20 Temmuz 2014 Pazar

Mehmet Okur: "Bizde Fenerbahçelilik babadan oğula geçer"


NBA'de uzun yıllar üst düzey basketbol oynamış, ülkemizi okyanus ötesinde başarı ile temsil etmiş ve kariyerine basketbol alanında birçok ilkleri eklemiş bir sporcuydu Mehmet Okur... Özellikle NBA'de oynayan bir basketbolcu için erken sayılacak bir yaşta aktif sporculuk kariyerine son verdi. Yaşadığı talihsiz sakatlıkların etkisiyle 2012 yılında çok sevdiği basketbol oyununa -sporcu olarak- son noktayı koydu. Basketbol kariyerini sonlandırdıktan sonra da Amerika'da yaşamaya devam eden Mehmet Okur, tatil için geldiği Türkiye'de ailesiyle birlikte Hürriyet Kelebek'den Sibel Arna ile özel bir röportaj gerçekleştirdi. 

Mehmet Okur ile gerçekleştirilen röportajda, basketbol kariyeri, Amerika'daki yaşamı, Türkiye Gündemi ve Fenerbahçe ile ilgili birçok farklı konuda başarılı oyuncunun düşünceleri yer alıyor. Fenerbahçe Ülker Basket; bir Fenerbahçe ve basketbol blogu olmasından dolayı röportajın sadece basketbol ve Fenerbahçe kısımlarını sizlerle paylaşacağız.

Mehmet Okur'un, Sibel Arna ile gerçekleştirdiği röportajın basketbol ve Fenerbahçe ile ilgili olan kısmı şöyle:

2012’de 33 yaşındayken basketbolu bıraktınız. Biraz erken olmadı mı?
- Hedefim basketbolu oynayabildiğim kadar oynamaktı. Fakat tendonumun kopmasından sonra her şey yokuş aşağı gitmeye başladı. 9 aylık bir tedavi sürecinin akabinde tekrar oynamaya başladım. Ayağım zayıf olduğu için belime yüklendim ve belimi sakatladım. Öyle ki sabahları kalktığımda yüzümü yıkayamıyordum, çocuklarımı kucağıma alamıyordum. Kondisyonumu geri kazanmak için yüklendikçe geriye gittim. Dünyanın en zor ligi olan NBA’de 20-35 dakika oynadıktan sonra burada yarım yamalak 5-10 dakika oynamayı yediremedim. Çocuklarım da büyüyordu zaten, onlara daha fazla vakit ayırayım dedim ve bıraktım.

Sizin yerinizde başkası olsa süre hesabı yapmaz, bütün maçlarda bençte otursa bile milyon dolarları alırdı....
- O hırsızlığa girerdi. Hayatım boyunca öyle bir adam olmadım ben. Benim için yolun sonu gelmişti. Başka türlüsü karakterime uymaz, basketbol kitabımda yazmaz. 

Bu arada psikolojiniz ne durumdaydı?
- Çocuklarım ve eşimin hakkını ödeyemem. Beni hep daha iyi olacaksın diyerek motive ettiler. Hayatım boyunca böyle büyük bir sakatlık yaşamadım. Ne yapılması gerektiğini ya da ne yapmak gerektiğini bilmiyordum. Düşünsenize sabah kalktığınızda bir hedefiniz yok. Bugün ne yapacağım, ayağımı uzatıp yatacağım.
Yeliz Okur: Zor günlerdi gerçekten. Oğlumuz Yiğit daha üç aylıktı. Hiç unutmuyorum ağır ilaçlar kullandığı için bir kere lavaboya giderken üstüme bayılmıştı.

Yeliz Hanım siz eşinizin basketbolu bırakma kararını desteklediniz mi? 
- Hayır, kendini toparladıktan sonra çok güzel teklifler geldi, kabul etmesi için çok ısrar ettim, yapabilirsin çünkü sen 5 dakika da oynasan 10 dakika da oynasan takıma büyük katkı sağlarsın dedim kabul ettiremedim. Mehmet kafasında bitirmişti.
Mehmet Okur:  Aşk bitmişti, tutku bitmişti, hedeflerim bitmişti. Eziyet olmaya başlamıştı. 

Türkiye’ye yaşamak için değil oynamak için de geri dönmediniz. Neden?
- 12 yıl oldu artık, hayatımız orada. Şu anda iki NBA takımıyla oyuncu asistan koçluğu için görüşüyorum. Biriyle anlaşacağım.  Çocukların eğitimi açısından da Amerika çok avantajlı. Ama bu hayat boyu böyle olacak demek değil.  Dönüp dolaşıp geleceğimiz yer Türkiye. 10 sene ya da 20 sene sonra Ege’ye yerleşmeyi hayal ediyoruz. 

Türkiye’de de koçluk yapmak istiyor musunuz?
- Evet, amacım NBA’de tecrübe kazanmış ve pişmiş bir şekilde Türkiye’ye dönüp koçluk yapmak. 

Ceyhun Fersoy, Twitter hesabından Linas Kleiza’yı eleştiren bir tweet atarak “Kleiza yıllık 3.3 milyon € alıyor. Helali hoş olsun, oyuna katkısı?” dedi. Sizden şu yanıt geldi: “Bro bunları şu halimle çıksam denize dökerim... Yazık günah..”
- Bir Fenerbahçeli olarak, Kleiza, Bogdanoviç ya da Preldzic  gibi yabancı seçimlerindeki tepkimi belirttim. Türkiye’ye gelen yabancılara çok fazla para veriliyor ve karşılığı alınamıyor. Bir de bu sene altı yabancı serbest bırakılmış. Bu resmen Türk basketbolunu öldürmektir. Alt yapılara çizgi çekmektir. Umarım genç Türk oyuncular biraz uyanır da mesleğe ve geleceklerine sahip çıkmak için yeni sezonda çok çalışır çok iyi performans gösterirler.  

Bu sene Türk Milli Takımından teklif gelse gider miydiniz? 
- Milli Takım bu, reddedilmez. Oynamak isterdim tabii. Benim son Milli Takım serüvenim üzerinden 6 sene geçti. Çok iyi geçmemişti. Antrenörlerle çok gerilmiştik. 

Bir Fenerbahçeli olarak Fenerbahçe’nin 3 Temmuz sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz? 
- Biz de Fenerbahçeli olmak babadan oğula geçiyor. 3 Temmuz süreci kaos içinde geçti. Hem camiaya hem taraftarlara. Hâlâ da yankıları devam ediyor. Gönül ister ki hiç olmasın. Senelerce Avrupa’ya gidemedik.

Aziz Yıldırım’ı nasıl buluyorsunuz?
- Geldiği dönemden itibaren A’dan Z’ye tüm branşlarda hedef şampiyonluk dedi, ona göre yatırımlar yaptı, tesisler yaptı, koçlar seçti. Kendini Fenerbahçe’ye adadı öyle de devam ediyor. İnşallah başkanlığı uzun yıllar devam eder. 

Mehmet Okur ile gerçekleştirilen röportajın tamamını okumak için; TIKLAYINIZ

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder