29 Eylül 2013 Pazar

Obradovic'in Gençleri 2. Bölüm


"Obradovic'in Gençleri" adlı mini yazı dizimizin ikinci bölümünde Emir Preldzic, Barış Ermiş, Kenan Sipahi, Metecan Birsen ve Berk İbrahim Uğurlu'nun Uluslararası Rixos Cup 6 Basketbol Turnuvasındaki bireysel performanslarını, artılarını ve eksilerini bulabileceksiniz. İlk olarak Emir Preldzic ile değerlendirmemize başlayalım.

Emir Preldzic

Fenerbahçe Ülker'e geldiği ilk günden beri sahip olduğu Allah vergisi yeteneklerini kullanarak ha parladı ha parlıycak diye diye koca bir 6 sene heba oldu. Emir'de ki basketbol yeteneklerini, sahip olduğu basketbol zekasını daha önce hem ben buradan sizlerle paylaştım hem de tüm basketbol otoritelerinin söylediğine tanıklık etmişsinizdir. Ancak işin Emir tarafına baktığımızda sahip olduğu bu inanılmaz yeteneklere ihanet edercesine bir görüntü çizdiğini görüyorduk. Hep şunu iddia ettim. Bu çocuğu adam edecek iki tane antrenör var; Ya Zeljko Onradovic ya da Dusan Ivkovic. İki koçtan birisinin elinin değmesi bile Emir'i doğru yola sokacak, beklediğimiz Bodiroga patlamasını yaptırabilecektir. Bunu eminim ki sizlerde aklınızdan mutlaka geçirmişsinizdir. Artık ortaya yaydığımız pozitif etkiden midir bilmem ama sonunda hayallerimiz gerçek oldu. Emir'in başnda şimdi, onu adam edebilecek iki koçtan biri olan Zeljko Obradovic var.

Rixos Cup, bize Emir'de o beklediğimiz değişimin yaşanıp yaşanmadığı yönünde bir takım ip uçları verdi. Öncelikle Obradovic'in Emir üzerindeki etkisine değinelim. İlk olarak Obradovic, takımda patronun kendisi olduğunu Emir'e hissettirmiş. Geçmiş sezonlarda hocalarla yaşadığı sorunları göz önüne aldığımızda artık karşısında değil tartışacak, sesini dahi yükseltmeye cesaret edemeyeceği bir koçun olduğunu anlamış. Bu konuyla ilgili turnuva boyunca dikkatimi çeken en önemli detay Emir'in kaybettiği toplarda yada yaptığı yanlış tercihlerinden sonra yaşandı. Top kaybı yaptığında yada tercihini yanlış kullandığında dönüşte mutlaka Obradovic'e fazla çaktırmadan baktığını gördüm. "Acaba koç bir şey der mi?" diye o anda aklından geçirdiğini eminim. Bu da Emir'in 6 sezon boyunca saha içi disiplininde eksik kalan çok önemli bir boşluğu dolduracak bu sezon. Çünkü artık kafasına göre bırakın top kullanmayı, oyun setinin dışına dahi çıkamayacak. Emir için bunlar oldukça olumlu gelişmeler. Bu sezon stuff ile takışmak yerine işine bakacak. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi sahada istediği gibi at süremeyecek. Obradovic'in oyun anlayışından dışarı çıkamayacak. Bu da kendisinin sistem içinde kalmasını ve oynamasını sağlayacak. 

Olumsuz anlamda söyleyebileceğimiz tek husus, son yıllarda asist üzerinden oynaması nedeniyle dış şutunun son derece bozulması. Takıma geldiği ilk 3 sezon dış şut performansı oldukça yüksekti. Ancak zamanla oyun kurucu pozisyonuna kayması, takımda asistleri yapan oyuncu konumuna gelmesi dış şutunu köreltmiş. Bunu yapacağı ekstra şut çalışmalarıyla giderebilir ancak ekstra antrenmanlar konusunda pek istekli olmadığını biliyoruz. Bakalım kafa yapısını ve oyun içerisindeki rolünü bu kadar kısa sürede değiştirtmeyi başaran Obradovic, bu konuda da etkisini gösterebilecek mi? Bunu da önümüzdeki günler gösterecek.

Barış Ermiş

Turnuva öncesinde takımda kalıp kalmayacağı merak konusu olan oyuncu konumundaydı Barış. Obradovic, en azından ilk devreyi Bo-Kenan-Berk üçlüsüyle geçmek istediğini belirtip, Barış'a takımda fazla şans veremeyeceğini iletmiş ve kendisine takım bulması halinde ayrılabileceğini söylemişti. Bu nedenle Rixos Cup, Barış için kendini ispat etme adına çok önemli bir fırsattı. Bu fırsatı kendi adına oldukça iyi kullandığını söyleyebiliriz. Genç ağırlıklı kadroda sorumluluk alan, skor üreten ve asistleri ile gençlere skor ürettiren bir Barış izledik. 

Ayak yavaşlığından çokça şikayet edilir Barış'ın. Çok hantal bir oyun kurucu olduğu söylenir hep. Bir bakıma bu eleştiri haksızda sayılmaz. Ancak özellikle bu turnuvada çok hızlı hareket eden, takımı hızlı bir şekilde hücuma çıkartan, savunmada da oldukça hareketli ve istekli bir Barış seyretik. Olması gerekende buydu aslında. Çünkü Obradovic'in kararını gözden geçirebilmesi için Barış'tan bu performansın gelmesi gerekiyordu. Sahada olduğu anlarda gençlere liderlik de yaptığını atlamayalım. Koç Barışta ki bu değişimi görmüş olacak ki turnuvanın son maçında Bo McCalebb ve Emir dururken Barış'ı ilk beş başlattı. Bu sıradan bir tercih değildi. Bu hareket ile Obradovic, Barış'ın turnuva performansını ödüllendirmiş oldu. 

Kendisi için kritik bir eşikte, Obradovic'in aldığı kararı tekrardan gözden geçirmesini sağlamış oldu. Koç, Barış ile ilgili son kararını ne şekilde verecek bunu ilerleyen günlerde göreceğiz. Ancak şahsi görüşüm, Barış'ın takımda kalmasının faydalı olacağı yönünde. Yaşı ilerlemiş olan kaptanın sezon içerisinde inişli çıkışlı bir grafik yakalaması durumunda iki numarada da oynayabileceğini göz önüne aldığımızda kısıtlı sayıdaki kaliteli yerli guard rotasyonunda çok faydalı olacağını düşünüyorum.

Kenan Sipahi

Türk Basketbolunun ve Fenerbahçe Ülker'in geleceği... Yaz transfer döneminin en çok konuşulan ismi. Genç Milli Takımda gösterdiği performans ile A Milli Takıma yükselmiş ve Obradovic'in dikkatini çekerek alınması yönünde istekte bulunmuş bir oyuncu. Henüz yaşı 18. Ancak sahip olduğu yetenekler yaşının çok ötesinde. Fenerbahçe'ye transferinde Obradovic kendisine "oynatma" sözü vermişti. Bu sezon oyun kurucu rotasyonunda sıkça süre alacak. Bu turnuvada da Obradovic tarafından sıkça sahaya sürüldü. Ligin orta sınıf takımından Euroleague'de şampiyonluk hedefleyen bir takıma gelmiş olması ve bu yükün altında nasıl oynayacak olması kafalarda soru işaretleri oluşturuyordu.

Bu turnuvada gördük ki, Kenan basketbol karakteri olarak bu seviyede oynayabilecek bir oyuncu. Ancak fiziki açıdan bu yükü henüz kaldırabilecek bir noktada değil. Önceliğini; fiziksel gelişimine vermeli. Euroleague seviyesinde süre alacak bir oyuncu için şu anki fiziği yeterli değil. Daha sert ve rakibi karşısında durabilecek bir fiziğinin olması şart. Obradovic'te bunun farkında ki, kondisyonerlere Kenan'ın ocak ayına kadar fiziki açıdan Euroleague seviyesine getirilmesi talimatını vermiş. 

Turnuva genelinde Kenan'ın çok fazla şut kullandığını ve bunlarda da düşük bir isabet yüzdesi yakaladığını gördük. Kendini hemen ispatlamak istemesinden mi yoksa Obradovic'in ona serbestlik vermiş olmasından mı bilmiyorum ama çok fazla şut kullanması Kenan'ın da ritmini bozdu. Milli Takımlarda ve Tofaş'ta en uygun pozisyonu yakaladığında, seçerek şut kullanırdı. Eğer sezon içerisinde de bu kadar fazla şut kullanacaksa ekstra şut idmanları yapması gerekiyor.

Turnuva boyunca Kenan ile ilgili dikkatimi çeken en güzel şey; takım içerisinde yaptığı liderlikti. Sahada sorumluluk almaktan çekinmeden oynaması, takım arkadaşlarını oyun içerisinde sürekli uyarması, el yakan topları tereddüt etmeden kullanması Kenan'daki liderlik vasıflarının yüksek olduğunun birer göstergesi. Zaten oyun kurucu rotasyonunda oynayan oyuncular için bu çok önemli bir artı özelliktir. Kenan'da bu da mevcut durumda.

Metecan Birsen

Geçtiğimiz sezonu Fenerbahçe Ülker A Takım, Genç Takım ve İBB üçgeninde tamamlamıştı. Bu sezon başında da süre alamadığı için takımdan ayrılmak istediğini söylemiş ve sözleşmesinin feshi için TBF'ye başvurmuştu. Ancak Obradovic'in gelişi ile bu kararından vazgeçmiş ve hoca ile de konuşarak takımda kalmaya karar verdi. Metecan kendi yaş kategorisinde skorer bir oyuncu olarak kabul edilir. Basketbol zekası yüksek, kendi pozisyonunu yaratabilen, yüzdeli şut sokabilen ve gelecekte NBA yapabilecek gençler arasında gösteriliyor hep. Rixos Cup'ta bu saydığımız özelliklerinden bir tek şut yüzdesinde beklenen başarıyı sağlayamadı. Potaya kararlı bir şekilde giden, fiziki olarak gençler arasında en göze çarpan, ribaundları kovalayan bir Metecan seyrettik. 

Turnuva genelindeki düşün isabet performansına çok fazla anlam veremedim. Çünkü genç takım maçlarını da sıkça canlı izlediğim için ne kadar iyi bir şutör olduğunu biliyorum. Bu performansı beni çok fazla şaşırttı. Artık A Takımda oynamanın vermiş olduğu heyecan mı desek, tecrübesizlik mi desek bilmiyorum ama bildiğim tek şey turnuvadaki şut yüzdesinin benim tanıdığım Metecan'ın kinden çok daha düşük olduğuydu. Ayrıca oyunun savunma bölümünde çok fazla faul yapmış olması belki kafalarda soru işaretleri yaratmıştır, ancak bu faullerin fiziki açıdan kendisinden çok daha iri olan, tecrübeli oyunculara karşı yapıldığını unutmayalım. Rakibi ya faulle durduracaksın ya da basket atmasına izin vereceksin. Bu bağlamda doğru olanı yaptı. Faul tercihleri bir iki pozisyon dışında doğruydu. Sezon içerisinde özellikle lig maçlarında kendisine süre bulacağı düşüncesindeyim.

Berk İbrahim Uğurlu

Fenerbahçe Ülker alt yapısının yetiştirdiği önemli genç oyunculardan biri olan Berk, Metecan, Kenan ve Ayberk'e oranla turnuvada çok daha az süre aldı. Ancak sahada süre aldığı dakikalarda ortaya koyduğu yürek görülmeye değerdi. Rakibi bire bir savunmada bunaltan, atletik yapısının vermiş olduğu avantaj ile rakip sahaya hızlı geçen ve topu baskı altından çok hızlı bir şekilde çıkartabilen bir oyuncu Berk. Yapması gereken tek şey şut mekaniğini değiştirmesi. Çünkü şu anda kullandığı şut mekaniği basketboldaki en sıkıntılı türlerden biri. İleride büyük bir oyuncu olmak istiyorsa öncelikle şut tehdidinin yüksek olması önemli. 

Oyun kurucu pozisyonu için ülkemizin Kenan ile birlikte en iyisi olduğu aşikar. Sadece şutunu geliştirmesi Berk'i Kenan'ın bir adım önüne bile taşıyabilir. Çünkü her iki oyuncu arasında çok ince bir çizgi var. Her ikisininde birçok alanda birbirlerine üstünlükleri var. Şutunu geliştirmeyi başaran forma yarışında bir adım öne geçmiş olacak. Berk'te ilerisi için umut veren bir turnuva oynadı. Ancak diğer gençlerde de olduğu gibi halen bazı eksikleri var. Bunları gidermek için de Obradovic'in dediğini yapmaları lazım; "Genç oyuncuların bireysel antrenmanlara da önem vermesi lazım." Onlar için şimdi daha çok çalışma zamanı...

Not: Yazı dizimizin yarın ki üçüncü ve son bölümünde; Melih Mahmutoğlu, İzzet Türkyılmaz, Ayberk Olmaz, Ömer Faruk Yurtseven'in bireysel turnuva performanslarını ve tüm takımın istatistiki bilgilerini bulabilirsiniz...

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder