Son bir kaç haftadır gerek sosyal medyada gerekse taraftar forum sitelerinde, devre arası Fenerbahçe Ülker kadrosuna katılan Nikos Zisis ile ilgili sıkça eleştiri yazısı okuyorum. Takımdaki oyun kurucu eksikliğini gidermek için takıma katılan Yunan guard, son birkaç karşılaşmada çok parlak bir performans ortaya koymadı. Hal böyle olunca da eleştiri sesleri yavaş yavaş yükselmeye başladı. Bende bir yazı ile hem Zisis'in performansını ve kendisinden beklentilerimizin neler olması gerektiğini hemde kupa yarı finalinde Pınar Karşıyaka'ya karşı alınan galibiyette Sarı-Lacivertli birkaç oyuncunun değerlendirmesini yapmaya çalışacağım.
Zisis ile ilgili olarak açıkçası benim Yunan guard'dan beklentim üst seviye basketbol oynaması, her maç 10+ sayı atması, yada 6-7 tane asist yapması değil. Bence Zisis takımdaki çok önemli bir eksiği kapatıyor; Tecrübe!
Takım geneline baktığımızda çok hareketli ve biraz da sabırsız bir oyuncu topluluğuna sahibiz. Maçın en kritik anlarında adrenalin tavan yaptı mı topu alan hemen hemen her oyuncu potaya gitmeye meyilli. Bence Zisis'in en büyük katkısı işte burada ortaya çıkıyor. Geçmiş sezonlarda Emir direksiyondayken kritik anlarda kullandığımız hücumları hatırlarsanız ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz. Hep acele edip şut bulmaya çalışıyorduk. Zisis özellikle Euroleague deplasmanlarında bu anları çok dikkatli oynamamızı sağlayan bir isim. Topu yarı sahaya geçirip acele bir atış bulmaktansa top çevirip en uygun pozisyonu bulmamızı sağlıyor. Bunu belki asist üzerinden yapmıyor. Ama en azından hücumun aceleci olmasını engelliyor. Geçtiğimiz sezonlarda böyle anlarda yitirdiğimiz çok maç vardı. O nedenle Zisis'in tecrübe olarak sahaya kattıkları bence skor ve asist olarak katacaklarından çok daha değerli. Şu an için şut ritmini kaybetmiş görünüyor. Ancak bu ritmini tekrar kazandığında kritik skor katkısı da verebilecek bir oyuncu.
Takımda Emir-Bogdan-Hickman hatta Nemanja gibi asist üretebilecek oyuncular varken skorerlik anlamında da çok değerli isimler bulunuyorken Zisis'in tecrübesini sahaya yansıtması bizim takımın dengeler içerisinde kalmasını ve oyunu hücumda daha dikkatli oynamasını sağlıyor düşüncesindeyim.
Pınar Karşıyaka karşısında ise maçın kahramanı bana göre Emir Preldzic'di. İlk yarı ne kadar kötü oynadıysa ikinci yarı bir o kadar iyiydi. Hem savunmada hem de hücumda çok değerli işler yaptı. Takım Kaptanlığının kendisine verilmiş olmasınında etkisi ile daha olgun ve dikkatli oynamaya, daha fazla efor harcamaya ve görevini en iyi şekilde yapmaya çalışıyor. Sezonun en kritik bölümünde bu kez form grafiği oldukça iyi düzeyde. İyi bir Preldzic bu takımı Final-Four'a taşıyabilecek potansiyale sahip. Yeterki kafa olarak sahada kalsın.
Kenan'ı son zamanlarda çok eleştiren biriyim. Yetenekleri doğrultusunda istenen seviyeye çıkamadığını düşünüyorum. Ancak özellikle lig maçlarında artık ağırlığını koyması gerektiğini düşünüyorum. Yavaş yavaş bunu yapmaya başladı. Onun adına da çok sevindim. Karşıyaka karşısında iyi bir performans ortaya koydu. Hücumda bulduğu kritik iç sayı isabetleri ve savunmada gösterdiği ekstra efor genç guard adına son derece olumlu gelişmeler. Hücumda biraz daha güven vermeye başlasa takım için çok değerli bir isim haline gelecek. Son birkaç maçtır zincirlerinin yavaş yavaş kırmaya başladı.
