Transfer dönemi başlayalı epey zaman oldu. Takımımıza şu anda yeni coach olarak Siena'dan Simone Pianigiani, Panathinaikos'tan Mike Batiste ve Romain Sato ile Banvit'ten Barış Ermiş 2012 transfer döneminde katılan isimler oldular. Bugün yarında Bo McCalebb resmi olarak açıklanacaktır. Transferlerin bitmesiyle birlikte değerlendirmelere başlamak istiyordum fakat bu sürecin sonlanması için önümüzde daha epey zaman olduğu için şimdiye kadar tamamlanmış transferlerin değerlendirmelerini ikişer gün arayla yazmaya karar verdim.
Bu yazı dizisinede ilk olarak Romain Sato ile başlamak istiyorum. Çünkü resmi olarak ilk açıklanan transferimizdi. Öncelikle kariyerinden bahsedelim. Orta Afrikalı oyuncunun basketbolla tanışması lise eğitimini Amerika'da almasıyla başlamış. Kolej kariyerinin ardından 2004 NBA Draft'ında San Antonio Spurs tarafından draft edildikten sonra bir sezon NBA'de forma giydi. Bu sezonunda pek parlak görüntü vermeyince NBA macerasını neredeyse başlamadan sonlandırıp Avrupa'ya adım attı. İtalya 2. Lig takımlarından Sicc Cucine Jesi'ye transfer olan Sato burada gösterdiği performans ile Barcelona'ya transfer oldu. Ancak Barça macerasıda kısa süren Sato, asıl patlama yapacağı yere yani Montepaschi Siena'ya 2006-2007 sezonu başında geldi. Pianigiani yönetimindeki Siena'da adeta yıldızlaşan Sato ortaya koyduğu basketbol ile de Avrupa'da saygın bir yer kazanmayı başardı. 4 sene forma giydiği Siena'da 4 Lig şampiyonluğu sevinci yaşarken bireysel olarakta 2009 İtalya Süper Kupa MVP'si ve 2010 İtalya Ligi MVP'si olmayı başardı. Siena'da göz dolduran performansı ile 2010 yılı transfer döneminde Panathinaikos'a transfer olan Sato burada 2 sezon boyunca 1 Yunan Ligi, 1 Yunanistan Kupası ve 1 Euroleague şampiyonluğu sevinci yaşadı. 2012 transfer döneminde ise Fenerbahçe Ülker'e 2 yıllık kontrat imzalayarak transfer oldu.
Romain Sato, sezona yeni yapılanma ile giren ve coach olarak takımın başına Simone Pianigia'nin getirildiği Fenerbahçe Ülker'de resmi olarak açıklanan ilk transfer oldu. Aynı zamanda Avrupa basketbolunda da ses getiren bir adımdı bu. Sato, günümüz basketbolu için çok önemli bir isim. Komple bir oyuncu olarak adlandırdığımız ve oyunun her iki yönünü iyi oynayabilen, sorumluluk alınması gereken zamanlarda bu sorumluluğu almaktan kaçınmayan, takım için sahada herşeyini verebilecek bir oyuncu. Az önce kariyerinde de bahsettiğimiz gibi Avrupa Basketbolu'nun önemli kulüplerinde forma giymiş, bu liglerde ve Euroleague'de şampiyonluklar kazanmış çok tecrübeli bir isim.
Sato, Simone Pianigiani'nin oyun planı için adeta biçilmiş kaftan. Pianigiani rakibe baskıyı seven ve savunmada üst düzey sertlik isteyen bir antrenör. Pianigiani'nin takımının en büyük özelliği her zaman sistem takımı
olması olmuştur. Bu doğrultuda da her zaman kafasındaki oyun sistemine uyan karakterli oyuncuları
alır. Sato'da bu oyunculardan biri. İnanılmaz bir savunmacı. Birebir savunmada kolay kolay adam geçirmez. Uzun kolları ve atletik yapısıyla rakip oyuncuyu bezdiren ve top çalma kabiliyeti yüksek olan bir oyuncu. Geçtiğimiz sezon başı NBA'de lock-out varken takıma katılan Thabo Sefolosha'ya benzetiyorum savumasını ve oyununu. Gerçekten Sato'nun savunduğu oyuncu için 40 dakika oldukça zor geçiyor. Avrupa'da kendini ispatlamasında büyük rol oynayan Pianigiani ve onun sisteminde tekrardan yer alacak olması Sato için önümüzdeki iki sezonun oldukça başarılı geçeceğinin sinyalleri gibi.
Dedik ya atletik özellikleri iyidir diye. Bu özelliğinden en iyi şekilde yararlanmasını bilen bir oyuncu. Uzun kollarınında yardımıyla ribaund konusunda da oldukça başarılıdır. Boyuna göre iyi zıplayabilen bir basketbolcu. Ayrıca sahayı hızlı geçmede de bu atletik özelliklerini fazlasıyla kullanıyor. Geçtiğimiz sezon çok aradığımız rakip alanda baskıyı Bo McCalebb ile birlikte çok iyi yapacaklarına inanıyorum.
Bu fiziksel özelliklerinin dışında tam bir takım oyuncusudur. Topu alıp elinde uzun süre tutmayı sevmez. Oyuın içi setlerde kendisine ne görev verilmişse en iyi şekilde yapmaya çalışır. Hücum opsiyonları da gerçekten gelişmiş bir basketbolcu. Boş kaldığında ciddi bir üç sayı tehtidi vardır. Uzun kolları sayesinde potaya korkusuzca gidebilir. Ayrıca potaya sırtı dönük oyununu da son yıllarda oldukça fazla geliştirdi. En büyük sorunu şutlarında bazen istikrarsız olmasıdır. Gününde olmadığı zaman fazla şut kaçırır. Hücumdayken rakip takım coachları tarafından kendisi için en çok alınan önlem Sato'nun geçiş için sol koridorunu kapatmalarıdır. Çünkü sağ eliyle neredeyse hiç top sürmez ve kendi hücumunda asla zorda kalmadıkça sağdan hücum etmez. Sol kolunu çok daha iyi kullanır. Bu zayıf noktası özellikle Euroleague seviyesindeki coachlar tarafından kendilerine bir avantaj yaratmak için kullanılır ama unutulmamalıdır ki Pianigiani'nin oyun sisteminde bu zayıf noktasını kapatabilecektir.
Romain Sato transferi Fenerbahçe Ülker için çok önemli bir hamle oldu. Artıları, eksilerinden çok daha fazla olan bir oyuncu. Yüksek bir Euroleague tecrübesine sahip bir isim. Avrupa'da önemli liglerde, önemli derbilerde ve son derece kritik maçlarda forma giymiş bir isim. Fenerbahçe Ülker'in hem savunmasına hem de hücumuna çok şeyler katacağı kesin. Sato'ya Fenerbahçe forması altında başarılar diliyorum. Yapılan transferler ile Fenerbahçe Ülker'in bu sezon Avrupa'da da ses getirecek bir takım olacağına da inancım tam. Hayırlı olsun.
** Bu yazıyı yazarken resmi açıklamada geldi. Bo McCalebb 3 yıl boyunca Fenerbahçe Ülker forması giyecek. Hayırlı olsun.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder