordum "ne eksik" diye. Tek eksiğim basketbolu efsane olarak bırakmaktı, onu da çok sevdiğim Fenerbahçe’de bırakayım dedim. Bana Galatasaray’dan teklif geldi önümüzdeki sezon için. Bana yakışmaz ki yani Galatasaray forması giymek. Ben, Fenerbahçeli Mirsad, 36 yaşında Galatasaray forması giyecek. Bana bir milyon dolar da verse Galatasaray bir saniye bile düşünmem, ben Fenerbahçeli Mirsad’ım. Onun için dedim ki Fenerbahçe seyircisi beni her zaman Mirsad olarak hatırlasın; mücadele eden, forma için her şeyini veren. Bu sebeplerden dolayı 3 dakika içinde emekli olma kararını verdim. Sezon bitti, play off’larda elendikten sonra Erkan Abi’ye söyledim. Erkan Abi var kendisi bizim malzemecimiz, ona söyledim “ben basketbolu bırakıyorum” diye ama o bırakmamı istemedi. Ama ben basketbolu bırakmak istedim. Bu kararı 3-4 ay önce aldım yani.

1907 ÜNİFEB: Yeni görevinizden bizlere biraz bahsedebilir misiniz?

Mirsad Türkcan: Tabi ki ben 20 sene hem Avrupa’da hem de Amerika’da oynamış bir adamım. Avrupa’da da değişik ülkelerde oynadım. Kemal Bey ve Aziz Başkan benim kulüp içinde olmamı istediler. Ben de onlardan stressiz bir iş istedim. Çünkü 20 sene boyunca stres altındaydım. O stresi taraftar olarak siz de biraz verdiniz bize. Ama tabi bu çok pozitif bir stres. Basketbol camiasını yurtdışında tanıyan bir kişiyim bu yüzden dış ilişki sorumlusu, Euroleague sorumlusu görevini üstlendim. Bundan sonra beni saha kenarında göreceksiniz. Taraftar ile diyalog halinde olmaya çalışacağım. Fenerbahçe’ye elimizden geldiğince hizmet etmeye çalışacağız. Ne mutlu bana bu aile içinde kaldım.

1907 ÜNİFEB: Basketbolda birçok ilkleri başardınız. NBA’e giden ilk Türk basketbolcu oldunuz. Özellikle ribaunt konusunda soru sormak istiyoruz. Avrupa’da "ribaunt" denince akla siz geliyorsunuz. Bu başarınızın sırrı nedir sizce?

Mirsad Türkcan: Bu başarının sırrı istek, başka hiçbir şey değil. Bana soruyorlar “nasıl başarıyorsun” falan diye ama istek tek söyleyebileceğim şey "istek". Yetenek değil, sadece istek. Sürekli hedefe koşmak çok önemli. Bir tane hedefe ulaştım diye hiçbir zaman durmadım. Bunu yaptım şimdi bir daha ki hedef nedir diye baktım hep. Ayrıca Fenerbahçe forması altında bin ribaunt aldığım için çok gururluyum. Efes Pilsen’de, CSKA Moskova’da, Ülker’de şampiyonluklarım var ama Fenerbahçe forması ile 1000 ribaunt almak benim için çok daha farklı, en güzel anlarımdan biri. Onun için bu ribaunt olayı istek işi. Yetenek de değil çalışmak da değil. Tabi ki yani Allah vergisi bir durum var ama istek çok önemli.

1907 ÜNİFEB: Hedef demişken, ileride koçluk gibi bir hedefiniz var mı?

Mirsad Türkcan: Yok!

1907 ÜNİFEB: Çok net bir cevap verdiniz (Gülüşmeler).

Mirsad Türkcan: Koç olmayı düşünmüyorum çünkü beni tanıyan bilir ben her zaman heyecanla basketbol oynadım. Maç içinde de her zaman koçlarla diyalog halinde oldum, bazen kötü diyaloglar da oldu tabi. Bunun yanı sıra kendi taraftarımla, rakip taraftarlarla sürekli bir etkileşim halindeydim. Sadece kazanmak benim için önemli. Kendi oyuncunla kavga edebilirsin, koçla kavga edebilirsin. Ama maçta galibiyet aldıktan sonra soyunma odasına giderken ben her şeyi unutuyorum. Koç olmayı istemiyorum çünkü ben stresli bir hayat istemiyorum. 20 sene boyunca sürekli stres ile yaşadım. Tabi ki 36 yaşındayım herkes “gençsin” diyor ama öyle değil, çünkü ben kaç gece maçları düşünmekten uyuyamadım. Final Four’dan önce, Playoff’lardan önce, Türkiye kupası, şampiyonluk maçları öncesi kaç gece uyuyamadım. Hep maçları düşünüyordum, rakipleri düşünüyordum, nasıl sayı atacağımızı, nasıl ribaunt alacağımı hepsini düşünüyordum. Aslında basketbol bir takım sporu ama eğer sen lidersen, oturup düşünmen lazım.

“SİZİNLE BERABER YAVAŞ YAVAŞ YÜRÜYECEĞİZ”

1907 ÜNİFEB: Bu seneki kadromuz heyecan veren, Avrupa’nın en iddialı kadrolarından biri. Bu sene takımımız için hedefler ve beklentiler neler?

Mirsad Türkcan: Yeni takımın bu sene Final Four yapması lazım diye düşünüyorum. Çok iyi ve çok kariyerli oyuncuları kadromuza kattık. Bu birincisi. İkincisi İlkan Karaman kadroya dahil oldu. Aslında birincisi koçumuz. Simone çok kariyerli bir hoca. İtalya dışındaki ilk serüveni ve bu yüzden başarıya aç. Avrupa’ya kendi kanıtlamak isteyecektir, "ben sadece İtalya’da kral olmadım, ben Avrupa’nın kralıyım" demek isteyecektir. Başarı için her şey var; Arena var, oyuncular var, para var, koç var, taraftar var, her şey var. Ben Simone’yi tanıyorum, Siena’da beraber çalıştık. Çok akıllı, çok hırslı bir koç. Zaten bize de hırslı bir koç lazımdı, Simone ile tam aradığımız koçu bulduk diyebilirim. Yeni oyuncular da çok iyi oyuncular, çok kariyerli oyuncular. Batiste olsun, Sato olsun, Andersen olsun, Bo Mccalebb olsun hepsi harika oyuncular. İlkan da bize geldi, bize güç kattı. Çünkü Türk statüsünde oynayacak ve kendi pozisyonunda bize çok lazım olan bir oyuncuydu İlkan. Bunun yani sıra taraftar da önemli bir güç. Biz geçen sene çok yalnız kaldık. Bizi yalnız bırakmamanız lazım. Kusura bakmayın ama geçen sene çok yalnız kaldık. Belki bizim de suçumuz var ama biliyorsunuz geçen sene takımın yarısı sakattı. Bütün sene boyunca bir kere bile tam kadro idman yapamadık. İşte eleştiriyorlar “Fenerbahçe, Spahija” falan filan, yok öyle bir şey. Spahija çok iyi antrenör, oyuncular da çok karakterli, çok iyi ama şans yanımızda değildi. Sporda biraz da şans olması lazım. Futbolda herkes Barcelona Avrupa şampiyonu olacak diyordu ama yarı finalde elendi.

Siz de bu sene bizim hep arkamızda olan çünkü sporda iyi gün de var kötü gün de var. Sporda hep iyi gün olmaz. Kötü günde siz de bizim arkamızda duracaksınız, biz de sizinle beraber yavaş yavaş yürüyeceğiz.

“YENİ SALONDAKİ TRİBÜN SORUNU ÇÖZÜLECEKTİR”

1907 ÜNİFEB: Biraz yeni salondan da bahsetmek gerekirse, mimari olarak çok güzel bir salon olduğunu görüyoruz ancak yeni salona geçildiğinden bu yana taraftar etkisinde bir azalma olduğunu görüyoruz. Buna katılıyor musunuz, bu konudaki görüşleriniz neler?

Mirsad Türkcan: Çok haklısınız. Bu konuyu ben Kemal Abi’yle de görüştüm, Kemal Abi gerekeni yapacak zaten. Uygulanması planlanan bir fikir var, o zaman bu sorun da çözülecektir diye düşünüyorum. Geçen sene konusunda haklısınız, ona ben de çok itiraz ettim ama yapılacaklar için biraz zaman gerekiyordu, o da bu sene yapılacak. Geçen sene hep birlikte biraz sıkıntılar çektik ama bu sene hallolacak inşallah.

1907 ÜNİFEB: Taraftarın önemi hakkında ne söyleyebilirsiniz? Özellikle basketbolda birçok maçta taraftarın ne denli önemli, itici bir güç olduğunu görüyoruz. Bu konudaki ve taraftarın neler yapması gerektiği konusundaki fikirlerinizi alabilir miyiz?

Mirsad Türkcan: Taraftar her zamanki gibi arkamızda olsun. Biz bir gün bile yalnız kalmadık Abdi İpekçi’deyken. Bakın Euroleague’den elendik, Top16’ya giremedik ama bir gün bile yalnız kalmadık. Abdi İpekçi nerede, bu salon nerede? Bu salon Fenerbahçe’nin göbeğinde. Kadıköy 10 dakika, Ataşehir zaten %90 Fenerbahçeli. Yani geçen sene burada 1000-1500 taraftara oynadık biz, ayıp. Mesela 100. yılda Abdi İpekçi’de ortalama 7000'di. Bu ne demek biliyor musunuz? Çok önemli bir sayıdır, 6800 küsür işte. Taraftar orada bizi bırakmadı, çünkü hedefe kilitlenmişti. Ona rağmen Top16’ya giremedik bakın, şubat ayında elendik. Ama işte hedefe kilitlenme vardı, biz de ondan sonra 12 galibiyet tak tak tak alıp şampiyon olduk. O yüzden bu sene de aynı şeyi yapalım, bu sene bu takım daha da iyiye gidecek. Bakın Final Four hedefi var ama siz arkamızda olduğunuz sürece hiçbir şey olmaz bize.

“OYUNU TAKİP EDECEKSİN, ONA GÖRE TEZAHÜRAT YAPACAKSIN. BU KADAR BASİT.”

1907 ÜNİFEB: Taraftardan konu açılmışken şunu da soralım; basketbol seyircisi - futbol seyircisi diye bir ayrım vardır ya hani, bu ayrımı sağlayan en önemli faktörler nelerdir? Örneğin; bir basketbol maçında sürekli tezahürat yapılması olumsuz bir şey midir, bunun sahaya etkisi nasıl olur?

Mirsad Türkcan: Şöyle diyeyim; basketbol seyircisi belli bir seyircidir ama oyunun gidişatını anlayan bir seyircidir. Yani maç esnasında hiç kimseye telefon edip de “şunu yapın, bunu yapın” diyemezsin, seyirci anlar ne yapması gerektiğini. Mesela 14 sayı gerideyiz diyelim, susuyorlar. Islık, hakeme baskı, rakibe baskı, top kendi takımına geçtiğinde biraz duraksama, ara verme, basket atınca bir coşma, ondan sonra yine bir ıslık… Bunlar çok önemli şeyler. Mesela geçen yıl Emir Preldzic faul atıyor, tribünler şarkı söylüyor. 2’de 1 attı çocuk, gitti o maç mesela yani. Böyle farklar var işte. Basketbolu bileceksin ve oyunu takip edeceksin, ona göre tezahürat yapacaksın. O kadar basit, başka bir şey değil.

1907 ÜNİFEB: 1907 ÜNİFEB hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz?

Mirsad Türkcan: Tabi şimdi bütün üniversitelerde olduğunuz için özellikle deplasmanlarda fark ediliyor. Mesela iki sene önce bir elemeler oynadık Konya’da, bilmiyorum ama 1000 kişi falan geldi ya. Hani belki 800-900, bilemem tam sayıyı ama 1000 civarı diyorum ve orada 4 gün boyunca bizi çok güzel ağırladılar. Otele de geldiler, konuştuk; sohbet, kahve. İşte bunlar çok güzel şeyler. O yüzden ben de sizi çok takdir ediyorum.

“JÜBİLENİN GELİRLERİ NOVİ PAZAR’DAKİ OTİSTİK HASTANESİNE”

1907 ÜNİFEB: Peki Novi Pazar’la ilgili ne söylemek istersiniz? Orada doğduğunuzu biliyoruz, Fenerbahçe’nin de kurduğu bir dostluk var bildiğiniz gibi.

Mirsad Türkcan: Abicim Novi Pazar memleketimiz, doğdumuz yer; çok seviyoruz. Sizinle de taraftarlar olarak böyle bir kardeşlik ortamı olduğu için çok mutlu oldum. Yani Novi Pazarlıyım, Fenerbahçe’de oynuyorum. Ne güzel böyle bir karışım. Tabi orada durumlar biraz zor ekonomik olarak ama biz de elimizden geldiğince yardım etmeye çalışıyoruz. Mesela bu jübile maçının bütün gelirleri Novi Pazar’da yapılan ama yarım kalmış bir otistik hastanesine gidecek. 8 sene önce, iki çocuğundan biri otistik olan bir baba başlatmış bu inşaatı. İşte oradan üç almış, buradan beş almış ama hala inşaat bitmemiş, yapamamışlar. Biz de böyle bir karar aldık, bütün gelirleri oraya gönderip inşallah Allah nasip ederse o inşaatı bitireceğiz. Onun için bütün taraftarları da bu maça bekliyorum, salonda boş yer kalmasın istiyorum.

Kızlar da gelsin ama. Mersin maçını doldurun ama buna da gelin, bakın son maç. Zaten 3 aydır koşmuyorum, nasıl oynayacağım bilmiyorum valla kara kara düşünüyorum. Bugün idman yapacağım diye ayakkabı aldım, yapamıyorum. Bir sayı atsam, bir ribaunt çeksem tamam işte (Gülüşmeler).

MİRSAD TÜRKCAN'LA KISA KISA

1907 ÜNİFEB: Birlikte oynadığınız en iyi basketbolcu kimdi?

Mirsad Türkcan: Petar Naumoski.

1907 ÜNİFEB: Peki birlikte oynamak isteyip oynayamadığınız bir basketbolcu var mı?

Mirsad Türkcan: NBA’den Carmelo, Avrupa’dan David Rivers. Tofaş’ta da oynamıştı.

1907 ÜNİFEB: Unutmadığınız bir galibiyet var mı?

Mirsad Türkcan: Hırvatistan – Türkiye çeyrek final. 2001’deki maç. Bir de Fenerbahçe – Napoli maçı, Euroleague’de. 3 tane uzatma olmuştu. Ama Hırvatistan – Türkiye maçı için kariyerimdeki dönüm noktası diyebilirim.

1907 ÜNİFEB: Çalıştığınız en iyi koç kimdi sizce?

Mirsad Türkcan: Aydın Örs ve Ergin Ataman.

1907 ÜNİFEB: Fenerbahçe’den ayrılmayı hiç düşündünüz mü?

Mirsad Türkcan: Yok, düşünmedim. Bir ara bir şey olmuş ama Başkan arkamda durdu o dönem, ondan sonra her şey halloldu bir günde.

1907 ÜNİFEB: NBA’ya giden ilk Türk basketbolcu olarak NBA maceranız hakkında ne söylemek istersiniz?

Mirsad Türkcan: NBA’de doğru zamanda, doğru yerde olmak lazım. Ben ne doğru zamanda gittim, ne doğru yerde bulundum açıkçası. Houston tarafından seçildim, ondan sonra New York’a gittim ben ve o da tarih boyunca kurulmuş en pahalı takımıydı NBA’in.

1907 ÜNİFEB: İbrahim Kutluay da benzer bir durum yaşamıştı. Seattle’a gitmişti ancak inanılmaz bir çıkış yakalamıştı o yıl Seattle ve şans bulamamıştı.

Mirsad Türkcan: Evet, şans işte bir yerde. Mesela Hidayet’in şansı var. Çok iyi bir oyuncu zaten ve şansı da yanında oldu. Mehmet Okur’un aynı şekilde çok büyük şansları oldu. İyi oyuncular zaten, kulüp de arkalarında durduğu zaman başarı geliyor.

1907 ÜNİFEB: Basketbolseverlerin hep tartıştığı bir konu vardır: “NBA basketbolu mu, Avrupa basketbolu mu?” Sizce verdiği zevk bakımından hangisi daha önde geliyor?

Mirsad Türkcan: Avrupa daha zevkli. Çünkü Avrupa’da maçlar hep çekişmeli, hep kıran kırana. Diğer tarafta sadece Play Off var.

1907 ÜNİFEB: Röportajımızın sonuna geldik, bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ediyoruz.

Mirsad Türkcan: Rica ederim, ben teşekkür ederim.

Röportajın 1907 ÜNİFEB sitesinde yayınlanan tam metni için; tıklayınız

13 Eylül 2012 Perşembe

Pianigiani: Taraftarımızı mutlu edecek işler başaracağız


Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın başantrenörü Simone Pianigiani dün akşam oynanan Fenerbahçe Ülker-Montepaschi Siena maçı öncesi bir basın toplantısı düzenledi. PalaEstra Arena'daki basın toplantı odasında gerçekleştirilen basın toplantısında Pianigiani Fenerbahçe Ülker'deki hedeflerinden ve takımla ilgilis son durumlardan bahsetti.

"Yeni takımım Fenerbahçe Ülker ile ilk maçımı eski takımıma karşı oynamak harika bir şey. Ben bu yaz Milli Takım'dan sonra takıma katıldım. Fenerbahçe şu anda sadece bir grup. Milli Takımdan dönen oyuncularımızı bekliyoruz. Onlarda aramıza katıldığında bir takım olmaya çalışacağız. Çalışıp Ekim ayına hazır olacağız. Eğer bir coach iseniz, sizden her zaman büyük beklentiler vardır. Türkiye Ligi'nde biz şampiyonluk için mücadele edeceğiz. Euroleague biraz riskli. Çünkü grubumuzda Real Madrid, Panathinaikos ve Khimki gibi üç üst düzey Avrupa takımlarına karşı oynayacağız. Ayrıca eleme turundan gelecek olan takım Unics Kazan yada Cantu'da olabilir. İşimiz kolay olmasa da taraftarı mutlu edecek işler başaracağımızdan eminim."

Bojan Bogdanovic ile ilgili çıkan transfer haberlerine ise; "Bogdanovic ve Malaga? Dürürst olmam gerekirse İspanyol medyasını okumuyorum. Benim İtalya basınını okumaya bile zamanım yok. Ben mevcut kadromuzdan dolayı çok mutluyum. Kadromuz çok güçlü ve Türk çekirdeğimizde aynen öyle. Bogdanovic bizimle kalacak. Bojan bizim kadromuzun oyuncusu." dedi.

Fenerbahçe Basketbol Şubesi Genel Koordinatörü Kemal Dinçer ise maçtan önce Sportando Basket'ten Emiliano Carchia'ya kısa bir röportaj verdi. Dinçer; Bogdanovic'in transfer durumundan takıma yapılabilecek olası transferlere kadar açıklamalarda bulundu. Kemal Dinçer'in yaptığı açıklamalar ise şöyle:

"Bogdanovic bizimle mutlu ve Malaga’dan bir teklif gelmedi. Eğer Bogdanovic bizden ayrılmak isterse bu ancak NBA için olabilir. Yeni bir transfer için acelemiz yok. 5-6 maç oynayıp hangi pozisyonda zayıfsak oraya bir takviye yapabiliriz. Yeni gelen oyuncu altıncı yabancı olduğunu ve sadece Euroleague’de forma giyebileceğini bilmeli. Papaloukas da opsiyonlarımızdan biri ama görmek istiyoruz. Transfer yapacağımız kesin değil."

Hazırlık Maçı: M.Siena 89-61 Fenerbahçe Ülker


Fenerbahçe Ülker, İtalya kampındaki ikinci hazırlık maçında Montepaschi Siena ile PalaEstra Arena'da karşılaştı. Başantrenörümüz Simone Pianigiani yönetiminde ilk kez sahaya çıkan takımımız, karşılaşmadan 89-61 mağlup ayrıldı.

Karşılaşma öncesi düzenlenen seramonide Simone Pianigiani ve Bo McCalebb'a Siena kulübü tarafından şilt verildi. Pianigiani ve Bo McCalebb şiltlerini alırken salondaki taraftarlar tarafından uzun süre ayakta alkışlandılar. Geçmiş yıllarda Siena forması giymiş bir diğer oyuncumuz Romain Sato'da salondaki taraftarlar tarafından ayakta alkışlandı.

Karşılaşmanın tamamında önde olan taraf Siena'ydı. Tam kadro olarak sahaya çıkan Siena'ya karşı sadece 7 as oyuncuyla oynayan ve bu rotasyona gençlerden Erbil ve Metecan'ı dahil eden takımımızın yüksek farkla sahadan mağlup ayrılması kaçınılmaz oldu. (Mehmet Şanlı, Berk Uğurlu ve Mehmet Alemdaroğlu karşılaşmada hiç süre almadılar) Tabiki farkın açılmasında Siena'nın yüksek yüzdeli attığı üç sayılık basketlerinde etkisi büyük oldu.

Karşılaşmanın ikinci periyodun sonlarına doğru bir pozisyonda yere sert bir şekilde düşen Barış Ermiş o dakikadan itibaren oyuna devam edemedi. Umarım Barış'ın ciddi bir sakatlık durumu yoktur. Henüz sezonun başında sakatlık belasıyla karşı karşıya gelmeyelim. Barış'a geçmiş olsun dileklerimizi sunalım.

Bu akşam sahaya çıkan kadroya daha Emir Preldzic, Bojan Bogdanovic, David Andersen, İlkan Karaman ve Can Maxim Mutaf gibi milli takımlardan dönen ve özel izinli olan oyuncularında katılacağını unutmayalım. Antrenmanlara tam kadro başlandığında herşey yoluna girecek. Bu takım bu sene çok canlar yakacak, taraftara büyük keyif aldıracak. Sadece inanın.

Siena karşısında oyuncularımızın skor dağılımı ise şöyle oluştu; Bo McCalebb 16, Romain Sato 14, Mike Batiste 13, Oğuz Savaş 9, Metecan Birsen 2, Barış Ermiş 2, Ömer Onan 2, Kaya Peker 2

12 Eylül 2012 Çarşamba

Transfer 2012: David Andersen


Fenerbahçe Ülker'in Olimpiyat Oyunları'ndan sonra resmen açıkladığı bir diğer transferde David Andersen oldu. 2.11'lik dev oyuncu, basketbola ülkesi Avustralya'da başladı. Gençlik yaşlarında çeşitli basketbol takımlarında oynadı. Kendi yaşıtlarına oranla Andersen'in uzun boyu kendisine genç yaşlarda büyük avantaj sağladı. Profesyonel basketbol kariyerine, Avustralya Basketbol Ligi ekiplerinden Wollongong Hawks'da başladı. Burada sadece bir sezonda gösterdiği performans ile İtalya'nın yolunu tuttu. Dönemin en iyi basketbol takımlarından biri olan Kinder Bologna ile Avrupa macerasına başladı. Bologna'da ki ilk senesinde Avrupa basketboluna alışma süreci yaşayan Andersen, daha sonraki üç sezonda adını Avrupa basketbolunda duyurmayı başardı. 2001 yılında Bologna'nın elde ettiği Euroleague şampiyonluğunda pay sahibi oldu. Kinder Bologna'da geçirdiği 4 sezon boyunca 2001 ve 2002 yıllarında İtalya Kupası şampiyonluğu ve 2001'de de İtalya Ligi şampiyonluğu yaşadı. Bu dört yıllık süreçte 2002 yılında NBA Draft'ına girerek Atlanta Hawks tarafından draft edildi. 2003 yılının transfer döneminde ise bir başka İtalyan takımı Montepaschi Siena ile sözleşme imzaladı. Siena'da geçirdiği bir sezon boyunca Siena'nın ilk lig şampiyonluğunu kazanmasında büyük rol oynadı. Aynı sezon İtalya Ligi Finallerinin En değerli oyuncusu ödülünün sahibi oldu. Bu Andersen'in kariyerindeki ilk MVP ödülüydü.

Siena'da geçirdiği bir sezonun ardından Rusya'nın yolunu tuttu ve Rus Basketbolunun en önemli takımı olan CSKA Moskova'ya transfer oldu. CSKA Moskova kariyerinde Andersen çok büyük bir çıkış yakalayarak kişisel performansını da ciddi şekilde yükseltti. CSKA Moskova formasıyla geçirdiği dört sezonda 2005, 2006 ve 2007 yıllarında Rusya kupasını, 2005, 2006, 2007 ve 2008 yıllarında Rusya Lig Şampiyonluğunu ve 2006 ile 2008 yıllarında Euroleague Şampiyonluklarını kazandı. 2005 yılında Euroleague'de, CSKA Moskova formasıyla gösterdiği başarılı performansla "Euroleague'de En iyi beşe" seçildi. Rusya'da kazandığı başarıların yanında kişisel performansında da gelişme kaydetmesi Andersen'i Avrupa'nın sayılı uzunları arasına soktu. Rusya'da geçirdiği dört sezonun ardından İspanyol devi Barcelona'ya transfer oldu. CSKA'da başladığı yüksek performansını Barcelona'da da devam ettiren Andersen takımın lig şampiyonluğunda önemli rol oynadı. Barcelona'da geçirdiği bir sezonun ardından ise NBA'i denemek istedi. Atlanta haklarını Houston'a devredince NBA'e de Houston Rockets formasıyla adım attı. NBA'de geçirdiği iki yıl boyunca sırasıyla Houston Rockets, Toronto Raptors ve New Orleans Hornets formaları giydi. NBA'de istediği başarıyı yakalayamayınca tekrardan Avrupa'ya dönme kararı aldı. Daha öncede formasını giydiği Siena ile anlaşan Andersen burada Lig şampiyonluğu, İtalya Kupası şampiyonluğu ve İtalya Süper Kupa şampiyonluğunu tekrar kazandı. Ardından da 2012 transfer döneminden kendisini Sarı-Lacivertli yapan imzayı attı. Andersen, Avustralya Milli Takımında da oynamaya devam ediyor.

Yukarıda bahsettiğimiz kariyerinde de göreceğimiz gibi, Avrupa'nın üst düzey takımlarında oynamış, birçok şampiyonluklar kazanmış ve büyük bir Euroleague tecrübesine sahip Andersen. Takıma birçok konuda büyük katkı vereceği aşikar. Şmdi Andersen'in takımımıza vereceğine inandığımız katkılara değinelim.

Öncelikle yukarıda da bahsettiğimiz gibi inanılmaz bir tecrübeye ve kariyere sahip. Avrupa'nın üst düzey takımlarında, üst düzey liglerinde oynamış, NBA tecrübesi yaşamış, onlarca şampiyonluk kazanmış bir oyuncu. Öncelikle takıma bu tecrübesiyle bile çok büyük değer katacağı kesin. Her sporda olduğu gibi basketbolda da kariyer ve tecrübenin oyuna etkisinin yüksek olduğunu düşünürsek bu sene Andersen'den hem gençlere iyi bir öğretmen hem de sahada iyi bir yol gösterici olacağını söyleyelim. 

2.11'lik bir oyuncu için serbest atış çizgisinde oldukça başarılı bir oyuncu. Özellikle Euroleague'de geçirdiği son altı sezondaki %81.7'lik serbest atış isabet yüzdesi bir uzun oyuncu için oldukça yüksek bir rakam. Ayrıca üç sayılık isabet oranıda bir uzun oyuncu için oldukça iyi. Euroleague'de %45.3'lük bir isabet oranına sahip. Oynadığı yerel liglerde ise bu isabet oranı daha da yükseğe çıkıyor. Kolay kolay hiçbir rakibin boş bırakamayı göz önüne alamayacağı bir oyuncu.

Bir oyun kurucu kadar olmasada iyi bir oyun zekasına sahip. Düzen içerisinde oyunu iyi okuyup gerektiği zaman gerektiği yerde olmasını bilen bir uzun. Üstelik fundamentalı'da üst seviyede. Bununla birlikte iyi de bir pasör. Skor katkısı yaptığı kadar takım arkadaşlarına da oldukça fazla asist yapabiliyor. Hücumda çok yönlü oynaması; yüzü dönük yada sırtı dönük şutlarda başarılı bir yüzdeyle oynaması onu hücumda büyük bir silaha dönüştürüyor. Özellikle CSKA'daki son iki sezonunda geliştirdiği şutunu bu yaşına kadar aynı seviyede tutmayı başardı. Rakipler için korkulu bir hücum oyuncusu. Rakibinin bir anlık zaafından sayı üretebilme potansiyeline sahip.

En önemli artılarından biride coach Simone Pianigiani ve Bo McCalebb'ı çok iyi tanıması. Coach'un oyun sistemine alışkın olması Fenerbahçe Ülker'deki adaptasyon süresinin de kısa olacağının işareti. Ayrıca Bo McCalebb ile de oynamış olması ve onun saha içerisinde neler yapmak istediğini anlayabiliyor olması hücumda yapacağı ikili oyunlarda büyük fayda sağlayacak. Yeni bir oyun kurucuyla oynamaktansa, tanıdığı bir oyun kurucuyla oynayacak olması Andersen'in sahada daha verimli olmasında büyük rol oynayacak.

Oyunun hücum yönünde gösterdiği başarıyı açıkçası savunmada çok fazla gösterdiğini söyleyemeyiz. Emir Preldzic'ten alışkın olduğumuz gibi çok fazla savunma yapmayı seven bir oyuncu değil. Zaten savunmada da aynı Oğuz Savaş gibi çok yumuşak kalıyor. Bu zaaflarını Kaya gibi, Batiste gibi sağlam, sert savunmacı olan uzunlarımızın kapatması halinde savunmada da çok fazla aksamayacaktır.

David Andersen'e bir kez daha Fenerbahçe Ülker'e hoşgeldin diyor, takımımızda başarılar diliyorum.

10 Eylül 2012 Pazartesi

Hazırlık maçı: Virtus Roma 74-82 Fenerbahçe Ülker


Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız, yeni sezon hazırlıkları kapsamında ilk hazırlık maçını İtalya'da Virtus Roma ile dün gece oynadı. Yeni transferlerimiz, Bo McCalebb, Romain Sato, Mike Batiste ve Barış Ermiş'in de süre aldığı karşılaşmadan takımımız 82-74'lük galibiyetle ayrıldı. Takımımızda en skorer isim 16 sayıyla oynayan yeni transferimiz Bo McCalebb oldu. Karşılaşmanın İtalya'da yayınlanmamasından dolayı internet üzerinden de maçı izleme imkanımız olmadığından bu maçta oyuncularımızın sadece istatistiklerini sizlerle paylaşabiliyoruz. 

Dün gece oynanan karşılaşmada takımımızda genç oyuncular; Metecan Birsen, Berk Uğurlu, Mehmet Şanlı ve Mehmet Alemdaroğlu'da süre aldı.

Virtus Roma karşısında oyuncularımızın skor dağılımı ise şöyle oluştu;  Bo McCalebb 16, Ömer Onan 7, Barış Ermiş 5, Romain Sato 15, Kaya Peker 11, Oğuz Savaş 14, Metecan Birsen 2, Mile Batiste 12.

Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız yeni sezon hazırlıkları kapsamındaki ikinci hazırlık maçını 12 Eylül Çarşamba günü Montepaschi Siena ile yapacak. Bu karşılaşmada coach Simone Pianigiani takımın başında ilk kez yer alacak. Ayrıca bu karşılaşma coach Pianigiani, oyuncular Bo McCalebb ve David Andersen içinde Siena'ya veda maçı olacak. Karşılaşmanın yayını ile ilgili henüz net bir bilgi yok.

6 Eylül 2012 Perşembe

Mirsad: "Fenerbahçeli Mirsad olarak anılacağım"


16 Eylül'de Fenerbahçe Ülker ile CSKA Moskova arasında oynanacak özel maç ile jübilesi yapılacak olan Türk Basketbolunun ve Fenerbahçe'nin efsane ismi Mirsad Türkcan bugün düzenlenen basın toplantısından önce Hürriyet Gazetesi'nden Fatih Sabovic'e önemli açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe sevgisinden, basketbol kariyerine, jübilesinden, taraftara duyduğu sevgiye kadar birçok konuda samimi açıklamalarda bulunan Mirsad'ın o özel röportajı şöyle:

Basketbolu 'Fenerbahçeli Mirsad' olarak bırakacaksın. Bu sana ne hissettiriyor?
Bir gün Dereağzı Tesisleri'nde, ben, Başkan Aziz Yıldırım, Cemil Turan ve Fenerbahçeli yöneticilerle birlikteydim. Cemil Turan, 'Fenerbahçeli Cemil' olarak basketbolu bıraktı. Başkan da bana, "Mirsad bak, Cemil basketbolu 'Fenerbahçeli Cemil' olarak bıraktı. Ben de kendisine, "Bir gün inşallah ben de, 'Fenerbahçeli Mirsad' olarak parkelerden ayrılırım" diye temennide bulundum. Ve şimdi bu gerçekleşeceği için çok heyecanlıyım.

GALATASARAY'I REDDETTİM ÇÜNKÜ... FENERBAHÇELİ MİRSAD'IM...
- Kariyerinde önemli pay sahibi olan Ergin Ataman'la ilgili ne düşünüyorsun?
Ergin Ataman, Aydın Örs'le birlikte benim en sevdiğim abilerim arasındadır. Onlarla çok şeyler paylaştım. Farklı ülkelerde benim antrenörlüğümü yaptı. Efes'te, Ülker'de ve Siena'da birlikte çalıştık. Ergin Abi nereye gidiyorsa beni hep almaya çalıştı. O nedenle ona çok teşekkür ediyorum. Bana her zaman güvendi. Benim için bu şereftir. Bu sene beni Galatasaray istedi ama gidemedim. Nedeni çok basit... Beni herkes Fenerbahçeli Mirsad olarak tanıyor. Benim böyle bir şey yapmaya karakterim müsait değil. Bana Türkiye içinde Fenerbahçe formasından başka bir forma giymek yakışmaz. Ergin Abi yurt dışında bir takım çalıştırıyor olsa ve beni çağırsa 1 sene daha oynardım. Ama Türkiye'de böyle bir şey söz konusu olamaz. Ergin Abi'yi kırmazdım. Galatasaray'da başarılı olacağına inanıyorum.

- Türk Milli Takımı'yla ilgili düşüncelerin nelerdir? Tanjevic ve şu anda elemelerde mücadele eden kadro yeterli mi?
EuroBasket 2013 elemelerini turnuva gibi görmek lazım... Geçtiğimiz günlerde Emir Preldzic'le konuştum. "Bir maç daha kaybedersek, Allah korusun eleniyoruz" diyor. Türk basketbolu için büyük bir şok olur. Çünkü sen iki sene önce dünya ikincisi oluyorsun. Sonra Avrupa Şampiyonası'na gidemiyorsun. Çok genç ve tecrübesiz oyuncular var kadroda... Milli takım formasını taşımak kolay değildir. Çok büyük bir sorumluluk alıyorsun, hem insan hem sporcu olarak. Onun için bence şu anda kadroda bulunan özellikle 3-4 oyuncu, sadece sorumluluk açısından o formayı taşıma konusunda eksiklik yaşar. Bunun tek nedeni tecrübesizlik... Şimdi bakıyorsun son 2-3 dakika top hep Semih'in Emir'in elinde... Şafak'ı çok beğeniyorum mesela... İleride inanılmaz bir oyuncu olacak. Ama şu anda milli takıma hazır değil... Sinan, Semih, Emir... Kerem Gönlüm sakatlıktan yeni çıktı o nedenle onu sayamıyorum. İnşallah kalan maçların tamamını kazanır seneye daha güçlü, kuvvetli ve tecrübeli bir takımla Avrupa Şampiyonası'na gideriz. 

- TBF başkanlık seçimleriyle alakalı neler düşünüyorsun?
Turgay Demirel, ilk 10 sene çok büyük işler yaptı. Ve hakikaten basketbolumuzu çok iyi yerlere getirdi. Ama 1992-2012 arası 20 sene, çok uzun bir mesafe… Şimdi gazetelerde gördüğüm gibi Ali Doğan ve Doğan Hakyemez aday oldu. İkisini de iyi tanırım. Ali Abi, Ülker’de benim başkanlığımı yapmıştı. Türk basketbolu için hayırlısı neyse o olsun. Ama Ali Doğan için söyleyeceğim şu… Benim Ülker’de oynadığım dönemde çok büyük bir lider, çok büyük bir vizyoncu olduğunu gördüm. Seçimler gösterecek sonucu ama Ali Doğan göreve gelirse en iyi şekilde bunun altından kalkar ve ileri götürür.

- Fenerbahçe’nin UEFA Avrupa Ligi’ndeki şansını nasıl değerlendiriyorsun? Alex ve Kocaman arasında yaşananlarla ilgili düşüncelerin neler?
Aykut Kocaman ve Alex’in arasındaki olaylar hem futbol hem basketbolda yaşanabilecek şeyler… Bir hocayla oyuncunun ilişkisinde böyle dönemler olabilir. Alex, lider bir oyuncu. Umarım çok yakın zamanda sorunlar hallolacak. Fenerbahçe geçen sene çok zor günler yaşadı. Ama o zor günleri Fenerbahçe Spor Kulübü karakterini ortaya koyarak atlattı. Bence Fenerbahçe’de Krasic ve diğer futbolcular uyum sağladığı takdirde, yarı final ve final dahi gelebilir.

- Senin Fenerbahçe’de giydiğin 6 numaralı forma emekliye ayrılacak. Yönetimin o yaptığı hareket sana ne hissettirdi?
İlk önce ben Fenerbahçe Ülker'e ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Belki jübile yapacağız ama kimsenin formasını asmayız derlerdi. Ama onlar bana böyle teklif ettiler. Başkan Aziz Yıldırım ve Kemal Dinçer'e çok teşekkür ederim. Yarın öbür gün çocuklarım salona gidince benim formamı görecekler. Ve ben gururlanacağım. İnanın ayın 16'sı benim için çok zor geçecek. Çünkü 20 seneden sonra böyle bir maçta tüm sevdiklerim benimle olacak. Nereye koştuğumu, ne yaptığımı bilemeyeceğim eminim. Özel otobüsler kaldırılacak benim jübilem için Novi Pazar’dan… İnşallah herkes gelecek. Gelirim tamamını Yeni Pazar’daki engelli çocuklara bağışlayacağım.

Jübilemin gelirini Novi Pazar’daki engelli çocuklara bağışlayacağım

Gelirini Novi Pazar'daki engelli çocuklara bağışlayacağım jübile maçımda bana Türk Hava Yolları sponsorluk yapacak. Başta THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı olmak üzere tüm THY ailesine bunun için teşekkür ediyorum.  2-3 sene rahatça basketbol oynayabilirdim ama zirvede bırakmak istedim.

Taraftarımız, beni en zor günümde iyi ve kötü günde hep destekledi. Ben eğer bir şeyi yanlış yaptıysam haklarını helal etsinler. Ama yanlış yaptığımı da düşünmüyorum. O nedenle tüm taraftarları 16 Eylül'deki jübileme bekliyorum.

Fenerbahçe’de yakın dönemde yöneticiliğe başlayabilirim
Yakın dönemde Fenerbahçe'de yöneticilik yapmayı düşünüyorum. Bunu masaya yatıracağız Kemal Dinçer ağabeyle... Ben yönetimde olmasam da Fenerbahçe'ye hizmet için buradayım. Mutlaka kulüpte olması şart değil ama ben Fenerbahçe'ye hizmet ederim. Yeter ki onlar istesinler. Fenerbahçe ve Novi Pazar’ın hazırlık maçı oynaması için elimden geleni yapacağım Fenerbahçe taraftarlarıyla Novi Pazar'ın kardeşliği için bir Novi Pazarlı olarak elimden geleni yapmaya çalışıyorum. İnşallah önümüzdeki dönemde futbol takımları arasında bir hazırlık maçı yapılır. Ben de bu konuda gerekli çabayı harcayacağım. Ancak her şeyin zamanında olması en güzelidir. Bu konuda iki kulübün taraftarlarının da içi rahat olsun. Önemli olan kardeşliğin nasıl başladığı değil. Nereye kadar götürülebileceğidir.

Novi Pazar'da bir Boşnak toplum var. Orada insanlar Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor'u değil, tüm Türkiye'yi seviyor. Benim akrabalarımın büyük bölümü burada... Böyle bir bağ zamanla oluştu iki kulüp arasında... Ben de Fenerbahçe'ye hizmet ettim. Fenerbahçe Novi Pazar'da fenomen durumunda... Torcida Sandzak ve Ekstremi gruplarıyla Fenerbahçe taraftarları arasında bir bağ oluştu. Ben iki takımı da canımdan çok seviyorum. Novi Pazar doğduğum yerin Fenerbahçe'si benim için... Fenerbahçe de, aşkımız her şeyimiz. Bu kardeşliğin nereye götürüleceği önemli. Partizan ve PAOK arasında da var. Bu seyirciye bağlı. İnşallah daha kuvvetli bir bağ oluştururlar.

- Fenerbahçe'nin THY Euroleague'de bu sezonki şansını nasıl değerlendiriyorsun?
Fenerbahçe Ülker bu sezon çok kaliteli oyuncular transfer etti. Basketbolda her takımın zamana ihtiyacı var. İnşallah yeni gelen yabancılar çabuk adapte olur. Ve uzun yıllarda Avrupa'da beklenen başarı gelir. Geçen sezonla ilgili konuşacak olursam, başarının gelmemesinin sebebi takımın yarısından fazlasının sakat olmasıydı. Herkes ya ameliyattan çıkıyor, ya sakatlık dönemine giriyordu. Bence bu yıl Fenerbahçe Ülker ve Anadolu Efes'in Avrupa'daki şansları çok yüksek... Bu sene taraftardan ötürü Fenerbahçe'yi bir adım daha önde görüyorum. Bizim en büyük gücümüz taraftarımız. Bu takım ve bu transferlerle Fenerbahçe'nin büyük işler yapması gerekiyor. Bir atmosfer yakalandığında her türlü başarı gelir.  Tuncay Özilhan'ın Anadolu Efes’teki yatırımları karşılığını verir

- Anadolu Efes'in Euroleague'deki şansı da azımsanmayacak kadar çok... Tuncay Özilhan, Anadolu Grubu'yla basketbola müthiş yatırımlar yapıyor. Ve bunun karşılığını da alacaktır. Oktay Mahmudi de çok iyi bir koç... İyi de bir takım kurdular. Ben artık sık sık Final Four'da Türk takımlarını görmek istiyorum. 

- Geçen sene üç kupa alan Beşiktaş, bu sezon neleri başarabilir?
- Beşiktaş'ın bu sezon özellikle Euroleague'de zorlanacağına inanıyorum. Çünkü geçen yılki kadrodan çok isim gitti. Ama yine de iyi transferler yaptılar. Erman Kunter de çok iyi bir antrenör. Takıma, Vidmar, Christopher gibi önemli isimleri katmayı başardı. Euroleague'de başarı zor ama Türkiye'de zirveye oynarlar.


- Bir Efes Pilsen maçında burnunun kırıldığı kan akan bir fotoğraf var. Taraftarlar seni o fotoğrafla hatırlıyor adeta... O anda tam olarak neler hissetmiştin?
- Zaten benim Fenerbahçe'de her 3 maçımdan birinde bir yerimden kan akıyordu (gülüyor). Yani Fenerbahçe'de 6 senedir oynuyorum. En az 6-7 kez burnum kırıldı. Tabii ki maç esnasında hissetmiyorsun. Bir yerden patlıyor. Hiçbir zaman başkalarının cesaret edemeyeceği hareketleri yaptığım, toplara uzandığım için pişman olmadım. Ama bu sadece Fenerbahçe için geçerli. Kariyerimde diğer tüm takımlarda profesyonellik ve para kazanmak için oynadım. Ama formamın hakkını oralarda da verdim. Yine de Fenerbahçe'de işin içine aşk girince, her şey bambaşka oldu. Hep Allah'a jübilem için dua ettim. Fenerbahçe'de oynayıp, taraftarların beni, benim de onları hissedeceğim bir jübile istedim. Umarım bunu en iyi şekilde gerçekleştireceğim.  

Beko Basketbol Ligi bu sezon, Süper Lig’den daha kaliteli olabilir

- Kulüplerimiz çok kaliteli yabancı basketbolcuları kadrosuna kattı. Bu nedenle rekabet Süper Lig’den dahi fazla olabilir. Yine de yabancıların yanı sıra altyapıya da yönelmek gerekiyor. Milli takımın geleceği oradan oluşacak. Yatırım yapılmazsa bunu nasıl başaracağız?
Kadın basketbolcular Türkiye’ye para için geliyorlar. Kadın basketbolcuların Türkiye'yi tercih etme sebebi büyük ihtimalle paradır. Fakat bizim kadın takımlarımız da çok başarılı. Genç kızlarımız şampiyon oldu. Olimpiyatlarda da müthiş bir mücadele sergilendi. Türkiye'nin sporla ilgili ne kadar yükseldiğine dair bir örnek vereyim. Sırbistan'da üst düzey bir antrenörle yaptığım sohbette hoca bana, "Geçmişte Türkler bizden set alamazdı. Şimdi biz onlardan set alamaz olduk" dedi.

Başkalarının ayağını koyamadığı yere, Fenerbahçe için kafamı koyarım

- Fenerbahçe taraftarları arasında basketbolu bırakmanı istemeyen çok kişi var. Her zaman alın terini ve savaşçı ruhunu sahaya en iyi yansıtan oyuncu olarak görüldün...

Ben her oynadığım kulüpte taraftarla hep yakın oldum. Mesela CSKA Moskova'da oynadım. Çok seneler geçmesine rağmen taraftarlar hala beni hatırlıyor. İki sene önce Moskova'da maça gittik. Ve adım anons edildiğinde o 'soğuk' olarak nitelendirilen Rus taraftarlar beni ayakta alkışladı. Sadece Fenerbahçe için değil, oynadığım her kulüpte elimden gelenin en iyisini yaparım. Ama Fenerbahçe ayrı bir aşktır benim için... O nedenle Fenerbahçe formasıyla, bir çok basketbolcunun maçta ayak dahi koyamadığı yere, ben seve seve kafamı koyarım. Fenerbahçe son 6 senedeki 4 şampiyonluğunu, para için değil kulübe duyduğu aşk için oynayan basketbolcular sayesinde kazandı.

BİR ANI
5 mekik için binlerce kilometre

18 yaşımdayken, Efes Pilsen’le Bormio’da kamptaydık. İdmanda gergin anlar yaşadım. Daha sonra Aydın Abi (Örs), mekik çekmemi söyledi. 40 mekik çekmemi söyledi. Ben 35 mekik çektim. Beni Bormio’dan trenle Milano’ya oradan da uçakla İstanbul’a yolladı. Yıldız takımla 10 gün idman yaptım ve hayatımın dersini aldım diyebilirim.
Jübilem her şeyden önemli

Artık 36 yaşıma geldim. Geçen sene çok büyük bir sakatlık yaşadım. Ama iyi geri döndüğüme inanıyorum. Hayatınızda her şey planladığınız gibi gitmiyor. Hem özel hayatta, hem sporda... Her zaman pürüzler var. İnsan ne kadar çabuk toparlanırsa, o kadar iyi geri dönüyor. Ben de sakatlıkları atlattım. Özel hayatta problem yaşadım. Fakat ailem ve arkadaşlarım bana çok güzel destek verdiler. Ne mutlu bana ki böyle bir jübile yapabiliyorum. Benim için önemli olan Fenerbahçe'nin böyle bir organizasyona el atması. Bu paradan ve diğer şeylerden önemli...

Fenerbahçe'de oynamak ayrıcalıktır 
2006'dan bu yana 6 sene bu formayı elimden geldiğince hakkını vererek terlettim. Fenerbahçe'de oynamak ayrı bir zevktir. Hem sevdiğin takımı profesyonel olarak temsil ediyorsun, hem de sevdiğin takımda oynuyorsun. Bunlar apayrı şeyler... Kariyerimde çok sayıda büyük takımlarda, hatta NBA'de bile forma giydim. Ama tek bir şey öğrendim o da; Fenerbahçe'de oynamanın ayrıcalık olduğuydu.
Ribauntlardaki sırrımı açıklayamam

Ribauntlardaki yeteneğim Allah vergisi… Benim sırrımı NBA koçları dahil herkes merak etti. Ama bunu anlatamam mümkün değil. Topu son ana kadar takip ediyorum ve idmanlarda bile en çok ribaunt alan oyuncu olmaya çalışıyorum. Doğuştan gelen bir yetenek…

Kitap yazmayı düşünebilirim
20 sene yaz-kış demeden çalıştım. Ve gerçekten kariyerimde çok zor dönemler yaşadım. Artık biraz istirahat etmem gerekiyor. Buna ihtiyacım var. Daha sonrasında belki anılarımı bir kitap haline getirmeyi düşünebilirim. Çünkü az değil tam 20 senemi basketbola adadım.
 
Bugün 'Mirsad Türkcan'sam Efes sayesinde...
- 1992 senesinde Türkiye'ye ilk geldiğimde Anadolu Efes forması giydim ve önemli başarılara imza attım. Ben bugün Mirsad Türkcan'sam bunu Anadolu Efes'te geçirdiğim kariyere borçluyum. Ve kariyerimin hemen başında 'Efes'li Mirsad' olarak anıldım. Bu geleceğim için çok önemliydi. 8 sene önce Fenerbahçe’de oynayacağıma dair söz vermiştim

- Kariyerinde 6 sene Fenerbahçe'de oynadın. En uzun süreli formasını giydiğin Fenerbahçe'ye seni ne bu kadar bağladı?
- Herkesin gönlünde bir tutkusu vardır. Ben de Türkiye'ye ilk geldiğimde, Fenerbahçe'nin ne kadar büyük olduğunu gördüm. Fenerbahçe'ye sempati duymamda Aydın (Örs) Abi'nin de payı çok büyüktür. Çünkü o da Anadolu Efes'te bizi çalıştırıyordu ama çok iyi bir Fenerbahçeli'ydi. Futbolu da çok seven biri olarak, Fenerbahçe'yi sevip desteklemeye başladım. Tutkum sarı lacivert oldu. Hayat da beni Efes'ten sonra başka yollar attı. Hep arka arkaya başarılar yaşadım. Yurtdışında Türkiye'yi temsil ettim. Başkanımız Aziz Yıldırım'la 2004 senesinde yaptığı bir Moskova ziyaretinde şans bulup yemek yedik. O zaman başkan da bana, 'Mirsad bana bir söz ver. Yüzüncü yılda Fenerbahçe'desin' dedi. Ben de Aziz başkana söz verdim. Ve o sözümü de tuttum.

KARİYERİNİN EN’LERİ
Çalıştığın en iyi koçlar: Aydın Örs ve Ergin Ataman
Aydın Abi babam gibidir. Ergin Abi’yle de çok sayıda takımda çalıştım. İkisi benim için en iyidir.
Birlikte oynadığın en iyi yerli basketbolcu: İbrahim Kutluay
Birlikte oynadığın en iyi yabancı basketbolcu: Petar Naumoski
Hayran olduğun basketbolcu: Toni Kukoc