Goudelock yine skor liderimizdi. Kötü oynadığı bir maçta bile rahat 10+ üzerinde skor üretebiliyor. İki ucu keskin bıçak olabilir ama takım için çok değerli bir parça olduğunu her maçta bir kez daha gözler önüne seriyor. Obradovic yönetiminde savunma eksiklerini biraz olsun yonta bilse Avrupa basketbolunda çok önemli bir yer bulabilir.
Nemanja'daki son 1 aydır gözle görülür bir düşüş olduğunu hepimiz görüyoruz. Özellikle savunma direncindeki düşüş ve elden verdiği toplar çok göze batmaya başladı. Ben bunun nedeninin yorgunluk olduğunu düşünüyorum. Euroleague ve Lig başladığından beri 30+ dk üzeri sahada kalan ve çok yüksek seviyelerde efor harcayan bir oyuncu. Özellikle lig maçlarında süresini biraz daha aşağı çekip biraz dinlendirme şansımız olursa sezon başında olduğu gibi çok daha iyi bir Nemanja izleyebileceğimizi düşünüyorum. Ayrıca bu eleştiriye açık haliyle bile çok değerli katkı vermeye devam ediyor. Çok büyük bir profesyonel. Umarım uzun yıllar Sarı-Lacivertli formayı giymeye devam eder.
Kısaca Vesely ve Zoric'den de bahsedecek olursak; Vesely her zamanki gibi istikrarlı performansını bu maçta da sürdürdü. Hırsıyla, atletizmiyle ve kararlılığıyla daha ilk sezonunda Fenerbahçe Ülker taraftarının vazgeçilmezleri arasında yerini aldı. Spekteküler smaçları, blokları hem kendi taraftarı için hemde her basketbolsever için izlemeye doyum olmayan bir görsel şölen oluşturuyor. Transfer resmileştiğinde kafamda birkaç soru işareti vardı ancak şu ana kadarki performansı tüm soru işaretlerini sıfırladı. Kendi pozisyonunda çok özel bir oyuncu.
Zoric, uzun bir aradan sonra ilk kez Karşıyaka karşısında sonuca etki eden bir performans sergiledi. Açıkçası bu benim açımdan büyük bir sürpriz oldu. Maçı ikinci yarıda Fenerbahçe Ülker lehine çeviren koçun Emir ve Zoric hamleleri oldu. Sahada kaldığı süre içerisinde hücumda çok kritik sayılar bulan ve savunmada P&R'u çok iyi savunan Hırvat pivot bu maç özelinde büyük bir alkışı hak ediyor. Ancak sezon geneline baktığımızda vasat görüntüsü gelecek için Zoric'e endişeli yaklaşmamıza neden oluyor. Sezonun en kritik bölümüne girerken her oyuncumuza çok büyük iş düşecek. Bunlardan biri de Zoric. Umarım kafa olarak kupa maçlarının olumlu atmosferinden etkilenip, performansını sezonun geri kalanında olabildiğince yukarı çeker.
Finalde Anadolu Efes ile karşılaşacağız. Pazar günü oynanacak olması nedeniyle bu kez taraftar desteğini de arkamıza alacağımızı düşünüyorum Gaziantep'de. Sekizli finaller başladığından beri Antep halkının bu organizasyona yeterli ilgiyi göstermediğini görmek hem iyi bir basketbolsever hemde iyi bir Fenerbahçe taraftarı olarak beni çok fazla üzdü. Pazar tatili ile Gaziantepli Fenerbahçelilerinde salonda takımımıza destek vermeye gideceklerine inancım tam. İnşallah Euroleague'in ikinci yarısı öncesi kupayı kazanıp moralli bir şekilde Avrupa'ya dönüş yaparız. Bu takımın Türkiye sınırları içerisinde istediği zaman yenemeyeceği takım yok. Bu bilinçle sahaya çıkarsak, rakibin karşımızda isim olarak hiçbir önemi yok. İnşallah pazar günü kupa sevincini paylaşırız.
Saygılarımla..
Tolga GÜMÜŞ
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder